Hey, uyan! | Open Subtitles | الأوروبي لمكافحة الغش: مهلا، يستيقظون. |
Fırtına Çok iyi uyudun, uyan. | Open Subtitles | وهؤلاء من ينامون جيداً يستيقظون |
Aynı yatakta, aynı evlerde aynı depresif sokak ışıklarına uyanıyorlar. | Open Subtitles | يستيقظون من نفس السرير ,نفس المنازل نفس اضاءات الشارع السخيفه |
Sabah uyandıklarında onlara sürpriz olacak. | Open Subtitles | سيكون الأمر مفاجأة لطيفة لهما عندما يستيقظون |
Evet, Grinch biliyormuş ki ertesi sabah bütün Kim çocukları erkenden uyanıp kapacakmış oyuncakları. | Open Subtitles | نعم , عرف الجرينش أنه غداً , كل فتاة وولد يستيقظون مبكرين ويسرعون الى اللعب |
Asla kalkıp önce işemez ya da diş fırçalamazlar. | Open Subtitles | لكن لا يستيقظون البته أولا.. يتبولون و ينظفون أسنانهم |
uyan, Bones. | Open Subtitles | انتظر ثانية. العظام، يستيقظون. |
Bud uyan. | Open Subtitles | برعم، يستيقظون. |
Bud uyan. | Open Subtitles | برعم، يستيقظون. |
Hey, uyan. | Open Subtitles | مهلا، يستيقظون. هاه؟ |
GG: Uyuduklarını biliyoruz, duyamıyorlar, uyanıyorlar ve oyunu oynamayanlara göre daha iyisini yapıyorlar. | TED | وعندما يستيقظون فهم يتذكرونها بشكل أفضل من تلك التي لم يسمعوها. جريج: هذا رائع. |
Her gün, baba ve oğul olma arzusu ve görevleriyle uyanıyorlar. | TED | إنهم يستيقظون لرغبتهم وواجبهم ليكونوا الآباء والأبناء الحاليين. |
Güneş batana kadar parti yapıyorlar. Sonra uyuyakalıyorlar, ve güneş doğarken uyanıyorlar. | Open Subtitles | يستمتعون حتى الغروب، ثم يسقطون نائمين وعندما تشرق الشمس يستيقظون |
Çocukları bugün almaya geleceğim. uyandıklarında söylersin. | Open Subtitles | سوف آتي اليوم من أجل أطفالي أخبرهم متى يستيقظون |
Bir sürü insan sabah uyanıp günü kafayı bulmadan tamamlıyor. | Open Subtitles | والكثير منهم يستيقظون بدون تعاطي المخدّرات |
Her sabah kalkıp, üniformalarını giyip, işlerini yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستيقظون بالصباح ويرتدون أزيائهم ويباشرون أعمالهم |
Tamam. uyanır uyanmaz beni cepten arasınlar. | Open Subtitles | حسناً اجعلهم يتصلون بي عندما يستيقظون من النوم |
Altı saat uykudan sonra baş ağrısıyla uyanacaklar. | Open Subtitles | سينامون لمدة ست ساعات و عندما يستيقظون سيعانون من الصداع.. |
Askerler birbirini vurup, bıçaklayarak yaraladıktan sonra uyanıyor. | Open Subtitles | للجنود بأن يطلقوا، يطعنوا، ويخنقوا بعضهم البعض بعدها يستيقظون |
Keşişler sabah 4.00 gibi dua etmeye kalkarlar. | Open Subtitles | الرهبان يستيقظون في الرابعة صباحاً ليؤدوا صلاتهم |
Başka bir deyişle, endişelenerek uyanırlar ve geceleri de aynı şekilde yatağa girerler. | Open Subtitles | بمعني أخر؛ أنهم يستيقظون قلقين و ينامون علي نفس الحال |
Nasıl oluyor da uyanma değil mi? | Open Subtitles | لماذا لا يستيقظون ؟ |
Tersane işçileri ve rock yıldızları öğlen kalkar. | Open Subtitles | عمال المرافئ ونجوم موسيقى الروك يستيقظون في الظهيرة. |
O uzaylıların insan karşılıkları kendiliğinden uyandılar. | Open Subtitles | البدلاء من البشر لهؤلاء الغرباء يستيقظون تلقائياً |
Ama bazen insanlar öyle kötü yaralanır ki uykuya dalarlar ve bir daha uyanmazlar. | Open Subtitles | لكن أحيانًا يتأذى الناس بشدة تجعلهم يخلدون إلى النوم ولا يستيقظون |
Bebeklerle ilgili hatırladığım şey sürekli uyandıkları. | Open Subtitles | - مما أتذكره بخصوص الأطفال أنهم يستيقظون كثيراً |