ويكيبيديا

    "يختلط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • karıştırıyorum
        
    • karışıp
        
    • karışmaması
        
    • karıştırmamak
        
    • birbirine
        
    • karıştığında
        
    Bu da Pete. Yani Paulie. Ben de karıştırıyorum. Open Subtitles وهذا بيت، بل أقصد بولي أنا نفسي يختلط علي الأمر
    Evet, yangın. Özür dilerim, hep yangınla golfü karıştırıyorum. Open Subtitles أجل، الحريق، آسف، دائماً يختلط علي الأمر بين الغولف والحريق
    Terimizin evrensel can suyu, dünyanın sularıyla karışıp yeryüzünün dört kısmına taşınıyor. Open Subtitles دورة الحياة لعرقنا يختلط مع مياه العالم يحمل أربعة أرباع من الكوكب
    Genelde "Nijer" olarak telaffuz ederim. Nijerya ile karışmaması için. Open Subtitles أنا أستخدم اللفظ "للنيجر" لكي "لا يختلط الأمر مع "نيجيريا
    Evet. Kafa karıştırmamak için Jetskici hırsız Jones demeliler, değil mi? Open Subtitles عليهم بتسميتك بالسافل كلقب وذلك حتى لا يختلط الأمر على أحد.
    Soylar birbirine karışmamalıydı. Open Subtitles يتحتم أن لا يختلط الدم النقى بالدم الدنس
    Bu küçük parçalanmış kaya kırıntıları ölü bitkilerle karıştığında, su depolamak için ideal ortamı oluşturdular. Open Subtitles عندما ينفصل الحطام من الصخور يختلط مع المواد النباتية الميتة، فإنه ينتهي إلى هذه البيئة المثالية لتخزين المياه.
    Her zaman karıştırıyorum. her neyse, az önce "R"yi kaybettik. Open Subtitles دائما يختلط علي الامر في ذالك .. عموما ان "R" مفقودة
    O ikisini hep karıştırıyorum. Open Subtitles (رود ستايغر) دائماً ما يختلط علي الامر بينهما ذين السافلين
    O ikisini hep karıştırıyorum. Open Subtitles دائماً ما يختلط علي الإثنتان.
    Rüya gördüğünde her şey birbirine karışıp korkularıyla birleşiyor. Open Subtitles حسنٌ، عندما تحلم، يختلط كلّ شيء ويجتمع مع مخاوفك
    Tıbbi tetkikçi yaşlı insanlarda olan kazara yüksek doz alımı olduğunu düşünüyor, Kafaları karışıp, yanlış dozu alıyorlar, ya da daha önceden iğne vurunduklarını unutuyorlar. Open Subtitles الطبيب الشرعى يعتقد انها جرعه مفرطه هذه تحدث مع المرضى كبيرى السن عادة ما يختلط عليهم الامر ياخدون عدد خاطىء من الجرعات ينسون انهم حقنوا انفسهم
    Çünkü kana karışıp zehri yok ediyormuş. Open Subtitles فهو يختلط بالدمّ ويقتل السمّ
    Genelde "Nijer" olarak telaffuz ederim. Nijerya ile karışmaması için. Open Subtitles أنا أستخدم اللفظ "للنيجر" لكي "لا يختلط الأمر مع "نيجيريا
    Kafamın karışmaması için lütfen sadece "tamam" de. Open Subtitles من فضلكِ قولي، "تم تفقّده" حتى لا يختلط عليّ الأمر.
    Şarap içiyorum. Alkolle ilacı karıştırmamak gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أنا أشرب النبيذ ، و لا أعتقد أنك تحبّذ ان يختلط الدواء مع الكحول
    Başka bir kupayla karıştırmamak için soruyorum. Open Subtitles أنا أسألك ذلك كي لا يختلط عليّ كوب آخر مشابه له
    Diğer kuzularla karıştırmamak için. Open Subtitles حتى لا يختلط مع الأغنام الآخرى
    Peki o zaman. ["Gereksiz gizem"] Duruluk ve gizem birbirine karışırsa ne olur? TED حسنًا. "غموض مفيد" ماذا يحدث عندما يختلط الوضوح مع الغموض؟
    herşey birbirine karıştığında kendini etrafıma saracak Open Subtitles ¶ عندما يختلط كل شيء ¶ ¶ ويلف نفسه حولي ¶
    yoğun sevgi herşey karıştığında Open Subtitles ¶ وإني لأشعر بكثير من الحب ¶ ¶ عندما يختلط كل شيء ¶

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد