ويكيبيديا

    "يزوّد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sağlayan
        
    • sağlıyor
        
    • sağlar
        
    Ülkenin dört bir yanından geçerek yerleşkeler ve tesislere malzeme sağlayan kuvvetlendirilmiş bir treni çalıştırmak için kullanılıyor. TED ويجري استخدامها في تشغيل قطار ضخم ومحصّن يمشي في أرجاء البلاد، يزوّد المستوطنات والمنشآت بالإمدادات.
    Sonunda işe yarayacağını düşündüğüm bir bölme yaptım ve oksijen sağlayan ve içindeki embriyoyu besleyecek bir sıvı geliştirdim. Open Subtitles وأخيراً صممت تجويف، أعتقد أنه يعمل واخترعت سائل يزوّد هذا التجويف بالأكسوجين ويغذي الجنين في الداخل
    Ladin ve köknar ormanlarının içinden geçen bir yol bu vahşi müziği durup dinlemek için güzel bir yer sağlıyor. Open Subtitles طريق يخترق غابات شجر التنوب البعيدة يزوّد مكاناً جيّداً للوقوف والاستماع لهذه الموسيقى البرّيّة.
    Cevap ne olursa olsun, gençler ebeveynlerine yiyecek sağlıyor ve karşılığında başlarını sokabilecekleri bir evleri oluyor. Open Subtitles مهما كان الجواب، يزوّد الصغار آباءهم بوجبة، وبالمقابل يحصلون على مأوى.
    İnsani yardım dünyası için bu veri insanları fakirlikten nasıl kurtarabileceğinizle ilgili bilgi sağlar. TED للعالم الإنساني، هذا يزوّد بالمعلومات عن كيفية إخراج الناس من براثن الفقر.
    İn, bir kısım koruma sağlar, ama sorun olan hava değildir. Open Subtitles يزوّد العرين المأوى، لكن الطقس ليس المشكلة.
    Ancak yavrularına daha uzun süre güvenli barınak sağlayan balıklar da vardır. Open Subtitles هناك سمك، من ناحية أخرى، يزوّد صغاره بمأوى آمن لوقت أطول.
    Binaya güç sağlayan özel bir elektrik dağıtım kutusu olmalı. Onu bulun. Open Subtitles لابد من وجود صندوق وصل كهربائي خاص يزوّد المبنى، جديه.
    Binaya güç sağlayan özel bir elektrik dağıtım kutusu olmalı. Onu bulun. Open Subtitles لابد من وجود صندوق وصل كهربائي خاص يزوّد المبنى، جديه.
    Ve birden bire cihat ağına iletişim ekipmanı sağlayan bir deha terörist damgası yedi. Open Subtitles وفجأة تُصبح العقل الارهابي المدبرّ الذي يزوّد شبكة الجهادين بمعدات اتصال
    Gezegenin koruyucu atmosferini tutabilmesini garantiledi Dünya'ya tehlikeli güneş rüzgârlarına karşı manyetik bir kalkan verdi ve bize iklimsel dengeyi sağlayan Ay'ı miras bıraktı. Open Subtitles ضمن أن الكوكب تمسّك بغلافه الجوي الواقي. أعطى الأرض درعاً مغناطيساً ضد الرياح الشمسية الخطرة. وترك لنا القمر الذي يزوّد الاستقرار المناخي.
    Aslında, Meteor Şehri'ne çöp adı altında silah ve değerli metalleri sağlayan da Mafya cemiyeti olmalı. Open Subtitles بالحقيقة ثمّة من يزوّد "مدينة الشهاب" بالأسلحة والمعادن النفيسة بحجّة النفايات. إنّهم بالتأكيد اتّحاد المافيا.
    Bunun gibi bir enkaz harika bir temel sağlıyor. Open Subtitles حطام كهذا يزوّد أساساً ممتازاً.
    Silahları kim sağlıyor. Open Subtitles من يزوّد الأسلحة؟
    Yaşamın gerektirdiği her şeyi sağlıyor. Open Subtitles ...يزوّد الحياة بكل ما تحتاجه
    Metrolar... Ayrıca ılık, kuru hava sağlar. Open Subtitles قطار الأنفاق ، الذي يزوّد بالهواء الجاف أيضاً إنّهم منفّسون
    Yumurtanın içeriği, kuluçka süresi boyunca besin sağlar. Open Subtitles يزوّد محتوى البيضة الغذاء أثناء فترة الحضانة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد