ويكيبيديا

    "يشتبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şüpheleniyor
        
    • şüpheli
        
    • şüpheleniliyor
        
    • şüphe
        
    • şüphelendi
        
    • şüphelenmedi
        
    • şüphelenmeyecek
        
    • şüpheleniliyordu
        
    • zanlı
        
    • şüphelisi
        
    • şüphelenen
        
    • şüphelenmiyor
        
    • şüpheleniyordu
        
    • şüphelendikleri
        
    • şüpheler
        
    Alan bir şeylerden şüpheleniyor sanırım. Ilaria'nın konusunu açıp duruyor. Open Subtitles أعتقد آلن يشتبه في شيء ما، لاينفك من ذكر إلاريا.
    Polis kundaklandığından şüpheleniyor ama henüz bir şüpheli bulamadılar. Open Subtitles يشتبه الشرطة أن السبب كان حريق مفتعل، لكن لا يوجد متهم
    Bugünkü gözlemlerim FBI'da bile şüpheli yakın çalıştıklarıyla beraber. Open Subtitles ملاحظاتي لليوم، حتى أنّه يشتبه بالمباحث الفيدراليّة، والذين يعمل معهم عن كثب
    Ayrıca yarbayın rüşvet yediğinden şüpheleniliyor. Bunu da soruşturuyoruz. Open Subtitles يشتبه أيضاً في تلقيه رشاوي ، نحن نحقق في هذا أيضاً
    şüphe çekmeyecek biçimde düzensiz ve küçük meblağlar yatırılmış. Open Subtitles الودائع كانت صغيره وغير منتظمه لتفادى أن يشتبه بها
    Olabilecek tüm aksaklıkları halletmiştik. İşte bu yüzden şüphelendi. Open Subtitles قمنا بكل جهدنا تلك المرة هذا ماجعله يشتبه
    Gizli bilgiler sattığından kimse şüphelenmedi. Open Subtitles لن يشتبه به أحد ببيع معلومات سرية
    Bir isyan hazırlığını biliyor ve senden şüpheleniyor, ve eşin olarak benden de . Open Subtitles هو يعلم أن هناك تمرد يجري تحضيره وهو يشتبه بكِ وبالتالي يشتبه بي أيضاً
    Senin ve babanın Han'a karşı komplo kurduğundan şüpheleniyor. Open Subtitles إنه يشتبه في أنك تحيك مؤامرة مع والدك ضدّ الخان
    Hayır, benden hep şüpheleniyor. Ödememi yapın da gideyim. Open Subtitles لا, أنه يشتبه بي كل مرة . أعطني أجري وسأرحل
    Yani sizce eski bir yöntem kullanıyor olmasının nedeni, Malles'i şüpheli duruma düşürmemek içinmi ? Open Subtitles أتقولين أنّه يستخدم المنهج القديم فقط، حتّى لا أحد يشتبه بمالس؟
    Buna göre, ...Rusya'ya sırları satmaktan şüpheli. Open Subtitles و أيضا ، وفقا لهذا كان يشتبه في أنه يبيع الأسرار لروسيا
    Bu Alan Woodford, ...uzun zamandır çetenin lideri olduğundan şüpheleniliyor. Open Subtitles يشتبه به منذ فترة طويلة أنه زعيم المجموعة.
    Bunu yaparken de sorumluluk sahibi eş rolünü oyna ki senden şüphe etmesin. Open Subtitles وبينما تقومين بذلك قومي بدور الزوجة المطيعة حتى لا يشتبه بشيء
    Büyük vergi hileleri, Off kıyı hesapları, Kara para aklamasından şüphelendi. Open Subtitles غش الضرائب الكبرى، قبالة حسابات الشاطئ، يشتبه غسل الأموال.
    ...parlak bir öğrenci, kutsanmış bir sporcu, ama kimse içinde bulunan delilikten şüphelenmedi. Open Subtitles طـالب مجتـهد، رياضي موهـُوب ... لكن لا أحد يشتبه الجنونالذيبداخـِلـه...
    - Hiç şüphelenmeyecek. Şu an babamla meşgul. Open Subtitles إنه لا يشتبه بشيء, أفكاره إتجهت إلىداخلوالدى...
    Zodiac'ın kurbanı olmasından şüpheleniliyordu, ama polis bunu asla onaylamadı ve vakayı halka duyurmadı. Open Subtitles يشتبه بقوة انها كانت ضحية لزودياك لكن الشرطة لم تؤكد هذا مطلقا و لم ينشروا القضية
    Burada, onun haraç almak için işkence ve cinayete kadar uzanan suçlardan zanlı olduğu yazıyor. Open Subtitles يقول هنا انه كان يشتبه بارتكاب جرائم تتراوح ما بين الابتزاز للتعذيب والقتل.
    Eski hocasının cinayet şüphelisi olduğunu öğrendiğinde sarsılmıştır. Open Subtitles لا بدّ أنّه كان متزعزعًا حين علم بأنّ أستاذًا سابقًا يشتبه به في ارتكاب جريمة
    Kocasının ölümüyle onun alakadar olduğundan şüphelenen biri tarafından. Open Subtitles من قبل شخص يشتبه بأنها قد رتبت لـوفاة زوجها.
    Pekâlâ. Tamamız. Kimse bir şeyden şüphelenmiyor. Open Subtitles حسناً، نحن على ما يرام لا أحد يشتبه في شيء
    Vurucu Takım'ın Ermeni bir para trenini soyduğundan şüpheleniyordu. Open Subtitles يشتبه بأن فريق المداهمة سرق قطار الأموال الأرميني
    Dün gece New York Polisi uyuşturucu taşıdığından şüphelendikleri bir kamyonete el koymuş. Open Subtitles تم حجز شاحنة يشتبه فى انها تحمل المخدرات من قبل نى.بى.ى. اخر مساء.
    Söz konusu olan oğlanın suçu işlediğine dair şüpheler vardı ama hiç kimse kesin olarak yaptığını bilmiyordu. Open Subtitles كان يشتبه في الولد في مسألة التعدي ولكن لا أحد يستطيع أن يقول. بشكل قاطع،أنه قد فعل ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد