"يدعك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• izin vermez
• izin vermiyor
• izin vermeyecek
• vereceğini
• izin vermedi
• izin vermesi
• izin vermezdi
• izin vermeyeceğini

Bulmacayı çözmene izin vermez çünkü, bunun bir amacı var.
أجل لن يدعك تحلين اللغز، أرأيتى؟ لأن هناك غرض

Haklı olsan bile, köylüler kitaplığa girmene izin vermez.
حتى لو كنت محقاً فلن يدعك القرويّون تدخل المكتبة ثانية

Bunu yapamazsın. - Jack izin vermez. - Bunu göreceğiz.
ضع التلفون مكانه لا يمكنك القيام بذلك , جاك لن يدعك

Çünkü hastanenin internet sitesi, hesabını telefon ile kontrol etmene izin vermiyor.
لأن موقع المستشفى لَنْ يدعك تفحصي حسابك مِنْ هاتفك الخلوي

En az senin kadar bende bu deponun bir parçasıyım. - ve beni öldürmene izin vermiyor.
أنا جزء من هذا المستودع بقدرك، ولن يدعك تقتلني.

Kendine gel. Senin ringden sağ çıkmana izin vermeyecek.
استيقظ انه لن يدعك تغادر الحلبة حيا

Gerçekten gitmene izin vereceğini mi sanıyorsun?
هل تعتقد أنه سوف يدعك تذهب بعيدا؟

Zaman senin yanındaydı ama saplantın, beklemene izin vermedi.
الوقت بجانبك لكن هوسك لا يدعك تنتظر.

İçeri girmene izin vermesi dışarı çıkmana izin vereceği anlamına gelmez.
لمجرد إنه سمح لك بالمرور لا يعني إنه يدعك تخرج.

Daire, sende özel bir şeyler olmasa böyle çıkmana izin vermezdi.
فالمكتب الفدرالي لن يدعك ترحل ما لم تكن مميزاً

Örümcek-Adam'ın zavallı kızına yardım etmene izin vermeyeceğini de.
مثلحقيقةإن (الرجلالعنكبوت) لم يدعك تساعد أبنتك المسكينة

Artık işin içindesin, Barbar ayrılmana izin vermez.
. أنت في مكان الحدث البربري لن يدعك تذهب

Baban aptalca bir şey yapmana izin vermez çünkü alçıya alınamayacak kadar tatlısın.
والدك لن يدعك تفعل اي شيء غبي لأنك أجمل من ان تكون في جبيره

Biri bana, iyi garson asla bardağın dibini görmene izin vermez demişti.
♪ أخبرني أحدهم بأنّ الساقي الجيد لا يدعك ترى قاع كوبك

Beyazlar senin futbolda bir yerlere gelmene izin vermez.
الرجل الأبيض لن يدعك تصل إلى أيّ مكانة في كرة القدم، مُحال.

Gitmene izin vermez. Odaya geç.
والت, لن يدعك تذهب, فقط ادخل إلى الغرفة

Eminim gemisine silahla girmene izin vermez.
بالطبع لن يدعك تدخل سفينته مسلحا

Jasper, baban Cadılar Bayramını kutlamana izin vermiyor mu yoksa?
جاسبر "، ألا يدعك والدك " تحتفل بالهالوين ؟

- Yani hâlâ ameliyatı yapmana izin vermiyor mu?
إذاً, هو لا يزال لن يدعك تمارس الجراحة

Neden canının istediğini yapmana izin vermiyor?
لماذا لا يدعك تفعل ما تريده؟

Manya yaşamana izin vermeyecek ben ise yaşamana izin vermeyeceğim.
هو لن يدعك تعيش وأنا لن أتركك تموت

Ama hiçbir zaman daha fazlası olmana izin vermeyecek.
لن يدعك أن تصبح أي شيء تريده أبداً.

İşvereninin sana izin vereceğini düşünmemiştim.
لم أظن أن رب عملك يدعك تأخذ إجازات.

Yapacağı son şey senin onu kilit altına almana izin vermesi.
آخرُ شيءٍ سيفعله هو أن يدعك تقومُ بسجنه

Tekilaları içmeden gitmeme izin vermezdi.
هو لن يدعك دون أخذ توجيهات

Terok'un senden öğrenmek istediklerini öğrenmeden ölmene izin vermeyeceğini biliyorsun.
تعلم أن (تيروك) لن يدعك تلقى حتفك قبل أن يحصل على ما يريده منك