ويكيبيديا

    "يرتبط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bağlantısı
        
    • bağlı
        
    • bağlantılı
        
    • alakalı
        
    • bağlantı
        
    • ilgisi
        
    • alakası
        
    • bağlanır
        
    • ilişkili
        
    • bağ
        
    • bağlayan
        
    • bağlanıyor
        
    Şehirdeki her şeyin bu lanet okulla bağlantısı var. Open Subtitles القاصي و الداني في هذه البلدة يرتبط بهذه المدرسة اللعينة
    Sinyali olan veya şebekeye bağlı olan her şeye ulaşabiliyor ve onlara dokunabiliyorum. Open Subtitles أي شيء يخرج منه إشارة أو يرتبط بطريقة ما بالشبكة يمكنني الوصول ولمسه
    Çocukla bağlantılı olabilecek her şeyi ortadan kaldırmak için havuzun oradaki caddeye gönderildim. Open Subtitles تم إرسالي إلى الشارع المجاور للحوض لكي أزيل أي شيء ربما يرتبط بالصبي
    Sokak sanatı ile alakalı bir çalışma yapmaya kalktığımda çalışmanın teşhir edileceği mekan ile gerçekten uyumlu olmasını istedim. TED وفي كل مرة أصنع عملاً فنيًا شعبيًا أريد عملاً يرتبط بالمكان الذي سيوضع به
    Peterson'ın intiharı ile cerrah Freudstein'in araştırması arasında şu veya bu şekilde bir bağlantı olabilir. Open Subtitles وهو أن انتحار بيترسن يرتبط بطريقة ما بأبحاثه على الجراح فرودشتاين
    Orada Palmer'ın ölmesini isteyenlerle ilgisi olan bir şüpheli var. Open Subtitles لقد اخبرنى ان هناك عميل يرتبط بمن يريد قتل "بالمير"
    Bildiğimiz şeylerle bir bağlantısı var mı ya da takip edebileceğimiz bir ipucu veriyor mu bak. Open Subtitles ابحث عن أي شئ يرتبط مع ما نعرفه بالفعل ..أو يعطينا دليلاً حقيقياً يمكننا متابعته
    Yada IRA ile bağlantısı ola birisine açıklarızı. Değil mi? Open Subtitles أو إلى شخص أبو جدّه يرتبط بعلاقات مع الجيش الجمهوري الإيرلندي.
    Bence Annex B'nin suikastla bir bağlantısı var. Open Subtitles حسنا، أعتقد أن يرتبط المرفق باء للاغتيال،
    Belirli bir şeye bağlı olduğu görülmeyen büyük bir burun var. TED وهناك أنف كبير جداً لا يبدو أنه يرتبط بأي شيء على وجه الخصوص.
    Gıda sistemlerimizin başarısı doğrudan bize bağlı. TED إن نجاح أنظمتنا الغذائية يرتبط مباشرة بنا.
    Dolayısıyla aşkın ruhsal durumumuz ve davranışlarımızdaki değişimlerle bağlantılı olduğuna dair bazı kanıtlar var. TED حتّى أنّه هناك بعض الأدلة أن الحب يرتبط مع تغيّرات حالاتنا المزاجية وتصرفاتنا.
    Tırnakların evrimi ile karşı konulabilir baş parmak ve ayak parmakları birbirleriyle yakından bağlantılı. TED إنّ تطوّر الأظافر وتطوّر أصابع الإبهام المقابلة وأصابع الأرجل يرتبط ارتباطًا وثيقًا.
    İlk etapta, insanlar bana ördeklerle alakalı her türlü şeyi göndermeye başladılar ve gerçekten güzel bir koleksiyonum oldu. TED أولا، بدأ النّاس يراسلونني حول كلّ ما يرتبط بالبطّ، وأصبحت لديّ مجموعة رائعة.
    Bu şekilde düşünüyorum, çünkü araştırmalarıma göre bilinçlilik saf zekâdansa, daha çok bizlerin doğamızdaki yaşayan ve nefes alan organizmalar olmamızla alakalı bir durum. TED وأنا أعتقد ذلك لأن بحثي يوضح لي أن الوعي لا يرتبط كثيراً بالذكاء المحض ولكنه يرتبط أكثر بطبيعتنا ككائنات حية تتنفس.
    Afrikalı çocuk arasında bir bağlantı var mı ? Open Subtitles يرتبط بأى حال مع شعورك تجاه الولد الافريقى؟
    Elinizde, bir cinayetle kızım arasında bağlantı kurabilecek deliller olduğunu söylüyorsun. Open Subtitles أنت تقول لي لديك أدلة التي قد يرتبط بها إلى القتل. أعتقد أنني حصلت على الحق في أن عملت حتى.
    Ailesinden, arkadaşlarından, bahçesindeki heykelcikleri temizleyen adamdan, onunla ilgisi olan herkesten nefret ediyorum, anlaşıldı mı? Open Subtitles أكره عائلته, وأصدقاءه والرجل الذي ينظف خيله العنصري بالحديقة في الواقع أكره أي شخص يرتبط به بأي شكل ,هل هذا واضح؟
    Bunların Tobinlerin parasıyla ne alakası var anlamıyorum. Open Subtitles لا أرى كيف يمكن لهذا ان يرتبط بأي شكل بأموال عائلة توبن
    rakiplerinizin sizin malınızı yemelerini nasıl engelleyeceğinizi de bilmek isterim. Ve sonra bunların hepsi finansal genel bakışa bağlanır. TED كيف ستقوم بمنع منافسيك من إلتهام غدائك هنا؟ و كل هذا يرتبط النظرة المالية العامة.
    Ya zeki davranış, uzun süreli entropi üretimi ile sadece ilişkili olmayıp, aslında doğrudan oradan doğuyorsa? TED ماذا لو السلوك الذكائي لا يرتبط فقط بإنتاج إنتروبي ذات المدى الطويل، لكن في الحقيقة ينبثق مباشرة منها؟
    Şimdi eş bulmak için uçup gitmek zorunda, ki başka bir eşek arısı yumurtası başka bir bağ Örümceği'ne musallat olabilsin. Open Subtitles عليه الآن أن يطير ليبحث عن شريك، لكي يرتبط بيض زنبور آخر بعنكبوت حديقة أخرى.
    Burada maktullerimizi birbirine bağlayan bir şey yok. Open Subtitles أجل، ليس لدّي أيّ شيء هنا يرتبط بضحيّتينا
    Her çıtırtı, ses ve patlama vücudumdaki sinirlere bağlanıyor. Open Subtitles كل فرقعة، والبوب و الانفجار يرتبط فقط إلى كل المشبك وعصب بي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد