ويكيبيديا

    "يدافع عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • savunuyordu
        
    • savunacak
        
    • koruyor
        
    • savunuyor
        
    • savundu
        
    • savunmaya
        
    • savunmuyor
        
    • savunurken
        
    • savunma
        
    • savunmayı
        
    • savunan bir
        
    • savunmasına
        
    • korumak
        
    • korumaya
        
    • savunmak
        
    O pislik, erkeklerin kadınlardan üstün olduğu fikrini savunuyordu. Open Subtitles الزحف كان يدافع عن فكرة أن المرأة أدنى من الرجل.
    Bu çılgınlığı savunacak son kişi benim çünkü beni delirtmişti. Open Subtitles حسنا انا اخر شخص يدافع عن جنونه لانه قادني الى الجنون
    Eğiklik, kazandıran deliği koruyor. Open Subtitles مما يمنع الكرات من الوصول إلى مؤخرة المستوى الثالث الميل يدافع عن الثقب الفائز
    Başkan, bu kararının gerekli bir önlem olduğunu savunuyor. Open Subtitles فإن الرئيس يدافع عن قراره بأنه غجراء احتياطي
    Babam haksız bir tutuklamaya karşı kendini savundu. Open Subtitles كان والدي يدافع عن نفسه حتى لا يعتقله الأعداء
    Ben, ülkemizi mahveden ve değiştiren gerçek teröristlere karşı bu ülkeyi savunmaya çalışan bir vatanseverim. Open Subtitles أنا وطنى يحاول أن يدافع عن هذه البلاد من الإرهابيين الحقيقيين
    Kenti bir amaç uğruna savunmuyor teslim olmadan önce bir savaş yaşanmış gibi göstermek gerekecek. Open Subtitles ...لن يدافع عن المدينة عن عمد لكن يجب أن يظهر للآخرين أنه قاتل قبل أن يستسلم
    Bu hayali kadına karşı kendini savunurken. Open Subtitles يدافع عن نفسه ضدّ هذه الإمرأة العجوز الخيالية.
    Maskeli adam kesinlikle kendini savunuyordu. Open Subtitles الرجل الذي يرتدي القناع، كان يدافع عن نفسه بالتأكيد.
    Ethan, Derek'i öldürmedi. Sadece kendini savunuyordu. Open Subtitles ايثان , لم يقتل ديرك , كان يدافع عن نفسه
    Annenin cinayet davasında onu savunacak bir avukat bulmak için uğraşıyordum. Open Subtitles لقد علقت في محاولتي لإيجاد شخص يدافع عن أمك في محاكمة قتل.
    "Babalar en iyisini bilir"in bu sefer biraz kötü gittiğini biliyorum, ve ben de babanı savunacak son kişiyim. Open Subtitles الابيعرفافضلواخطأبشكل فظيع وانا اخر شخص يدافع عن والدك
    Kendisine "savaşçı" diyen bu adamlar büyük salonda dururken tüm köyü düşmanlardan kim koruyor? Open Subtitles من يدافع عن القرية من الأعداء؟ في حين أن من يسمون بالمحاربين ينكمشون داخل قاعتهم الكبيرة
    Baban sağ kanat, Cumhuriyetçi Parti'yi savunuyor bense... ben de bunu savunmak için tam bir çatlak olunması gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles اباك يدافع عن حقوق الناس و أنا أعتقد بأن هذا جنون درامي
    Bir iş arkadaşım, telefonunda oyun oynamasına izin vermediği için arkadaşının boğazından boru temizleyici döken 12 yaşındaki bir çocuğu savundu. Open Subtitles زميلٌ لي بالعمل يدافع عن غلام عمره 12 سنة الذي تدفق دم بحلقه من زميله المُفضل .لأنه لم يدعه يلعب بلعبة بهاتفه
    O kendini, topraklarımızın her bir karışını savunmaya adamış. Open Subtitles إن واجب حياته هو أن يدافع عن كل خطوة و شبر في هذه البلاد
    Eğer masumsa, ...neden kendini savunmuyor? Open Subtitles إنّ كان بريئاً، فلما لا يدافع عن نفسه؟
    Kararlarıma karşı çıkarken sahip olduğu cesareti krallığımı savunurken de gösteriyordu. Open Subtitles لم يكن يستجوب أحكامي بقدر ما كان يدافع عن المملكة
    Eski rejimden nefret etmemin en büyük nedeni .sanıklara asla kendilerini savunma fırsatı verilmemesiydi. Open Subtitles ما أثارني هو أنهم تجاهلوا الأدلة ولم يسمحوا للمتهم أن يدافع عن نفسه.
    Tatlım, kendini savunmayı öğrenmeli, öyle değil mi? Open Subtitles عزيزتي ، عليه أن يتعلم كيف يدافع عن نفسه ، صحيح؟
    Ama oğlunu düşünün: babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı. TED لكن فكّر في ابنه: مواطن أميركي يدافع عن البلد التي نفت أبيه.
    Fakat NATO, Estonya'yı savunmasına rağmen, çok ihtiyatlı bir şekilde tepki verdi. TED لكن حلف شمال الأطلسي ، على الرغم من انه يدافع عن استونيا، كان رد فعل متعقل جدا.
    Minicik çalıkuşu bile yuvadaki yavruları korumak için baykuşla çarpışmaya hazırdır. Open Subtitles فأصغر الطيور وأضعفها يدافع عن صغاره في العش عند قدوم البومة
    Evet, belki de kendisini ondan korumaya çalışıyordu. Open Subtitles أجل،ربما كان يدافع عن نفسه ضد ذلك المخلوق
    Bir ceza avukatı suçlu olanları da savunmak zorundadır. Open Subtitles يجب على محامي الدفاع أن يدافع عن الناس المذنبين، أنت تعلم ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد