Gergin olmana sevindim bu da doğru yolda olduğumuzu gösterir. | Open Subtitles | يسرّني أنك منزعج لأن ذلك يعني بأننا على المسار الصحيح |
Dağ gezintinizin eğlenceli geçmesine sevindim, ama orada tatil yapmıyorsunuz. | Open Subtitles | يسرّني أنّك تستمتع برحلتك إلى الجبال، ولكنّها ليست عطلة مفتوحة |
Bittiğine sevindim. Bir an, bunu yapmadan öleceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | يسرّني أن هذا أنتهى خشيتُ أحياناً أن أموت قبل أن يحصل ذلك |
Dediğiniz gibi ben de yalnızım ve sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. | Open Subtitles | لان دة حصل أَنا لوحدي أيضاً و يسرّني جداً أن اُقابلُكم. |
O yüzden sizlere Cal-o-metric'in yeni temsilcisini takdim etmekten mutluyum. | Open Subtitles | لهذا السبب يسرّني أنْ أقدّم لكم المتحدّث الجديد باسم كالوميترك. |
Dinle, gelmene sevindim. Yardımın lazım. Kafam karıştı. | Open Subtitles | يسرّني مجيئك يا صديقي أحتاج إلى مساعدتك، أنا حائر فعلاً |
Her neyse, ben aramızda kötü bir şey olmamasına sevindim. | Open Subtitles | بأيّة حال، يسرّني أنّه ليست هنالك ضغينة. |
Kendini daha iyi hissettiğine sevindim. Yeni evine hoşgeldin. | Open Subtitles | يسرّني أن تشعر بتحسّن أهلاً بك في موطنك الجديد |
Benim önerdiğim adamla buluştuğuna çok sevindim. | Open Subtitles | يسرّني جداً أنكِ قابلتِ طبيب النساء الذي نصحتك به |
Evimde CIA'den birini gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | يسرّني جداً أن أرى وكالة المخابرات المركزية في بيتِي |
Hoşlandığın biriyle tanışmana sevindim. | Open Subtitles | يسرّني سماعي أنّكَ قابلتَ شخصاً يروقكَ، حفلات الزفاف مناسبة لذلك |
Çok iyiymiş. Bir şeylere adımın verildiğine sevindim. | Open Subtitles | رائع، يسرّني أن ثمّة شيئًا مسمى تيمنًا بي. |
Öldüğüne sevindim. Keşke ben yapabilseydim. | Open Subtitles | يسرّني أنّه قد مات، ليتني استطعتُ فعل ذلك بنفسي |
Emrinizde çalışmaktan çok memnun olduğumu söylemiş miydim efendim? | Open Subtitles | هل ذكرت لك من قبل سيدى بأننى يسرّني جدا الخدمة معك |
çok memnun oldum bana kendinden bahset dul, bir çocuklu, bir çalışan çocuklu ve sen? | Open Subtitles | هل تودين تناول الحبوب معي؟ يسرّني ذلك إذاً، حدّثني عن نفسك |
memnun oldum. Genelde bir fahişe gibi giyinmem. | Open Subtitles | يسرّني لقاؤك، لا ألبس دائماً كعاهرة قديرة |
Meşhur manastırın bir temsilcisini gördüğüm için çok mutluyum. | Open Subtitles | يسرّني كثيرًا أن ألتقي بشخص يُمثّل الدير الشهير |
Sorun yok, artık bildiğimize memnunum. | Open Subtitles | لا بأس، يسرّني أنّنا قطعنا الشك باليقين الآن. |
Her senenin bu vaktinde, onu sizlere tanıtmak benim için bir zevk... hatta açıkçası bir onur olmuştur... | Open Subtitles | في مثل هذا الوقت مِنْ كلّ عام يسرّني ويشرّفني أنْ أقدّم لكم... |
Evimin yerini sana seve seve söylerim. Çünkü orada öleceksin. | Open Subtitles | يسرّني إخبارك بمكان دياري، لأنك ستلقى حتفك هناك. |
- Daha fazla mutlu olamazdım senatör. | Open Subtitles | يسرّني كثيراً وجودك معنا, سينياتور |
Memnuniyetle söylüyorum ki, bol miktarda parayla donanmış Possum ve Bobby, | Open Subtitles | يسرّني أن أعلن، (بوسوم) و(بوبي)، تسلّحا بالمال الكافي، |
Fiona çalışıyor; işten sonra da Mike'ın evinde barbekü partisi varmış ben de çocuklara Zevkle göz kulak olacağımı söyledim. | Open Subtitles | حسنٌ، (فيونا) في العمل وبعد ذلك هي مدعوة إلى حفلة شواء في منزل (مايك) وأخبرتها بأنّه يسرّني أن أعتني بالأطفال |
Bitirmiş olmak çok güzel sabah yapacak bir şey yok. | Open Subtitles | يسرّني انتهاء العمل. لا شيء نفعله في الصباح. |
Güvenlik tehdidinin ortadan kalktığını ve yanımızdaki jetlerin geri çağırıldığını bildirmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | يسرّني إطلاعكم أنّ التهديد الأمنيّ ثبتَ عدمُ مصاداقيّته، و النفّاثتان المرافقتان للطائرة تغادران |
- İyi bir kardeşsin. - Ölmediğine cidden seviniyorum. | Open Subtitles | أنت أخ صالح يسرّني حقاً أنك لم تمت |
Bunu yapan ilk kişi olmaktan memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | يسرّني أن أكون الأولى. |
"Sesini duymak çok güzel. Endişelenmeye başlamıştım." | Open Subtitles | يسرّني سماع صوتك فلقد بدأتُ أقلق |