ويكيبيديا

    "يخشى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • korkuyordu
        
    • korkar
        
    • korkmayan
        
    • korktuğu
        
    • korkan
        
    • korktu
        
    • korkmaz
        
    • korkmuyor
        
    • korkmuş
        
    • korktuğunu
        
    • korkusu
        
    • korkuyorlar
        
    • endişe
        
    • korkardı
        
    • korku
        
    İkincisi de, bu olayın ortaya çıkmasından acayip derecede korkuyordu. Open Subtitles و الثاني أنه كان يخشى أن يعرف الناس بهذ الحادث
    Bir çocuk köpeklerden korkar diğeri yükseğe çıkamaz başkası okyanusa giremez. Open Subtitles فتى يخشى الكلاب و آخر يخشى المرتفعات و آخر يخشى المحيط
    Bu çocukların ihtiyacı olan şey, onlarla beraber olmaktan korkmayan, onlarla oynayabilen birileri. Open Subtitles هذا ما يحتاجه أولئك الأطفال رجل غريب لا يخشى التواجد معهم واللعب معهم
    Paine'nin polise gitmesinden korktuğu için... işini bitirsin diye birini gönderdi. Open Subtitles و كان يخشى ان يذهب بيين الى البوليس لذا, فقد ارسل شخص ما ليُنهى حياتى
    Onunla evli kalıp, kendi gölgesinden korkan birisinden çocuk sahibi olamazdım. Open Subtitles لا يمكنني أن أكون زوجة وأُرزق بأطفال من رجل يخشى ظّله.
    Benzer şekilde, bir cami de hedef olmaktan korktu. TED بالمثل، كان لدينا مسجد يخشى أيضًا أن يكون مستهدفًا.
    Tabii ki korkuyorum. Hangi aklı başında insan öldürülmekten korkmaz ki? Open Subtitles بالتاكيد أنا خائفة، أيّ انسان عاقل لن يخشى من أن يقتل؟
    Kendi mezarını kazıp içine atlamaktan korkmuyor. Open Subtitles لا يخشى أن يحفر قبره بيده ومن ثم يقفز فيه
    Ama o öyle bir dünyaydı ki Siyam, onu içine almaktan korkuyordu. Open Subtitles وبدت لي أنها تعرف عن العالم أكثر من أي شخص آخر لكنه كان عالم سيام الذي يخشى من إستخدامهم
    Charlotte ise bunun tam tersinin Stephan 'da olduğundan korkuyordu. Open Subtitles يخشى شارلوت كان المعاكس الحقيقي لستيفان.
    Yatmaya korkar oldu. Çok yorgun. Ayakta zor duruyor. Open Subtitles يخشى الذهاب للفراش إنه متعب، لا يمكنه القيام بأي شئ
    Sen de farklı bir şey var bir çok kişi ölmekten korkar. Open Subtitles هناك أشياء أستطيع رؤيتها يمكنني رؤية أي من الرجال يخشى الموت
    Çünkü hayallerini ve korkularını paylaşmaktan korkmayan birileriyle vakit geçirmek güzel oluyor. Open Subtitles من الرائع قضاءُ الوقت مع شخصٍ لا يخشى مشاركةَ أحلامه و مخاوفه.
    Ah, onları kim anlayabilir, yırtmaktan korkmayan, yalnızca gezen ve sonra rüzgâra dönüşen bir kadının bu dönemeçli Nijer nehrini. TED من يستطيع فهمها؟ تلك المرأة الشبيهة بنهر نيجيري ملتو لا يخشى الانسحاب للتّرحال والتحول إلى ريح.
    Biz insanların gezinemye korktuğu yerlerden gelen yasak şeyler satarız. Open Subtitles نبيع أغراض ملعونة آتية من أماكن يخشى الإنسان دخولها
    Frank, yengesinin onaylamayacağından korktuğu için gizlemiş. Open Subtitles أبقى الأمر سراً لأنه كان يخشى رفض خالته.
    Bu ülkede Rus ideolojisinin yayılmasından korkan, insanlar olduğunu anlayabiliyorum. Open Subtitles أنا أقدر أنه مازال هناك فى هذه البلد من مازال يخشى إنتشار الأيدولوجيه الروسيه
    Ackerman davayı almak istemedi çünkü kaybetmekten korktu. Open Subtitles ان اكريمان لم يقبل القضية لأنه يخشى ان يخسرها
    Amerikan bozayısı korkusuzdur insandan, silahtan, ölümden korkmaz. Open Subtitles ولكنّ الدُّبّ الرّماديّ الأمريكي .. لا يخشى شيئاً لا الرِّجال ولا الأسلحة ولا الموت
    En azından kirlenmekten korkmuyor. Open Subtitles انه معتاد على العمل القاسي في افضل الاحوال انه لا يخشى ان يتسخ من العمل
    Denemeye korkmuş biri için, çok şey kaybettin diyebilir misin? Open Subtitles بالنسبة لشخص يخشى المحاولة هل تستطيع القول بأنه فاتني الشئ الكثير؟
    "Albay Forster, Wickham'ın güvenilir bir adam olmamasından korktuğunu söyledi." Open Subtitles العقيد فورستر قال بانه يخشى ان يكون ويكهام غير جدير بالثقة.
    Tek korkusu, cehenneme giderse köpeğin onu orada beklemesiydi. Open Subtitles لقدكان يخشى بأنه لو ذهب للجحيم.. سيجد ذلك الكلب بانتظاره هناك
    Bazı uzmanlar Batı'daki kadar silahı olabileceğinden korkuyorlar. Open Subtitles سلَح بأموال المخدرات جيشا مجهزا بأسلحة متطورة يخشى بعض الخبراء
    Babam evi satmak istiyor, çünkü faiz oranlarının artmasından endişe ediyor. Open Subtitles إن أبي يريد بيع البيت لأنه كان يخشى من أن ترتفع أسعار الفوائد
    Kardeşim canlı canlı gömülmekten çok korkardı, bu da önlem için. Open Subtitles أخي، كان يخشى أن يدفن حياً، لذلك هذا الجرس لحمايته
    Market poşetinden düşen karpuz gibi düşeceğinden korku. Open Subtitles إنه يخشى أن يسقط الطفل مثل البطيخة خلال الكيس البلاستيكي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد