ويكيبيديا

    "يستطع أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bile
        
    • o
        
    • kendi
        
    En iyi arkadaşları olmamıza rağmen bizi arama bile aramadı. Open Subtitles نحن أصدقاءه و مع ذلك لم يستطع أن يتصل بنا
    Bir çeşit katatonik durumdaymış yani etrafındakilerin farkında ama onlara yaşadığını göstermek için gözünü bile kırpamıyor. TED فقد كان في حالة شلل تام حيث يمكنه أن يعيَّ بما يدور حوله ولكنه لم يستطع أن يرمش بعينه لكي يشير على أنه على قيد الحياة
    Bütün iblislerin kaybetmeden önce neler yaptığını bilmeye ihtiyacım var, benimkine bile. Open Subtitles أريدك أن تفعل ما لم يستطع أن يفعله أيمشعوذمن قبلك،حتىأنا.
    Ama o benim büyümekte olmamı kaldıracak durumda değildi. Open Subtitles لكنه لم يستطع أن يواجه حقيقة أنني سوف أكبر.
    Onu tamamen seviyordum ama hiçbir zaman o duyguyu alamadım. Open Subtitles لقد أحببته بكل جوارحي لكنه لم يستطع أن يعطيني تلك العاطفة
    kendi başına yapacak kadar yaklaşamazdı çünkü. - Benim kendi güvenliğim var. Open Subtitles لم يستطع أن يستهدف المرأة بنفسه .فستأجره ووضح له الضحية بهذه الطريقة
    Dürbünle bile camın arkasını göremezdi. Open Subtitles أوقفت سيارتي في الظلام لم يستطع أن يرى خلال الزجاج حتى مع منظار
    John bu çok kızla çıkma sistemine güveniyordu ama o bile "Kara Salı" olaylarını tahmin edemedi. Open Subtitles جون كان واثقاً من نظامه في خداع الفتيات و لكن حتى هو لم يستطع أن يتوقع أحداث الثلاثاء الأسود
    John bu çok kızla çıkma sistemine güveniyordu ama o bile "Kara Salı" olaylarını tahmin edemedi. Open Subtitles جون كان واثقاً من نظامه في خداع الفتيات و لكن حتى هو لم يستطع أن يتوقع أحداث الثلاثاء الأسود
    Brahms'ın Beethoven'nın hayaleti tarafınfan o kadar rahatsız edildiği söylenir ki 20 yıl boyunca tek kelime bile yazamamıştır Open Subtitles حسناً ، هناك إشاعة عن شبح بيتهوفن يطارد براهام لم يستطع أن يكتب كلمة منذ 20 عاماً
    Haftalar sonra bile, ağrı dinmemişti. Open Subtitles وحتى بعد أسابيع, لم يستطع أن يتخلص من ألمه.
    kendi oğlu öldüğünde bile burada değildi. Open Subtitles لم يستطع أن يكون هنا عندما كان ابنه يحتضر
    Bir aşı yapmak. Fakat senatör bile hükümete G-virüsünün ne denli bir tehdit olduğunu yeterli olarak söyleyemedi. Open Subtitles لصنع لقاح، حتى السيناتور لم يستطع أن يعبر بما فيه الكفاية عن التهديد الذي تشكله الحكومة
    Ona her şeyi, kanıtları bile göstersem, kendine göre haklı olacaktı, Open Subtitles ، ولما منحته مايريد ، وحققت مطالبة ، لم يستطع أن يستوعب هذا كله
    Bu at, bir yük treninin arkasında sürüklenen çimentoya batmış şişman bir adamı bile geçemez. Open Subtitles ذلك الحصان لا يستطع أن يتغلب على رجل سمين تم تخديرة بواسطة قطار بضائع.
    Benim gerçek oğlum o iyimisin bablu oğlum yapamadı annesin canının acısına dayanamadı hiç bişeyi önemsemedi annesini bıraktı Open Subtitles هذا هو ابني الحقيقي هل تأذيت يا بابلو ؟ إنه لم يستطع أن يتحمل تألم أمه
    - o... varlığıyla yaşayamayacağı bir şey yaptı ve... ben de bu yüzden buraya geldim. Open Subtitles لقد فعل امرا ً لم يستطع أن يعيش بعده.. وهذا سبب مجيئه إلى هنا.
    o kumar hırsını yenemediği zaman, arkadaşlarını kaybetti. Open Subtitles لقد توقف أن يكون صديقاً لأحد عندما لم يستطع أن يسيطر على المقامرة
    o idare edemiyorlar Biliyor musun, neden var ki? Open Subtitles تعلمون ، إذا لم يستطع أن يتحمله لماذا يجب عليه أن يفعل هذا ؟
    İdama mahkum edilmiş sıradaki kişi kendi kafasını kesmeden bir başkasınınkini kesemez. Open Subtitles من الذي سيقطع رأسه تاليا لم يستطع أن يقطع رأسا آخر حتى قطع رأسه
    Sonra kendi başına silemeyeceği bir şey için geri geldi. Open Subtitles ولكنه كان هناك شيئا لم يستطع أن يمحييه بنفسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد