Hala bunun savaşılacak bir şey olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | مازلت أؤمن أن هذا يستحق القتال من أجله |
Hala bunun savaşılacak bir şey olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | مازلت أؤمن أن هذا يستحق القتال من أجله |
Aşk, uğruna savaşmaya değer. | Open Subtitles | لا يمكننا الإسْتِسْلام الحبّ يستحق القتال من أجله |
Özellikle uğruna savaşmaya değer bir şey olduğunda... ve bu savaşın tüm anlamı bu, insanlar, hayatta kalmak. | Open Subtitles | حينما يكون هناك شيء يستحق القتال من أجله هذا هو كل ماتمثله هذه المعركة الناس |
Çok güzel bir yuvan varmış. uğruna savaşmaya değer. | Open Subtitles | إنه منزل جيد يستحق القتال من أجله |
Bence, bu adamların savaşmaya değecek bir nedeni var. Yaptığımız bu değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لديهم سبب يستحق القتال من أجله , أليس هذا ما نفعل |
Uğruna savaşmaya değecek tek şey oğlum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كان يستحق القتال من أجله هو إبني |
Çok güzel bir yuvan varmış. uğruna savaşmaya değer. | Open Subtitles | إنه منزل جيد يستحق القتال من أجله |
Bazı yemekler, uğruna savaşmaya değer. | Open Subtitles | بعض العشاء يستحق القتال من أجله |
Evimin uğruna savaşmaya değer olduğunu. | Open Subtitles | أن بلدي home-- أن بيتي كان يستحق القتال من أجله. |
uğruna savaşmaya değer bir yol. | Open Subtitles | إنه هدفٌ يستحق القتال من أجله |
Uğruna savaşılacak çok şey var. savaşmaya değecek çok şey.. | Open Subtitles | و هذا أمر يستحق القتال من أجله |
Uğruna savaşmaya değecek bir yanı yok. | Open Subtitles | ولست واثقاً بأنه يستحق القتال من أجله. |