Kaptanlar kanunu ihlal etmezler. Onlar kanundur, bildiğim kadarıyla. | Open Subtitles | لا يمكن للقبطان أن يخرق القانون، بل هو من يجسد القانون حسب علمي |
Mahkeme emrini ihlal ediyor. Bunu siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | إنه يخرق أوامر المحكمة وأنتما تعرفان هذا |
Hatta burada durup size tavsiye vermem bile 12 ayrı kuralı çiğniyor muhtemelen. | Open Subtitles | في الواقع,مجرد وقوفي هنا وتشاوري معكِ يخرق 12 قانونا مختلفا |
Ama şimdi, iki kişi kanunları çiğniyor sanırım. | Open Subtitles | لكن الآن، أعتقد أنّ كلاكما يخرق القانون |
Bu da yasaları çiğneyen bir müşteriden oldun demektir. | Open Subtitles | ويعني ذلك بأن العميل الذي خسرته .كان يخرق القانون |
Bu tip hiç yasaları çiğnemedi. | Open Subtitles | هذا الرجل لم يخرق القانون أبدا طوال حياته. |
Çünkü, eğer başka birinden yapmasını isteseydi, geri kalan herkes bunun kurallara aykırı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عرف أنه لو طلب من شخص آخر فسيعرف أنه يخرق البروتوكول |
İlk önce kurallarımızı çiğnedi, şimdi de hepsini kaldırtmaya ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | في البداية يخرق قوانيننا ثمّ يحاول إقناعنا بالتخلّي عنها نهائيّاً |
Bu terminalden ayrılarak kanunları çiğnemeli. | Open Subtitles | هو يجب أن يخرق القانون بالرحيل |
- Asıl dünyalılar anlaşmayı bozduğunda ne olacağını düşünmelisiniz çünkü bozacaklar! | Open Subtitles | بل عليك أن تفكر بما سيحدث لمّا يخرق الأرضيين تلك الهدنة، لأنهم سيخرقونها |
Asla anayasayı çiğneyecek veya sınırı aşacak bir harekette bulunmazdı. | Open Subtitles | ولم يكن ليفعل شيئاً قد يخرق الدستور أو يتجاوز الحد. |
İkiniz bana iftira attınız ki bu da ortaklık anlaşmasındaki ahlaki kuralları ihlal ediyor. | Open Subtitles | كلاكما قمتما بالإفتراء علي، وهذا يخرق بند الأخلاق من إتفاقية الشركاء |
Bu bir blöf. Will avukat-müvekkil gizliliğini ihlal etmez. | Open Subtitles | ويل لن يخرق مبدأ السرية بين المحامي والموكل |
Yasanın ihlal edildiğine inanacağım şekilde yapıldı. | Open Subtitles | لقد قاموا بذلك لكي أصدق بأنهُ كان يخرق القانون |
- Bugün ilerleyen saatlerde İskoç dansı yapacağım. Bu kefalet şartlarımı ihlal mi ediyor? | Open Subtitles | سأؤدي رقصاً اسكتلندياً لاحقاً اليوم هل يخرق هذا شروط الإفراج عني؟ |
Dr. Gallinger açıkça tıp etiğini çiğniyor. | Open Subtitles | من الواضح أن الطبيب " جالينجر " يخرق آداب الطب |
Demek ki yasayı çiğniyor. | Open Subtitles | حسنا , انه يخرق القانون |
Eğer Herbal erkekler tuvaletinde yapraklı sebzeler kemiriyorsa, hayatımı onun haklarını korumaya adarım, fakat hayır sorun bu değilse ülkenin yasalarını çiğniyor. | Open Subtitles | إن كان العشبي يقضم أوراق الخضروات في حمام الرجال... فسأضحي بحياتي للدفاع عن حقه في فعل ذلك ولكن لا ، هذا ليس واقع الحال لقد كان يخرق قانون البلد |
Kuralları çiğneyen o. | Open Subtitles | إنّه يخرق القواعد. |
Finch, tüm kuralları çiğneyen bir adama nasıl yetişeceğiz? | Open Subtitles | (فينش)، كيف يُمكننا مُواكبة رجل يخرق جميع القواعد؟ |
- Üzgünüm, Carter. Teknik olarak, herhangi bir kanunu çiğnemedi. | Open Subtitles | أنا آسفة يا (كارتر)، في الحقيقة لم يخرق أية قوانين |
Kanunları çiğnemedi, annemi aldatmadı. | Open Subtitles | لم يخرق أيّة قوانين ولم يخن والدتي |
Uygunsuz şekilde etiketlenmiş. FDA mevzuatına aykırı. | Open Subtitles | لم يتم تسميتها بشكل واضح هذا يخرق قوانين وكالة الأدوية |
Tanıdığım zaman boyunca ne kuralları çiğnedi ne de dürüst yaşam ilkesinden vaz geçti. | Open Subtitles | منذ أن عرفته لم يخرق القوانين |
Bu terminalden ayrılarak kanunları çiğnemeli. | Open Subtitles | هو يجب أن يخرق القانون بالرحيل |
Dünyalılar o ateşkesi bozduğunda neler olacağını düşünmelisin. Çünkü bozacaklar. | Open Subtitles | بل عليك أن تفكر بما سيحدث لمّا يخرق الأرضيين تلك الهدنة، لأنهم سيخرقونها |
Bu oğlan, kural çiğneyecek biri değil. Ama başka birşey... | Open Subtitles | -لا يخرق ذلك الفتى القوانين |