ويكيبيديا

    "يسمحوا لنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin vermezler
        
    • izin vermediler
        
    • izin vermiyorlar
        
    • izin vermeyecekler
        
    • izin vermezlerdi
        
    • kullanmamıza izin
        
    Yurt dışına çıkmamıza izin vermezler ve muhtemelen hapse atarlar. Open Subtitles و بالتأكيد لن يسمحوا لنا بالسفر للخارج و ربما يضعونا فى السجن
    Teslim olursan birlikte olmamıza izin vermezler. Open Subtitles إذا سلّمت نفسك لن يسمحوا لنا أن نكون معا
    Görmemize izin vermeyeceklerdir. Geçen gece bana izin vermediler. Open Subtitles انهم لن يسمحوا لنا, انهم لم يسمحوا لى ليلة امس
    Neden arkadaşlarımızı... aramamıza izin vermediler, dostum? Open Subtitles لماذا إذن لم يسمحوا لنا بأن نكلم أي من أصدقائنا؟
    Elbette panik çıkmaması için Mavi Hattı aştığına dair haberlerin yayınlanmasına izin vermiyorlar. Open Subtitles بالطبع لم يرغبوا بحالة فزع , لذا لم يسمحوا لنا بنشر التقارير التي عبرت بالفعل الخط الاورق
    Güvenlik gerekçelerinden cep telefonlarına izin vermiyorlar. Open Subtitles لا يسمحوا لنا بإدخال الهواتف، لاحتياطات أمنية
    Gary, gitmemize izin vermeyecekler. Open Subtitles غاري ، لن يسمحوا لنا بالخروج من هنا ، اوكي
    İnsanların derisini cızırdatabiliyorum. Yüzleşelim gitsin, buradan çıkmamıza asla izin vermeyecekler. Open Subtitles لنواجه الحقيقة، إنهم لن يسمحوا لنا بالخروج من هنا أبداً
    Oradayken, asla konuşmamıza izin vermezlerdi. Open Subtitles نعم، لم يسمحوا لنا أبداً بالحديث عن أي شيء هناك
    H H gözcülük yaparken tuvaleti kullanmamıza izin vermiyordu. Open Subtitles لم يسمحوا لنا باستعمال حمّامهم عندما كنا نعتصم.
    Thad, içeri öylece girip, çocuğu alıp çıkmamıza izin vermezler. Open Subtitles ثاد, لن يسمحوا لنا فقط مجرد المشي في هناك والاستيلاء عليه.
    Dönem kostümleri giymemiz gerekecek yoksa girmemize izin vermezler. Open Subtitles أجل، علينا ارتداء أزياء التمثيل وإلا لن يسمحوا لنا بالدخول
    Evet,kordonu geçmemize izin vermediler. Open Subtitles أجل، لمْ يسمحوا لنا بعبور شريط مسرح الجريمة.
    Biz içeriye girip Atalarla konuşacaktık ama bir sebepten bizim içeri girmemize izin vermediler. Open Subtitles كنا نحاول الدخول للتحدث الى الكبار لكنهم لسبب ما لم يسمحوا لنا بالدخول
    Eğitim yapmamıza izin vermiyorlar. Atış yapmamıza izin vermiyorlar. Open Subtitles إنهم لم يسمحوا لنا أن نتدرب أو نطلق النار.
    Kameralarımızı daha fazla yaklaştırmamıza izin vermiyorlar... Open Subtitles لا يسمحوا لنا بإقتراب كاميراتناأكثرمن ذلك. وحتىهذهاللحظة...
    Haklı olsan bile ben hastayken sığınağa girmemize izin vermeyecekler. Open Subtitles حتي لو كنت محقاً لن يسمحوا لنا بالدخول جميعاً للقبو حتي لو كنت مريضة
    Biz buradayız, gitmemize de izin vermeyecekler. Open Subtitles ولأننا جئنا هنا لن يسمحوا لنا بالرحيل
    O zamanlarda erkek polisler... araba sürmemize ve telsize dokunmamıza izin vermezlerdi. Open Subtitles أجل، سابقاً عندما كان زملاؤنا الذكور لم يسمحوا لنا بالقيادة أو مس الراديو
    Banyolarını bile kullanmamıza izin vermezken kıçlarını öpüp onlar için kendimizi mi feda edeceğiz? Open Subtitles لم يسمحوا لنا حتى بدخول دورة المياه خاصتهن. رغم هذا، علينا تقبيل مؤخراتهن. و نضحي بحيواتنا من أجلهن؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد