ويكيبيديا

    "يسمحون لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin vermiyorlar
        
    • izin verdiler
        
    • izin veriyorlar
        
    • izin vermiyor
        
    Planımı anladılar. Şimdi sana yaklaşmama izin vermiyorlar. Open Subtitles فاكتشفوا خطتي, و الآن لا يسمحون لي بالإقتراب منك
    Planımı anladılar. Şimdi sana yaklaşmama izin vermiyorlar. Open Subtitles فاكتشفوا خطتي, و الآن لا يسمحون لي بالإقتراب منك
    Ama artık zıplamama izin vermiyorlar, çünkü evin çatısına bir çocuğu sıçrattım. Open Subtitles لكنهم لا يسمحون لي باللعب عليه بعد الآن لأني قذفت طفل عنه الى داخل المنزل
    Bu yüzden bana bu şeylerden almama izin verdiler, uh- serbest çalışmalardan mı? Open Subtitles اذاً هم يسمحون لي بمتابعة هذه الدروس الجانبيّة ؟
    Modellik yapmam karşılığında geceleri stüdyoyu kullanmama izin verdiler. Open Subtitles مقابل عملي كعارض , يسمحون لي باستخدام الأستوديو ليلا
    Şimdilik ücretli olarak kütüphaneye bakmama izin veriyorlar. Open Subtitles إنهم يسمحون لي بالاهتمام بشؤون المكتبة مقابل أجر
    Yapabildiğim en iyi şey, insanları kızdırmak ama bunu yapmama bile izin vermiyor. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أجيده هو إغضاب الناس و لا يسمحون لي فعل هذا
    İkinci planda kalmaktan bıktım. Benim konuşmama hiç izin vermiyorlar. Open Subtitles مللت من كوني مجرد وسيلة مساعدة إنهم لا يسمحون لي بالكلام أبداً
    Onu görmeme izin vermiyorlar çünkü. Open Subtitles وأنهم لا يزالون لا يسمحون لي برؤيته.
    Oraya gitmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يسمحون لي بالدخول هناك
    Dünyaya açılmama izin vermiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يسمحون لي بالخروج إلى العالم.
    Kızımı kollarıma almama izin vermiyorlar. Open Subtitles ولا يسمحون لي باحتضان ابنتي بين ذراعي.
    Hâlâ onu görmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles أنهم ما زالوا لا يسمحون لي برؤيتها
    Fakat izin vermiyorlar. Open Subtitles لكنهم لا يسمحون لي ... قبلذهابيللمدرسة
    Seni görmeme şimdi izin verdiler. Open Subtitles هذه المرّة الأولى التي يسمحون لي فيها برؤيتك
    Ayrıca regionals'i heceleyince çalışmam için spor salonundan çıkmama izin verdiler. Open Subtitles بالإضافة لذلك، بوصولي للتصفيات الإقليمية يسمحون لي بالخروج من صالة الرياضة لأذاكر
    İdam edilmeden önce görüşmemize izin verdiler. Open Subtitles سوف يسمحون لي برؤيته مرة واحدة قبل تنفيذ الحكم
    Şey, burada yaşamama izin verdiler. Open Subtitles يسمحون لي المبيت هنا
    Bakkala gidip onlara sigara almama izin veriyorlar. Open Subtitles إنهم يسمحون لي أن أذهب وأشتري لهم السجائر
    En iyi tarafı ise saatlerce oturumama ve yazmama izin veriyorlar. Open Subtitles الجزء الأفضل أنهم يسمحون لي بالجلوس والكتابة لساعات
    Demek istediğim, burada istediğim kadar kalıp, çalışmama izin veriyorlar. Open Subtitles أعني أنهم يسمحون لي بالبقاء والعمل طالما أحببتُ ذلك وطالما ساعدتُ الناس الآخرين
    Şahitlere göre bu iki adam patlamadan önce bile arabayı gözetliyormuş. Ve İç Güvenlik onlarla konuşmama bile izin vermiyor. Open Subtitles وفقاً لشهود عيانٍ، كان هذان الرجلان يُراقبلان السيّارة قبل أن تنفجر، وإنّهم لا يسمحون لي بالتحدّث معهما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد