Ve hafifçe ürküyor, biraz kafası karışık çünkü annesi ona sürekli güzel olduğunu söylemesine rağmen, okulda her gün, biri ona çirkin olduğunu söylüyor. | TED | و هي خائفة قليلة و محتارة لأنها بالرغم من أن والدتها تخبرها طوال الوقت أنها جميلة كل يوم في المدرسة، يخبرها أحدهم أنها قبيحة. |
Birinin ona gidip, söz verdiğin gibi düğüne odaklanmak yerine, küresel karışıklıklar ve kozmik radyasyon üzerine araştırmalar yaptığını söylemesi olur. | Open Subtitles | أن يخبرها شخص ما أنك كنت تحقق في الإضطرابات العالمية والإشعاع الكوني بدلا من أن تركز على الزفاف مثلما وعدت |
Aynısı arkadaşıma da oldu. Adam adını bile söylememiş. | Open Subtitles | نفس الشيء حدث لصديقتى كوني انه حتى لم يخبرها باسمه |
Yanıldığını ona ben söylemek zorundayım çünkü başkası söylemez. | Open Subtitles | يجب أن أخبرها أنها مخطئه لأنه لا أحد آخر يخبرها |
Ve akrebin ayışığının gelmek üzere olduğunu söyleyen bir erken uyarı sistemi var. | Open Subtitles | لكن لدى العقرب نظام إنذار مبكر يخبرها أن القمر في الطريق |
Allah tan vahiy geldiğinde Muhammed hatırlıyor ve yazı yazanlara anlatıyor. | Open Subtitles | عندما يوحى الله رسالته إلى محمد, هو يتذكر كل كلمة و يخبرها للذين يستطيعون الكتابة أنها القرآن |
Bir erkek arkadaş, kendinde sevmediğin şeylerin aslında hoş olduğunu söylemeli. | Open Subtitles | صديق الفتاة يجب أن يخبرها دائماً بأن كل الأشياء التي لا تحبها في نفسها هي جيدة |
Ama yağmurların sona erdiğini 1913'e kadar söylemedi. | Open Subtitles | لم يخبرها بأن الأمطار إنتهت حتى عام 1913 |
Bu sahnede Dr. McNugget, kahramanımız Vageena Hertz'e... tedavisi olmayan "kız kanseri"ne yakalandığını söyleyecek. | Open Subtitles | هذا المشهد حيث بطلتنا فيجينا هيرتز .. يخبرها الدكتور مكناجت أن لديها سرطان الفتيات الغير قابل للشفاء |
Karım onun anlattığı komik hikayeleri hiç unutmayacağını söylüyor. | Open Subtitles | زوجتي تقول بأنها لن تنسي إن القصص المضحكة التي هو يخبرها. |
Demek katil... ona psikolojik işkence uygulamak için... kaçırılacağını söylüyor. | Open Subtitles | اذن الجاني يخبرها انها ستصبح مفقودة ليعذبها نفسيا |
Çünkü birinin ona hatalı olduğunu söylemesi lazım ve kendim ateşe atamam. | Open Subtitles | لانه يجب على شخص ما ان يخبرها انها مخطئة و أنت افضل مني |
söylemesi için biraz zaman verdim ama söylememiş. | Open Subtitles | إستمعي ، لقد حاولت إعطائه بعض الوقت لإخبار أمي ، لكنه لم يخبرها |
Bir proje için öğretmeninin evine gideceğini annesine söylemiş ama yerini söylememiş. | Open Subtitles | لقد أخبر والدته أنه سيذهب إلى منزل مُعلّمه للعمل على تجربة علمية لم يخبرها أين |
Kimse ona bunun bir korku filmi olacağını söylememiş. | Open Subtitles | المسكينه إس، لم يخبرها أحد أن الفيلم سيكون فيلم رعب |
Ona önemli bir şey söylemek için Yoon diye biri onu dışarıya çağırmıştı. | Open Subtitles | الطالب يون اخذها للخارج للتو لانه لديه ما يخبرها به |
Yani, ona bunu söyleyen sen olmalısın. | Open Subtitles | لذا ,عليك ان تكوني الشخص الذي يخبرها |
İnanılmaz genç gösteren yazı işleri müdürünün onu nasıl yatağa atmaya çalıştığını anlatıyor. | Open Subtitles | انه يخبرها.. كيف سعت رئيسة التحرير بشكل رائع الى محاولة اغوائي بالفراش |
Hayır. Ama biri ona Kevin'ın bu gece hiçbir koşul altında oraya gelmeyeceğini söylemeli. | Open Subtitles | لكن بالله عليكم، يجب أن يخبرها أحد أنه بأي شكل من الأشكال |
Kızgın çünkü kimse ona ölmediğimi söylemedi ve protokolü izledim. | Open Subtitles | -لأنّ أحداً لم يخبرها أنني مُتّ -وكنتُ أتّبع البروتوكول فحسب |
Fakat aslında yalnız olmadığını söyleyecek kimsesi yoktu. | Open Subtitles | ولكن لم يخبرها أحد أنّ عليها أن تشعر بتلك الطريقة. |
Öyle, ben şu saçma sapan sözleri okumak zorunda kalırken annesi de, sabahleyin kurşuna dizileceğinden ötürü üzüntülerini anlatan bir yazı almak üzere. | Open Subtitles | أجل, فأمه على وشك أن تتسلم رسالةً يخبرها فيها أنه آسفٌ لأنها ستُعدم غداً، بينما أقرأ أنا هذا الهراء. |
Bugün daha iyi ama, Carolyn'e söyler söylemez ondan histerik bir telefon bekliyorum. | Open Subtitles | انه بخير اليوم ولكنى أتوقع مكالمة تليفونية هيستيرية من كارولين بمجرد أن يخبرها |
Babam yaptığı kötü yatırımları ona anlatmadığı için. | Open Subtitles | أعني ، لأن أبي لم يخبرها بشأن الإستثمارات السيئة التي قام بإرتكابها |
8 yaşında bir çocuğun, ailesinin onu istemediğini unutmak için anlattığı hikâye. | Open Subtitles | طفل عمره 8 سنوات يخبرها لنفسه لإخفاء حقيقة ان والديه لم يردوه |