Evet, senin eserin de beni memnun etmeyi sağlasın. | Open Subtitles | حسنآ, تأكد أذن أن يسعدنى عملك فى المقابل. |
Hayır, pek yok. memnun olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا , ليس بالظبط . لا استطيع القول بأن هذا يسعدنى |
Koca İrlandalı'yı kodese tıkmaktan zevk alırım! | Open Subtitles | يسعدنى ان ألقى هذا الأيرلندى . الضخم فى السجن |
Sizi samimiyetle selamlıyorum. Onur konuğunuz olmak büyük zevk. | Open Subtitles | سادتى أحييكم بمحبة و ترحاب و لكم يسعدنى أن أمنح هذا الشرف |
Kanından örnek aldığıma ne kadar memnunum bilemezsin? | Open Subtitles | كم يسعدنى إنى قمت بأخذ عينة منها؟ |
Zevki... seni öldürmenin. | Open Subtitles | يسعدنى... . قتلك |
Senin de ev işinden hiç anlamayan çoğu zamane genci gibi olmadığına Sevindim. | Open Subtitles | يسعدنى أنك لست مثل بنات اليوم يترفعون عن أعمال البيت الصغيرة |
Hiçbirşey beni daha fazla memnun edemezdi ama malesef bir şey var... iş görüşmesi. | Open Subtitles | لا شئ آخر يسعدنى جدا هكذا , لكن لدى إجتماع عمل |
Yardımcı olabildiğimiz için memnun oldum, Sayın Başkan. | Open Subtitles | يسعدنى أننا تمكنا من المساعدة, سيدى الرئيس |
Çok memnun olurum. Bay Holmes ve Dr. Watson da öyle. | Open Subtitles | سوف يسعدنى ذلك و كذلك السيد "هولمز " و د. " واطسون " |
Baylar, ben, ıı verebileceğim bilgileri iletmekten memnun olacağım. | Open Subtitles | سادتى... اننى يسعدنى ان اقدم لكم اى معلومات على قدر استطاعتى |
Anladım. Hepinize birer içki ısmarlamaktan memnun oluruz. | Open Subtitles | يسعدنى أن أقدم لكم جميعاً شراب "براندى" على حسابى |
Hiçbir şey bana daha büyük bir zevk vermezdi, ama bu sabah değil. | Open Subtitles | حسنا ,ان هذا يسعدنى جدا , ولكن ليس اليوم الان |
Onun arkadaşlarından birini dişlerimle parçalamak bana büyük zevk verecektir. Arkadaşlarından biri mi? | Open Subtitles | سوف يسعدنى جدا ان اقوم بتقطيع احد اصدقائها بأسنانى |
Çok iyi bir hikâyedir. Anlatmaktan da büyük zevk duyardım ama keşke şu kahrolası boğazım bu kadar kurumuş olmasaydı. | Open Subtitles | أتعلم ، إنها قصة سعيدة ، يسعدنى أنّ أقصها عليك ،لو لمّ يكن حلقي جاف. |
zevk duyarım Holmes, ama nereye? | Open Subtitles | يسعدنى هذا يا هولمز ,ولكن أين ؟ |
İlk olarak, bütün nükleer bombaların ele geçirildiğini bildirmekten memnunum. | Open Subtitles | أولاً أريد أن أقول أنه يسعدنى إبلاغكم... بأن كل الأسلحة النووية قد تم إستعادتها |
Gerçekten yardım edebileceğin için çok memnunum. | Open Subtitles | يسعدنى حقا أنه يمكنك مساعدتنا |
Zevki... seni öldürmenin. | Open Subtitles | يسعدنى... . قتلك |
- Ah, yarı insan yarı araba - Sevindim. | Open Subtitles | كأنى نصف بشرى ونصف سيارة - يسعدنى سماع هذا - |
Bütün kışı burada geçireceğimi söylemekten mutluluk duyuyorum. Albay Forster'ın alayına atandım. | Open Subtitles | طوال الشتاء,يسعدنى ذلك ,فقد حصلت على رتبة ضابط فى فرقة الكولونيل فورستر |