"يسعدك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• memnun
• seni mutlu
• mutlu eder
• mutlu eden
• mutlu edecekse
• sevindin
• mutlu edecek
• mutlu ediyorsa
• mutlusun
• mutlu ediyor

Bunu bilmek beni tehlikeye atacaksa bundan memnun olursun diye düşünüyorum.
إذا كنت تريد بعض التنازلات سأقدمها لك واعتقد بأن هذا يسعدك

Eğer bana zarar vermek sana zevk veriyorsa seni daha da memnun edeceğim.
أذا كان هذا يسعدك أنك تحطمنى سوف أمنحك أرتياح أعظم

seni mutlu edecekse. Ben böyle şeylere aldırmam.
لو يسعدك ذلك، أنا لا أركز على هذه الأمور

Umarım o çivi satan küçük hergele bu sefer seni mutlu eder dedim.
آمل أن يسعدك بائع المسامير ذاك هذه المرة.

Büyümek, seni mutlu eden her şeyden vazgeçmek demek.
..النمو يعني الإقلاع عن كل ما يسعدك

Neden bu kadar sevindin şimdi?
ما الذي يسعدك هكذا؟

Ve ne cüretle seni şu anda mutlu edecek bir şeyi istedin diye seni reddedebiliyor.
وكيف يتجرأ على حرمانك الشيء الوحيد الذي تريده ذلك الذي يسعدك في هذه اللحظه

Eğer seni mutlu ediyorsa bence bu çok güzel bir şey.
تعلمين ماذا؟ مادام هذا يسعدك انه شيء رائع

Aylar boyunca seni bulmayı umut ederek, bir kez görebilmek için hayatımı feda etmeyi tercih ederek, işkence çekerek yaşadığımı duymak seni memnun eder miydi?
هل يسعدك أن تسمع هذا لقد عشت فى عذاب طوال تلك الشهور يائسة من أن أجدك متمنية أن أبذل حياتى فقط لأراك مرة أخرى؟

Nişanlınıza, teklifinizi bir saat içinde kabul etmesinin ve onun.... ...bir dilenci konumuna düşmesinin sizi çok memnun ettiğini söylediğiniz doğru mu?
هل صحيح أنك قلت لخطيبتك, ساعةَ وافقت على زواجها منك أن ما يسعدك هو أنها فقيرة معدمة

-Onlardan hoşlandın ım¿ seni mutlu ediyor, değil mi¿ seni bu mutlu ediyor.
حسناً ، أحببتم ذلك يعجبكم ذلك ، اليس كذلك؟ يسعدك ذلك

seni mutlu edeceğini umduğum, ufak bir karar aldım.
حسنا, لقد إتخذت قراراً صغيراً أرجوا أن يسعدك

Orada bir yerlerde bu şeyden daha çok olduğunu bilmek seni mutlu eder mi?
هل يسعدك أن تعرفي ان هناك المزيد من تلك الأشياء هناك؟

José, sen değişik bir adamsın, seni hayatta ne mutlu eder?
حسنا "خوزيه"،أنت شخص فريد من نوعة، ما أكثر ما يسعدك

Bence seni mutlu eden neyse, onu yapmalısın.
أظن انه يجب ان تقومي بأي كان ما يسعدك

seni mutlu eden şeyler, onların devam etmesini istememi sağlıyor.
وما يسعدك يجعلني أودّ إبقاءك سعيدة.

Bu seni mutlu edecekse onları en de parlatabilirsin.
لو يسعدك الأمر يمكنك تلميعهم لي

Senin hayatın bu sonuçta. Seni ne mutlu edecekse onu yapmalısın.
إنّها حياتك، وعليك فعل ما يسعدك.

seni mutlu edecek birini bulacaksın Abby. Sıkma canını.
تفاديت مشكلة كبيرة، أليس كذلك؟ ستجدين شخصاً يسعدك آبي. لا تقلقي.

Eğer seni mutlu ediyorsam, benimle olmak seni mutlu ediyorsa mutlu olabilirsin.
إن كنت أسعدك إن كان وجودك معي يسعدك ستكونين سعيدة عندها

Ev arkadaşı olarak geri döndüğüm için ne kadar mutlusun?
كم يسعدك عودتي كزميلتك في السكن؟