"يستمتعون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• eğleniyorlar
• eğleniyor
• zevk
• tadını
• keyif
• hoşlarına
• sever
• vakit
• parti
• hoşuna
• hoşlanıyor
• keyfini
• seviyorlar
• geçiriyorlar
• hoşlanıyorlar

Şimdi hayalperest insanlar bununla 400 yılı aşkın bir süredir eğleniyorlar.
أصحاب الخيال الواسع ما زالوا يستمتعون بهذا لما يزيد عن 400 عاما.

Ama kimin umurunda, onlar eğleniyor ya?
ولكن من يهتم، إذا كانوا يستمتعون بأوقاتهم؟

Hayır ama bu tiplerin bazıları bundan gerçekten zevk alıyor.
لا , لكن بعض أولئك الرجال في الواقع يستمتعون بهذا.

"Kızlara ve kadınlara karşı ayrımcılığa karşıyım", deseler de ayrıcalıklı pozisyonlarının tadını çıkarıyorlar.
مع أنهم يقولون أنني ضد التمييز ضد المرأة، هم يستمتعون بمناصب عالية

Ben düşünebiliyorum, ve eminim ki çok keyif alırlardı bundan. her tarafta onları görebiliyorum.
نعم انا استطيع .. وسوف يستمتعون بذلك جداً انا اتخيلهم الان .. في كل مكان

Bu şekilde var olmak hoşlarına gidiyor adeta. O halde neden savaşayım ki?
،يبدو عليهم أنهم يستمتعون بهذا الوجود إذاً، لمَ يجب عليّ أن أحاربه ؟

Bazı insanlar müzikal sever, sağ ol yani!
بعض الأشخاص يستمتعون بالمسرحيات الموسيقية..

Onlar anın içinde eğleniyorlar ve kumla oynamaya devam ediyorlar.
يستمتعون باللحظة ويستمرون باللعب في الرمل.

Aslında, George Bush ve Tony Blair, bunları yaparken çok eğleniyorlar.
وفي الحقيقة توني بلير و جورج بوش يستمتعون للغاية و هم يفعلون ذلك

Birşey bildikleri yok. Sadece deli adamla eğleniyorlar.
إنهم لا يعرفون شيئاً إنهم يستمتعون بالعبث مع رجل مجنون فحسب

Herkes eğleniyor gibi, değil mi?
رائع، جميعهم يبدون وكأنهم يستمتعون بوقتهم، أليس كذلك؟

Ayrıca bunu yaparken gerçekten eğleniyor gibilerdi.
و بدى أنهم يستمتعون بفعـل أمـر واحد بذاتـه

Okulda, orduda veya hatta bir akıl hastanesinde, bir kere insanlarla başladığınızda, hepsi zevk alır.
في المدرسة، أو العسكرية أو حتى في المؤسسات العقلية، عندما تجعل الناس يفعلونها، يستمتعون بها.

Çok eğleniyoruz ve çalışanlar bundan zevk alıyorlar.
فلدينا جو من المرح أعتقد أن من يعملون لـ فيرجين يستمتعون به.

Bırakalım o sakin denizin, meltemin ve birbirlerinin tadını çıkarsınlar.
لكن لهذه اللحظه دعيهم يستمتعون بالبحر الهادىً نسيم منعش وبعضهم البعض

Arkadaşlarımın, partinin tadını çıkarmasının bir yolu var.
يوجد طريقة ٌما لجعل كل أصدقائي يستمتعون بالحفلة

Japonlar da bundan keyif alıyor gibiler.
اليابانيين يبدو أنهم يستمتعون بذلك أيضاً

Belki de birbirimizden nefret ettiğimizi, birbirimizi öldürdüğümüzü kendi soğuk kalplerimizden beslendiğimizi görmek hoşlarına gidiyor.
ربما يستمتعون وهم يروننا نكره بعضنا البعض ويشاهدوننا نقتل بعضنا البعض ونأكل قلوبنا الباردة اللعينة

Müşterilerimizin pek çoğu, keskin dilimizi sever.
العديد من عملائي قد يستمتعون كثيراً بلسانكِ ذو اللـّهجة الحادة ..

Seni bilmem ama biz harika vakit geçiriyorduk.
حسناً، لا أعرف ما حدث لكِ، لكن بقيتنا كانوا يستمتعون بوقتهم.

Yani insanlar burayı her zaman parti ve o tür şeyler için kullanıyorlar.
أعنى , الناس هُنا . الناس هُنا يستمتعون بالحفلات و الرقص

İki arkadaşlarını gönderdikten sonra öbür rakunlar, Yeni Şehir'dekileri korkutmaya devam ettiler. Projeyi önlemeye yardım etsin, etmesin dönüşüm yeteneğini kullanmak rakunların hoşuna gidiyordu.
بعد ارسال صديقاهم الاثنان الراكون استمر ببعث الرعب لمدينة الجديدة الراكون بدؤا يستمتعون باستخدام فن التحول

Erkekler osuruktan hoşlanıyor, neden kadınlar fortlamaktan hoşlanmasın?
الرجال يستمتعون بإطلاق الريح, فلماذا لا تستمتع النساء بفعل هذا أيضاً؟

Senin dışındakilerin keyfini bozma.
و دع الذين ليسـوا أنت يستمتعون بهذه اللحظة

Ne yazık ki, ...entrika çevirmeyi para kazanmaktan daha çok seviyorlar.
حظًا سعيدًا في هذا المكان مع الأسف إنهم يستمتعون بالمجازفة أكثر من الربح

Ne güzel vakit geçiriyorlar. Ben bunun sorumluluğunu alırım.
إنهم يستمتعون بوقتهم وسأتحمل المسئولية عن هذا

Birçok müşterimiz erkek ve benim gibi birinden hoşlanıyorlar.
معظم زبائنا رجال إنهم يستمتعون بالنظر إلى بعض الحلوى