Hiç hoşuma gitmedi. Buraya gelince hoşnutsuzluğum daha da arttı. | Open Subtitles | لا يروق لي ذلك كل ما سمعته هنا ، وحتى لو كان أقل من ذلك |
Şimdi beni onlardan uzaklaştırıyorsun; arkadaşlarımızı kaybediyoruz ve bu hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | والآن تبعدني عنهم ونحن نخسر أصدقائنا ولا يروق لي ذلك |
Araba alma işini sevdim. Çok eğlenceliymiş. | Open Subtitles | يروق لي التبضع بحثاً عن سيارة، إنه أمر ممتع للغاية |
Bu arada, yatak odamızın yeni rengini sevdim. | Open Subtitles | بالمناسبة، لون غرفة النوم الجديد يروق لي |
Bilmiyorum ama ben beğendim. Birçok yere gittim doğru ölçüyü bulmak için ama bunu önemsemez zaten. | Open Subtitles | أعلم أنه يروق لي ، لقد ذهبت لاماكن كثيرة لإيجادالحجمالمناسب،ولكن .. |
Bu günlerde yaptıkları şeyler hoşuma gidiyor. Sadece bitter çikolata ile şekerlemeler yapıyorlar. | Open Subtitles | يروق لي ما يصنعونه بهذه الأيام إنهم يصنعون ألواح شوكولاتة عادية، لكن بالشوكولاتة الداكنة |
İnsanların beni çocuk gibi ve işe yaramaz olduğumu zannetmeleri hoşuma gider. | Open Subtitles | يروق لي كثيراً هذا الأمر عندما يعتقد الأشخاص بأني طفولية و عديمة الجدوى |
Gerçeği söyliyeyim benim hoşuma gidiyor o ama etrafındakilerle arası iyi değildir. | Open Subtitles | أعني إنه يروق لي فعلاً ولكنه ليس محباً للناس |
Siz ikiniz bana burnumu yedirttikten beri bu tat hoşuma gitmeye başladı. | Open Subtitles | أجل، هذا الأمر يروق لي بعد أن جعلتماني ألتهم أنفي |
Ama devam et, ağır ağır anlat çünkü çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لكن استمري بمدحي وبوتيرة بطيئة لأن الأمر يروق لي |
Sonunda hoşuma giden bir kitap buldum. | Open Subtitles | على الأقل أنا أقرأ كتابًا يروق لي. |
Evet, sevdim bu herifi. Bir dakikan var mı? | Open Subtitles | أجل ، إنّه يروق لي ألديكِ لحظة؟ |
İyi kalpli biri. sevdim onu. | Open Subtitles | إنّه شخصٌ طيب القلب, و هو يروق لي |
Yeni ve eski tarzı birleştirmeni sevdim. | Open Subtitles | يروق لي كيف وضعت الحديث مع القديم. |
Bunu sevdim. | Open Subtitles | إن هذا يروق لي. |
Hayır, onu sevdim. | Open Subtitles | كلا , إنه يروق لي |
Hayır, onu sevdim. | Open Subtitles | كلا , إنه يروق لي |
Bunu beğendim. Duruma yakışan bir tanımlama oldu. | Open Subtitles | يروق لي هذا، إنّ له وقعاً جميلاً على الأذن |
Mükemmel. Aradaki mesafeyi korumanı beğendim. | Open Subtitles | ممتاز يروق لي كيفية توخيك الحذر |
Öyle mi? Ben her şeyin kendi vahşi doğasında akmasını severim, doğanın istediği gibi. | Open Subtitles | افعلها أنت ، ولكن يروق لي الأشياء الجامحة على طبيعتها |
Tamam, iyi iş. Sıkı gözdağı. Bundan hoşlandım. | Open Subtitles | حسنا , فتاة عنيدة يروق لي هذا |
-Bundan hoşlanmıyorum. -Ben de. | Open Subtitles | انا لا يروق لي هذا لا يروق لي هذا الوضع |