ويكيبيديا

    "يدل على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dair
        
    • gösterir
        
    • anlamına gelir
        
    • gösteriyor
        
    • da bir
        
    • demektir
        
    • işaret ediyor
        
    • ipucu
        
    • belirtisi
        
    • kanıtlıyor
        
    • kalıntılar
        
    Odamda birinin ya da bir şeyin olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Open Subtitles لا شيئ يدل على أن أي أحد أو أي شيئ كان بغرفتي
    Seri numarası üreticiyi, bölüm numarasını ve yapıldığı yılı gösterir. Open Subtitles الرقم التسلسلي يدل على المصنع والسنة التي تم تصنيعه فيها
    Bu katilin Bayan French'i gafil avlamış olduğu anlamına gelir mi acaba? Open Subtitles هل هذا يدل على أن القاتل قد فاجأ مسز فرينتش ؟
    Ölüm sırasında anüsü genişlemiş anüsün biraz üzerindeki çatlak cinsi münaset yaşadığını gösteriyor. Open Subtitles لقد إتسع الشرج أثناء القتل تمزق طفيف أعلى الشرج يدل على ممارسة جنسية
    Brandi kafasının arkasından vurulmuş. Bu da demektir ki sadece söyleneni yapıyordu. Open Subtitles قتل براندي في الجزء الخلفي من الرأس مما يدل على أنها تراجعت.
    Kanıtlara bakılırsa bunu yapanlar ülkemizden ve her şey Beşinci Kol'a işaret ediyor. Open Subtitles تشير الأدلة إلى أنّه عملٌ محليّ و كلّ شيء يدل على الرتل الخامس
    Bence bikini de büyük bir ipucu. Open Subtitles أعتقد أن ثوب السباحة أيضا يدل على أنها أنثى
    Doktor bana ağrının aslında bir iyileşme belirtisi olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرني الطبيب أن ألمك يدل على تحسنكِ, اخرج يا ساتورنو
    Bu memurlarınızdan birinin bir mahkumu kasıtsız olarak öldürdüğünü kanıtlıyor. Open Subtitles فإنه يدل على القتل غير العمد لسجين واحد من الضباط.
    Kocanızın donörden organ aldığına dair herhangi bir kayıt yok. Open Subtitles لا يوجد سِجل يدل على تسلم زوجك عضوا متبرعا به
    bazen asfaltlı, bazende taşlı yollardan geçtik, nerde olduğuma dair bir şey söyleyemem. Open Subtitles فى بعض الاحيان اشعر ان الطريق ممهدا, وفى البعض على زلط اسفلتى, ولكن لايوجد ما يدل على المكان.
    Bu tarz bir ağaç-tomurcuk yapısı iltihap olduğunu gösterir; bir enfeksiyon olması muhtemel. TED و شكل الشجرة هنا يدل على وجود إلتهاب انها مصابة بإلتهاب
    Bu kadının kişiliğinden çok etkilenmişti. Bu da onun güvenilir olduğunu gösterir. Open Subtitles لقد تأثر بنقاوة روحها وهذا الشيء يدل على أنه شخص طيب
    Ve bir kumrunun birinin evinin yakınında ölmesi, bu evden birinin ölümünün yakın olduğu anlamına gelir Open Subtitles يدل على قرب موت شخص في ذلك المنزل
    Çünkü kaza, olayda suçlu olmadığı anlamına gelir. Open Subtitles لإن الحادث يدل على آن هناك لا آحد ملأم
    Tüm bunlar gösteriyor ki, Bay Raj Bayan Sonia'ya tecavüze yeltenmiştir. Open Subtitles كل هذا يدل على أن السيد راج حاول اغتصاب السيدة سونيا
    Biraz beklenmedik olsa da, bir şekilde çocukların ebeveynlerine vermek için yaptıkları ya da okulda yapıp ailelerine verdikleri ve kendi içinde bir onur biçimi olan makarna elişine atıfta bulunuyor. TED اذا , هذا الشيء نوعا ما غير متوقع لكن, بطريقة ما, يدل على فن المعكرونة التي يعملها الاطفال لابائهم. او التي يعملونها في المدرسة ويعطوها لابائهم. والتي هي بحد ذاتها مشرفة
    Şimdi, bu herife bizim adımıza çalışan bütün yabancı ajanların listesini vermek, vatan hainliği demektir. Open Subtitles إعطاء هذا الرجل قائمة بكل عميل أجنبى فى كشوفاتنا تصرف يدل على الخيانة
    Ancak bu, terörist soruşturmalarının nasıl yürütüldüğünün anlaşılmadığına işaret ediyor. TED وهذا في الواقع يدل على عدم فهم لكيفيه عمل التحقيقات في حوادث الارهاب.
    Totem direği bir tür ipucu mu? Open Subtitles هل العمود السحري يدل على شيء ما؟
    Herhangi bir iyileşme belirtisi yok, yani kırılmalar ölümüne yakın bir zamanda gerçekleşmiş. Open Subtitles لا يدل على الشفاء، و لذلك ربما حدث في وقت قريب من الموت.
    Açıkça görünüyor ki genç birinin bağımsızlığını ve özgüvenini onun yerine düşünen ve içgüdülerine inanan bir aile olduğumuzu kanıtlıyor. Open Subtitles حسنـــاً, من الواضح أن هذا يدل على أننا أباء ربينا شاب واثق و مستقل يفكر في نفسه
    İran boyunca, bu tür yapıların düzinelerce kalıntıları var. Üstelik Ortadoğu'nun geri kalanında ve Çin'e kadar tüm yollarda benzer kalıntılar var. TED توجد أنقاض للعشرات من هذه الأبنية في أرجاء إيران، وما يدل على وجود مثل هذه الأبنية في أرجاء بقية الشرق الأوسط وصولًا إلى الصين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد