Eğer paraya el sürülmemişse, beni mazur görün, buna benzer bir bandajı olur. | Open Subtitles | لو كان المال مفخخ لكان , عفواً لكان مغلف بما يشبه هذا |
Eskiden buna benzer bir nehir varmış ve benim atalarım onun üzerine dünyanın en harika şehrini kurmuş. | Open Subtitles | لقد كانت على شواطئ نهر يشبه هذا كثيراً بنى أسلافي، أول مدنهم العظيمة |
Önceden buna benzer bir şey görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً يشبه هذا من قبل. |
Adanın diğer tarafında bunun gibi bir yer bulduk. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من الجزيرة وجدنا مكان يشبه هذا كثيراً |
Birisi, aynı bunun gibi bir şeyle onu ölesiye dövmüş. Bones, ne yapıyorsun? | Open Subtitles | شخص ما ضربها حتى الموت بشيء يشبه هذا تمامًا |
Görünüşe göre, böyle bir vücuda sahip olunca hiçbir şey yeterince iyi bir koruyucu değil. | TED | أترون، من الواضح، لا شيء حامٕ عظيم إذا جئتم من جسد يشبه هذا الجسد. |
Bu o. Aradığımız şüpheli. buna benziyor. | Open Subtitles | نه هو، إنه المشتبه به الذي نبحث عنه، إنه يشبه هذا |
Bir düşüneyim aynen buna benziyordu. | Open Subtitles | كان يشبه.. كان يشبه هذا |
Ben çocukken buna çok benzeyen bir piyanomuz vardı. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغيراً، كان لدينا بيانو يشبه هذا بالضبط. |
Önceden buna benzer bir şey görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً يشبه هذا من قبل. |
ve buna benzer bir şey elde ediyorsunuz. | TED | وتحصل على شيء يشبه هذا |
buna benzer bir yerdi. Daha kötüsüydü. | Open Subtitles | في مكان يشبه هذا الى حد كبير اسوأ من هذا ! |
Makineler de buna benzer. İnşa edilen bir dünya gibidirler. | Open Subtitles | إختصاصي أنا يشبه هذا الأمر، عالم جديد لنعمره ! |
"Chip, bulunduğun yerden durum nasıl görünüyor?" İşte buna benzer şeylerdi. | Open Subtitles | كيف تبدو الأمور هناك). إنه شيء يشبه هذا |
Pozitif aykırı değerleri silmek yerine, özellikle yapmak istediğim şey bunun gibi bir topluluğa girip neden diye sormak. Neden bazılarınız entelektüel, atletik ve müzikal yetenek bakımından, | TED | بدلا من ذلك لو مسحنا تلك القيم المتطرفة الإيجابية والذي أفعله عمدا هو أن أحصل على تعداد يشبه هذا واسألوني لمذا؟ لمذا البعض منكم فوق المنحنى |
Bu sayılar tepeye ulaşmaya başlayınca, ne yazık ki bugün gerçek kaşıkçı balıkçıl hikâyesi, neye benzediğinin gerçek hikâyesi bunun gibi. | TED | وتزامناً مع وصول الأعداد الى ذروتها، لسوء الحظ، اليوم، القصة الواقعية لطائر السبونبل، الصورة الحقيقية للواقع هو شيئ يشبه هذا. |
Vay canına. Ben bunun gibi kulübelerde yaşardım, | Open Subtitles | لقد عِشت سابقاً في كوخ يشبه هذا |
Çünkü böyle bir his hakkında en ufak bir fikrin yok. | Open Subtitles | لإنكِ ليس لديكِ فكرة على الإطلاق ماذا يشبه هذا. |
Yani, ikinci el mağazasındaki elbise buna benziyor muydu? | Open Subtitles | ...أعني هل هل فستان متجرك هذا ... يشبه هذا ؟ |
Dışarı çıkan herif, buna benziyordu. | Open Subtitles | -من رأيناه هناك يشبه هذا |
Bayan Trout, olan şu, bayan: Birisi oğlunuzu buna çok benzeyen bir 38'likle öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | يا سيدة (تراوت)، ما يجري أنّ شخصاً حاول قتل إبنكِ بمسدس من عيار 38 يشبه هذا. |