Deneyimlerime göre, sabah insanları ile gece insanları arasındaki tek fark, sabah erken kalkan insanların son derece kendini beğenmiş olmasıdır. | TED | في تجربتي، الفرق الوحيد بين من يستيقظ صباحا ومن يستيقظ مساء هو أن من يستيقظ في الصباح الباكر معتدون بأنفسهم بشكل فظيع. |
Çoğumuz sabah uyanırız. | TED | معظمنا يستيقظ في الصباح .. معظمنا يثق في سياراتنا |
Fakat, sabah uyanıp Paris'i görmek isteyen sendin! | Open Subtitles | لكنك انت من اراد أن يستيقظ في الصباح ليري باريس |
cocugumuz bir sabah uyanip, arka verandaya yuruyup beni koskerlik yaparken bulsun istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط لطفلنا أن يستيقظ في الصباح ويمشي للخارج في الشرفة الخلفية ويجدني أسن أطراف القطع الخشبية |
Bunun için her sabah erken kalkman gerekiyor. | Open Subtitles | الرجل بحاجة إلى سبب لكي يستيقظ في الصباح. |
sabah kalkıp uzun bir duş alan... hafif bir kahvaltı edip... kahvesini içen ve gazetesini okuyan... bir adamla başlayabilir... | Open Subtitles | أتدرين ، نبدأ بشاب يستيقظ في الصباح يستحم... يتناول وجبة افطار سريعه فنجان صغير من القهوه ، يقرأ الجريده |
Öncelikle, bilirsiniz, Fransız entelektüellerinin söylediklerinin aksine, görünüşe göre kimse sabah kalkıp da "Bütün gün acı çekebilir miyim?" diye düşünmüyor. | TED | أولاً ،كما تعرفون , بغض النظر عما يقولوه مفكري فرنسا ، يبدو أنه لا أحد منا يستيقظ في الصباح ليفكر , " أيمكن أن أعاني اليوم كله ؟." |
Bay Jane'in, sabah yumruğun etkisiyle oluşacak baş ağrısıyla uyandığında da böyle cana yakın olmasını umalım. | Open Subtitles | دعينا نأمل أن يظل السيّد (جاين) ودوداً عندما يستيقظ في الصباح مع صداع عاصف ووقت للتفكير. |