Henri'nin seçtiği her şey kusursuzdur. Kentteki en iyi şarap mahzenine sahip. | Open Subtitles | صدقنى,أى شئ يختاره هنرى يكون رائع لقد حصل على افضل نبيذ معتق بالبلدة |
Ayrıca, kendi seçtiği istikamete doğru güvenli bir yolculuk da temin etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | كما لابد أن نوفر له وسيلة انتقال امنة إلى المكان الذي يختاره |
Yok. Babam onun bir efsane olduğunu söylüyor. Biz ailemizin seçtiği kişiyle evleniriz. | Open Subtitles | لا , أبي يقول أنه أسطورة نتزوج من يختاره أهلنا |
Onun seçmesine izin verdim. | Open Subtitles | نعم، تركته يختاره |
Joffrey'nin seçmesine de izin verebilirim aslinda. | Open Subtitles | ربما علي أن أجعل (جوفري) من يختاره |
Birinci şart, bütün görüşmeler müvekkilimin seçeceği bir yerde olacak. | Open Subtitles | نعم الشرط رقم واحد جميع اللقائات تحدث في المكان الذي يختاره موكلي |
Bu 99 taş, bu oyunun birkaç kuralı var: Birinci kural, taşı siz seçmiyorsunuz, taş sizi seçiyor. | TED | وهنالك بضع اساسيات للعبة "احجار النور" الاولى ان الحجر هو الذي يختارك ولست انت من يختاره |
Çin'in seçtiği yol sadece kendi insanları ve doğal çevresini değil dünyanın geri kalanını da etkileyecek. | Open Subtitles | الطريق الذي يختاره سيؤثر ليس فقط لشعبها والبيئة الطبيعيه ولكن بقية العالم ايضا. |
Kaderinden kaçmak için uğraş veren biri seçtiği yolda onunla karşılaşır. | Open Subtitles | المرء يلتقي بمصيره على الطريق الذي يختاره |
Ama hatırla, akıllı savaşçı düşmanını kendi seçtiği zaman ve mekanda dövüşmeye zorlar. | Open Subtitles | تذكر أن المحارب الحكيم يواجه أعدائه للقتال في الزمان والمكان الذي يختاره لا تحاول أن تحبطني أنا متناقض |
Tekrar söylüyorum, maymunun bu teknolojiyle yapmayı seçtiği şeyin teknolojinin kendisinin bir kabahati olmadığını belirteyim. | Open Subtitles | مرة اخرى, اؤكد لك ان ما يختاره القرد ليفعل بالتقنية ليس بالضرورة اتهاما للتقنية نفسها |
Enos' ta seçtiği herkesin kılığına girebilir. | Open Subtitles | وهكذا يمكن لانبوس ، ارتداء اي وجه يختاره |
Kiko'nun bu teknolojiyle yapmayı seçtiği şeyin bir önemi yok. | Open Subtitles | ما يختاره (كيكو) لفعله بالتقنية ليس مهم |
Joffrey'nin seçmesine de izin verebilirim aslında. | Open Subtitles | ربما علي أن أجعل (جوفري) من يختاره |
Bu vesile ile Hudsucker Endüstrisindeki tüm hisselerimi sen ve yönetim kurulunun benden sonra başkan seçeceği kişiye miras bırakıyorum. | Open Subtitles | وبناء عليه انا اوصي كل حصتي في صناعات "هدسكرز" الى من يختاره انت والمجلس |
Ve sonuç olarak da, insanlar seçiyor. | TED | وكتبعات ذلك، يختاره الناس. |