ويكيبيديا

    "يشعر أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibi hissediyor
        
    • hissetmek
        
    • olduğunu düşünüyor
        
    Kim, ne yaptığını bilmiyormuş gibi hissediyor? Open Subtitles من هنا يشعر أنه ليس لديه فكرة عما يفعل ؟
    Tek istediği yardım etmek ama, adaletsizce suçlanmış gibi hissediyor. Open Subtitles كل ما يريد أن يفعل هو أن يساعد لكنه يشعر أنه يتم إتهامه ظُلماً.
    Bazen yapabilecekmiş gibi hissediyor, bazen de kendisini sıkıntıya sokmak istemiyor. Open Subtitles -أجل، أعلم أحياناً يشعر أنه يستطيع اللعب وأحياناً لا يريد إحراج نفسه
    Tüm bunları kendini önemli hissetmek için söyledi, ha? Open Subtitles وأنه قال ذلك فقط لكي يشعر أنه شخص مهم؟ ؟
    Kendini daha terbiyeli hissetmek isteyen biri var mı ya da hocaya yaltaklanmak isteyen biri var mı? Open Subtitles لذا من أراد أن يشعر أنه أكثر ثقافة أو أراد أن يتملّق معلمه
    Ama Oberoth hâlâ yapılması gereken çok şey olduğunu düşünüyor. Open Subtitles لكن أوبريث يشعر أنه مازال هناك الكثير لعمله
    Maris'in doktoru, ev ortamının benzerini yaratmanın hasta için daha rahatlatıcı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles طبيب "ماريس" يشعر أنه من المريح للمريض أن ننسخ له بيئته المنزلية
    Tuzağa düşmüş gibi hissediyor. Bu kimin suçu? Open Subtitles لأنه يشعر أنه محاصر وغلطة من تلك؟
    Herkes onun tarafından ele geçirilmiş gibi hissediyor. Open Subtitles كل فرد يشعر أنه يتم التلاعب به بواسطتها
    Ve şu anda kendini, kimsesi yokmuş gibi hissediyor. Open Subtitles وحاليا يشعر أنه لا يملك أي أصدقاء
    Bir vuruş uzaklıkta ve Randy Milligan şu anda kendini Hulk Hogan gibi hissediyor. Open Subtitles أخطأ الرمية و (راندي ميليجان) يشعر أنه (هالك هوجان) الآن
    Olmadığı biri gibi davranmaktan vazgeçmek kendini özgür ve normal hissetmek istedi. Open Subtitles لم يكن يريد أن يدعي أنه شخص آخر. أراد أن يكون حراً، أن يشعر أنه طبيعي.
    Baban gibi hissetmek, onun bir katil gibi hissetmesine neden oluyor. Open Subtitles إنه شعوره بأنه أبوكي، يجعله يشعر أنه أشبه بقاتل
    Bazen bunları yeniden hissetmek istiyorum, anlıyor musun? Open Subtitles وأعتقد أنني يجب أن يشعر أنه في بعض الأحيان.
    Geçen sefer serbest kalmak için ödediğiniz miktardan sonra, ve hem zengin hem suçlu hem de dostun için değerli olduğun için, bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyor. Open Subtitles بعد كمية المال التي دفعتوها أخرمرةليتمإطلاقسراحكم, هو يشعر أنه, بما أنه ثري, الجريمة و الأشياء القيمة هي أصدقائك هي جنسك المثالي
    Sanırım Bay Minnesota kendisinin bizim için fazla iyi olduğunu düşünüyor. Open Subtitles أظن أن السيد"مينيسوتا" يشعر أنه أفضل منا.
    Josh bunun kendi hatası olduğunu düşünüyor. Open Subtitles جوش يشعر أنه كان خطأه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد