ويكيبيديا

    "يستند" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kurulu
        
    • dayanıyor
        
    • dayalı
        
    Sürdürülebilir bağış üzerine kurulu kar amacı gütmeyen model baz alınacaktır. TED وسوف يستند على نموذج غير ربحي الذي سيكون أساسه منح مستدامة.
    Yardım paketi takip teknolojisi üzerine kurulu yeni bir sistem olacak, çalıştığım lojistik şirketi sayesinde. TED سيكون هناك نظاماً جديداً يستند على حزمة تكنولوجيا التعقب المتبرع بها من شركة خدمات اللوجستية التي أعمل لصالحها.
    Bütün iddiası bu yıl ki ehliyeti kazanma ihtimali üzerine kurulu. Open Subtitles اذاً ادعائه بأكمله يستند أيضا على الافتراض بأنه كان سيفوز بالجائزة هذا العام
    Çalışmalarımın hepsi inkâr etmeyi tercih ettiğiniz esasa dayanıyor. Open Subtitles كل عملي يستند على مبدأ الذي أخترتيه لكي تنكريه.
    Ama krallığınız kadınların sömürülmesine dayanıyor kocalarını paylaşmaya zorluyor ve rahip mertebesine ulaşmalarını reddediyor. Open Subtitles لكن هل يستند هذا الملكوت على إستغلال النساء وإجبارهم على تقاسم الزوج
    Yönetimin yeni araştırma hastanesine oğlunun ismini vermesi senin toplumu yönlendirme yeteneğine dayanıyor. Open Subtitles قرار المجلس بأن تكون تسمية الجناج الجديد تشريفاً لإبنك إنه يستند على قدرتنا في إدارة الدعايه
    Yeni bir modele, ziraat prensiplerine dayalı bir modele kaymalıyız. TED علينا أن ننتقل إلى نموذج يستند أكثر على مبادئ الزراعة.
    Onların hayranlığı benim suçlu olmam üzerine kurulu. Open Subtitles ترى، إعجابهم يستند على افتراض أنني مذنب.
    Evet, bir bakıma haklılar, çünkü ekonomimiz materyalizm ve menkul kıymetler üzerine kurulu. Open Subtitles حسنا، هم على حق في الشعور، لأن اقتصادنا يستند المادية، لأنه يقوم على هذه الأوراق.
    Ve Michaela ona şu an söylediği her neyse bu ondan hoşlanması üzerine kurulu fakat sen bana daha önce tavsiye verdin, ve bunu tekrar yapmana ihtiyacım var. Open Subtitles يستند فقط على أنها معجبة به لكنك واجهتني من قبل وأريدك أن تقوم بها مجددا
    Ama bu hafızaya bağlı deliller üzerinde kurulu. Open Subtitles لكن هذا الاعتراف دليل يستند على الذاكرة.
    Bu soruşturma tamamen yalanlar üstüne kurulu. Open Subtitles يستند هذا التحقيق على أكاذيب كامله.
    Hayatım işimdeki insanların değişebilecekleri üzerine kurulu. Open Subtitles -عملي في الحياة يستند على الاعتقاد بأن الناس يمكن ان يتغيروا .
    Onun suçu, Amir'in terörist olması üzerine kurulu.O olmadan Jamal kasa taşıyan sıradan bir adam. Open Subtitles ذنبه يستند إلى كون (أمير) إرهابي
    Fakat savcılık iddiası anonim bir kaynağa dayanıyor. Open Subtitles يجب ان يستند على ادلة موثوقة لكن في قضية الولاية فهي تستند الى مصدر مجهول
    gibi. Hiçbir Çocuk Geri Kalmasın eğitim sistemi çeşitliliğe değil, benzerliğe dayanıyor. TED التعليم في إطار "لن يترك أي طفل" لا يستند على التنوع ولكن على المطابقة.
    Baksana şuna. Sürekli birilerine dayanıyor. Open Subtitles انظر ، يستند دائماً إلى شخص ما
    Eli'ın programı şarj sürecinin kesin zamanlamasına dayanıyor. Open Subtitles برنامج "إيلاى" يستند على زمن محدد فى عمليه إعاده الشحن
    Kabul etmem gerekir ki iş matematikten para yapmak olunca Amerikalılar açık ara dünya şampiyonu. Dâhi, sembolik milyarderleri, inanılmaz, dev şirketleriyle ve hepsi nihayetinde iyi algoritmaya dayanıyor. TED واسمحوا لي أن أعترف عندما يتعلق الأمر بتحقيق مكسب من الرياضيات، يعتبر الأمريكييون ولدرجة بعيدة أبطال العالم، بقيادة مليونيرات أذكياء ورمزيين وشركات مدهشة وعملاقة، يستند جميعهم في نهاية المطاف على خوارزمية جيدة.
    Gerçek olaylara dayanıyor. Open Subtitles إنهُ يستند إلى قصص واقعية.
    Ölçülebilir psikolojik işaretlere dayalı sübjektif bir değerlendirme, tamam mı? Open Subtitles لا,إنه تقييم موضوعي يستند على علامات نفسيه قابلة للقياس الكمّي,حسناً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد