Burada her şey çok iyi gidiyordu, hiç Aklıma gelmedi. | Open Subtitles | بصراحة, كان كل شيء بخير لذا لم يخطر على بالي |
Hiç Aklıma gelmemişti ki onca yıldan sonra memleketim hala Kore’ydi. | TED | لم يخطر على بالي بعد هذه السنوات، أن كوريا ما زالت هي الوطن. |
Resimlere bakmaca mı? Aklıma, zavallı deli Aklıma gelen ilk şeyi size söyleyeyim. | Open Subtitles | و أقول لك أول شئ يخطر على عقلى عقلى المسكين المشوش |
Bütün gün burada oturup aklına gelen her türlü saçmalığı sayabilmek için. | Open Subtitles | حتّى يتسنّى لك الجلوس هنا وقول ما يخطر على بالك من تفاهات |
Ve sen aklına ilk gelen şeyi söyleyeceksin. | Open Subtitles | و يتعيَّن عليك ذكر أول شيء يخطر على بالك |
Bazen aklına geleni söylüyorsun. | Open Subtitles | أحياناً تقولين أول شيء يخطر على بالك |
1950'lerde Amerikalıların bir Sovyet istilasından korktukları aklımızın ucundan bile geçmedi. | Open Subtitles | جالينا ميشينا خبازة، موسكو ،في الخمسينيات لم يخطر على بالنا إطلاقًا ان الاميركيين كانوا خائفين من الغزو السوفياتي |
Hiç akla gelmeyen şey gerçekleşti. | Open Subtitles | حدث ما لا يخطر على بال فقد فجر الإرهابيون قنبلة نووية هنا |
- Sormak hiç Aklıma gelmedi. | Open Subtitles | هل تعلم شيئا ؟ لم يخطر على بالي أن أسأله |
Bilirsin, Aklıma öyle geldi ki, benimle gelseydin, katlanabilirdim. | Open Subtitles | أتعلمين بأنه يخطر على بالي بأنني يمكنني تحمل الأمر إذا أتيتِ معي |
Açıkçası Aklıma hiçbir şey gelmiyor. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك،بأنه لم يخطر على بالي شيء للانقاذ |
Bir sebep istiyorlardı benim de Aklıma bu geldi. | Open Subtitles | إنهم يفعلون ذلك لسبب ما وهذا ما يخطر على البال0 |
Ben Aklıma gelen herkesi arıyorum ve sen bana yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أتصل بكل من يخطر على بالي وأنت تكذب عليّ |
Poirot Hattie Stubbs'ın Hattie Stubbs olmadığını hiç aklına getirmedi. | Open Subtitles | لم يخطر على بال بوارو ان هاتى ستابس هى التى لم تكن هاتى الحقيقية |
Ve buna rağmen Y'nin Yahudi anlamına geldiği aklına hiç gelmedi mi? | Open Subtitles | ولم يخطر على بالك يرمز إلى اليهود ؟ "j" أن حرف الـ |
Polise gitmek hiç aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | ألم يخطر على بالك مطلقاً أن تخبر الشرطة؟ |
Gerçekten yardıma ihtiyacı olan, hasta olan veya gerçek bir yardımı dört gözle bekleyen hastalarım olabileceği aklına geliyor mu? | Open Subtitles | ألمْ يخطر على بالك أبداً أنّ لديّ مرضى في احتياج فعلي، أناس مرضى بحق، |
Başka bir yere gitmek gelmez aklına. | Open Subtitles | لن يخطر على باله ابدا الذهاب إلى أي مكان آخر. |
Bazen aklına geleni söylüyorsun. | Open Subtitles | أحياناً تقولين أول شيء يخطر على بالك |
Lisansını, işini kaybedebileceğini, aklımın ucundan bile geçirmemiştim. | Open Subtitles | حقيقة أنك ربما كنت لتفقد , رخصتك، وعملك كلّ هذا لم يخطر على بالي |
Hoyt hakkında yazılanları okurken daha önce Aklıma gelmeyen bir şeyi fark ettim. | Open Subtitles | انا فقط أدركت شيئاعندما كنت أقرأ عن هويت هو فقط لم يخطر على بالي من قبل |