Bir şekilde bazı insanların ölmeyi hak ettiğine inanılır aksi takdirde iyi insanlar kendilerini yaşam şansının çok çarpıtıldığı yerlerde yaşamaya ikna ederler. | TED | عبر الاقتناع أن بعض الأشخاص يستحقون الموت على نحو ما، يسمح الأشخاص الجيدون لأنفسهم بالعيش في أماكن حيث تكون فرص العيش شديدة الانحراف. |
Eğer ölmeyi hak etselerdi eminim yapabilirdin. | Open Subtitles | انا متأكد انك ستقوم بها لو كانوا يستحقون الموت |
Çünkü hapishanede olmaları ölmeyi hak ettikleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأن هؤلاء الأشخاص في السجن يعني أنهم يستحقون الموت |
Seri katiller ölmeyi hak etmiyor demek istemiyorum... | Open Subtitles | ليس ذلك أنني أوافق أن القتلة المتسلسلون لا يستحقون الموت |
ölmeyi hak ediyorlar ayrıca o piçleri de ölmeli. | Open Subtitles | إنهم يستحقون الموت ، هم وابنهم غير الشرعي |
Seni incittiklerini biliyorum ama bu ölmeyi hak ettikleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | أعرف أنهم أذوك ولكن هذا لا يعني أنهم يستحقون الموت |
Soyumuzun sonu geldiği hâlde ancak bu kadar mücadele ediyorsak, cadılar ölmeyi hak etmiş demektir. | Open Subtitles | لو أن هذا هو كل ما تبقى لنا من الروح القتالية مع نهاية جنسنا، فالساحرات يستحقون الموت. |
- Onlar ölmeyi hak etmiyorlar. | Open Subtitles | .ـ لا يستحقون الموت .ـ أنت قلت بأنك تريدهم موتى |
ölmeyi hak etmiyorlar. Onları bu işe ben bulaştırdım. | Open Subtitles | لا يستحقون الموت أنا من وضعهم بهذا الموقف |
Sana ve bu kasabaya yaptıkları yüzünden ölmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يستحقون الموت لمافعلوه بك ولأجل مافعلوه بهذه البلدة |
Bütün kasabaya ölmeyi hak ettiklerini söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ للمدينة كُلّها أنهم يستحقون الموت. |
Ama Murdocklar ölmeyi hak ediyor, peder. | Open Subtitles | لكن المارادوك يستحقون الموت يا بادر |
İngiltere'ye karşı olan o komşularım hain gibi ölmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | هؤلاء الجيران يقفون ضد إنجلترا... ...و يستحقون الموت كالخونة. |
Sigara içiyorlar kendileri kaşınıyorlar, ölmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | يدخنون، لقد أخطأوا يستحقون الموت |
Beni içeri attığınızda, ya saatimi yanıma almalıyım ya da beni ölmeyi hak eden berbat insanların yanına koyun. | Open Subtitles | عندما قمتم بحجزي، كان يجب إمّا أن أبقي ساعتي... أو تضعني بجوار أشخاص يستحقون الموت |
Eski alışkanlıklar işte. Aksine benim öldürdüğüm kişiler ölmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | بالعكس من أقتلهم يستحقون الموت |
Akşam yemeğim olabilirler ama ölmeyi hak etmiyorlar. | Open Subtitles | ربما هم عشائنا ولكن لا يستحقون الموت |
Hayır, hayır gerçekten ölmeyi hak edenler. | Open Subtitles | أرجوكي اريد اناسا يستحقون الموت |
Katil, ölmeyi hak ettiklerini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما أعتقد القاتل أنهم يستحقون الموت. |
Ve neden ölmeyi hak edenler yaşamaya devam ediyor? | Open Subtitles | و من يستحقون الموت يظلوا أحياء؟ |