ويكيبيديا

    "يستكشف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • keşfediyor
        
    • keşfetmeye
        
    • keşif
        
    • keşfeden
        
    • keşfetmesi
        
    • gözlüyordu
        
    Görme özürlüler topluluğu teknik sınırları ve yol göstericileri keşfediyor. TED عالم فاقدي البصر يستكشف هذا الحد التقني والمستكشف.
    Şakacılıkta saklanan içerlemelerden, o maskelerin cazibesi tartışmalarına, eserleri duygu ve görgü kurallarının şaşırtıcı çatışmasını keşfediyor. TED من الاستياء المُعبّر عنه بداعابات إلى الجدال الذي يضمر الانجذاب، يستكشف عملها التصادم المذهل بين العواطف واللّباقة.
    Suyun üstünde olup adayı keşfetmeye bayılırdı. Open Subtitles لقد احبَ أن يكونَ في البحر يستكشف الجزيرة
    Bu Yer-Yön hücrelerinin, hayvan etrafta keşif yaparken tam olarak nerede olduğu kararını vermesinin açıklamasıdır. TED وبالتالي تلك هي الطريقة التي نعتقد أن الخلايا المكانية تستخدمها لتحديد أين يوجد الحيوان وهو يستكشف ما حوله.
    Yaklaşık bir yıl önce ortaya atılan bu fikirleri keşfeden bir projenin adı da "İyi Hissediyoruz." TED مشروعنا الذي يستكشف هذه الأفكار، الذي أنجزناه قبل حوالي سنة مضت، يسمى نشعر بتحسن.
    Şu anda istediğimiz son şey, başka bir aceminin içindeki Nikita'yı keşfetmesi. Open Subtitles حول امكانية ان يكون الهدف شخصية طيبة و آخر مانريده الأن هو مجند جديد (آخر يستكشف من الداخل لـ (نيكيتا
    Katil üssü gözlüyordu. Open Subtitles كان القاتل يستكشف القاعدة؟
    Gezegenimizde ya da ötesinde, bilim doğayı her yönüyle keşfediyor. Open Subtitles العلم يستكشف جميع جوانب الطبيعة، سواء على كوكبنا أو أبعد من ذلك،
    Neden o embesille keşfediyor aklım almıyor. Open Subtitles أنا فقط لا أفهم لما هو "يستكشف" مع هذا الخاسر
    Saldırgan vücudu bıçakla keşfediyor olabilir. Open Subtitles الجانى من الممكن كان يستكشف الجسد بسكين
    Hindistan'ı keşfediyor. Open Subtitles انه يستكشف الهند
    Bu kitap, anatomiden yaşamı boyunca büyülenmesini sağlamıştı; sonraki çalışmalarında bunu kafatası, kas telleri ve bağırsaklarla ortaya koydu, bu da ötekileştirilmiş vücutların gücünü ve kırılganlığını keşfediyor. TED وهذا ما بدأ افتتانه الذي استمر طوال الحياة بعلم التشريح الذي ظهر جليًا في الجماجم والأوتار والأحشاء التي احتوتها أعماله اللاحقة - تلك الأعمال التي كان يستكشف من خلالها مواطن القوة والضعف للفئات المهمشة.
    Açık arttırmayı kazananları keşfetmeye çıktığını düşünüyoruz destek çağırdık ama bizim şimdi harekete geçmemiz gerekiyor. Open Subtitles نحن نعتقد أنه يستكشف عن الرابحين في المزاد حتى يسرق غرفهم إستدعينا الدعم، لكن علينا التحرك الآن
    Randy'de merak ettiği şeyleri keşfetmeye karar verdi. Open Subtitles و ( راندي ) قرر أن يستكشف الأشياء الذي كان فضولياً بشأنها
    Ve bir hafta sonra, Brezilya'ya mağara keşif turuna katıldı. Open Subtitles وبعدها باسبوع كان يستكشف كهف في البرازيل
    Zavallı aklı bir keşif içinde. Open Subtitles عقلها يحاول أن يستكشف ما حولها
    Dinlemekte olduğunuz şey, görsel olarak aynı, üç farklı sanal küreyi keşfeden maymunun beyninin sesi. TED ما تسمعونه هو صوت دماغ هذا القرد وهو يستكشف ثلاث نطاقات مختلفة متجانسة بشكل بصري في فضاءٍ افتراضي.
    İsa'nın hikayesini, İsa'nın hayatını keşfeden bir sinemacının bakış açısından anlatmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أروي قصته من منظور صانع أفلام يستكشف قصة المسيح
    Martin'e, dünyayı keşfetmesi için, Sevgiler, Baban. Open Subtitles إلى ( مارتن ) الذى قد يستكشف العالم بأكمله يوماً ما مع حُبى أباكِ
    - Belki burayı da gözlüyordu. Open Subtitles حسنا , اذن ربما كان يستكشف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد