ويكيبيديا

    "يشكلون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • teşkil
        
    • oluşturan
        
    • oluşturuyor
        
    • oluştururlar
        
    • yönde hız
        
    • oluşturmuyorlar
        
    • oluşturuyordular
        
    • oluşturdular
        
    • oluşturduklarını
        
    • Mola balıklarıdır
        
    Ve şimdi bize kamu güvenliği için hangi insanların risk teşkil ettiğini söyleyecekler. Open Subtitles والأن ، يمكنهم إخبارنا أي الناس يشكلون خطر لأمان العامة.
    Köpek, tehdit oluşturan ya da engellemeye çalışan herkese saldırmak üzere programlanmıştır. Open Subtitles هذا الكلب هو مبرمجة لمهاجمة بشراسة أي شخص الذين قد يشكلون تهديدا أو عقبة أمام هذا التفصيل.
    Hepsi, bu 12 bileşen Sosyal İlerleme Endeksini oluşturuyor. TED إجمالًا، تلك ال 12 مكون يشكلون إطار التقدم الاجتماعي.
    Başlarda fare gibi küçük kemirgenleri avlamayı öğrenirler ve erişkin olduktan sonra diğer yetişkin kurtlarla grup oluştururlar. Open Subtitles يتعلمون في البداية كيفية ملاحقة حيوانات صغيرة مثل الفئران و من ثم يشكلون فريق مع الذئاب البالغة عندما ينمون.
    Merkez, 2 lüks araba ters yönde hız yapıyor. Open Subtitles أنهم مجانين ، يشكلون خطر
    Bu hırsızlar çok önemli bir tehdit oluşturmuyorlar ama daha tehlikeli bir şeylerle karşılaşmamız sadece an meselesi. Open Subtitles , هؤلاء اللصوص لا يشكلون تهديدا كبيرا , لكنها مسألة وقت قبل أن نواجه شيئا أكثر خطورة
    Belki Sydney gemiden atmıştır. Belki ona tehdit oluşturuyordular. Open Subtitles ربّما أنزلتهم (سيدني), ربّما كانوا يشكلون تهديداً
    Kırmızı bir pelerin giysin ya da giymesinler bu ülke için, özgürlüğümüz ve hayatlarımız için tehdit teşkil ediyorlar. Open Subtitles سواء كانوا يرتدون الزي الاحمر ام لا إنهم يشكلون تهديدا لهذا البلد حريتنا، وحياتنا
    İngiltere İmparatorluğu ve Birleşik Devletler haricinde, komünizmin başlangıç aşamasında olduğu yerlerde, komünist partiler ve beşinci kollar Hristiyan uygarlığına karşı artan bir gözdağı ve tehlike teşkil etmektedir. Open Subtitles فيما عدا دول الكومنولث البريطانية، والولايات المتحدة، حيث مازالت الشيوعية في مهدها فإن الأحزاب الشيوعية أو من يمثلون الطابور الخامس يشكلون تحديا متزايدا خطرًا على الحضارة المسيحية
    Şimdi onun sayesinde hepsi tehdit teşkil ediyor. Open Subtitles الان .. بسببها كلهم يشكلون تهديد
    Büyük bir aileyi oluşturan sizin gibi iyi memurlara amirlik yapmaktan gurur duyuyorum. Open Subtitles يسعدني أن أكون في الجبهه مع هؤلاء الرجال والذين يشكلون عائله واحده وهم من أفضل الضباط لدي
    - Hayır. Topluma ciddi tehlike oluşturan adamlara her zamana yer buluruz. Open Subtitles كلا علينا حجز مساحة للرجال الذين يشكلون خطراً متأصلاً للتجتمع
    Benimle bağı olan bütün bu insanlar, benim topluluğumu oluşturuyor. TED وكل أولئك الناس الذين يشكلون تلك العلاقات بالنسبة لي هم مجتمعي.
    Ama Afro-Amerikalılar, ABD nüfusunun sadece yüzde 13,2'sini oluşturuyor. Open Subtitles بعد الأمريكيين من أصل أفريقي يشكلون فقط 13.2٪ من إجمالي عدد السكان في الولايات المتحدة.
    Ve kendi küçük ekosistemlerini oluştururlar. Open Subtitles وأنهم يشكلون بذلك النظم الإيكولوجية الخاصة بهم
    Küçük gruplar bazen bir araya gelerek 5,000'lik süper sürüler oluştururlar. Open Subtitles مجموعات صغيرة أحياناً تأتي معاً، يشكلون مجموعات ضخمة من 5000 من الأقوياء.
    Merkez, 2 lüks araba ters yönde hız yapıyor. Open Subtitles أنهم مجانين ، يشكلون خطر
    Minicik kız onlar. Tehdit oluşturmuyorlar. Open Subtitles أنهم فتيات صغار لا يشكلون تهديد عليك
    Belki Sydney gemiden atmıştır. Belki ona tehdit oluşturuyordular. Open Subtitles ربّما أنزلتهم (سيدني), ربّما كانوا يشكلون تهديداً
    Yavru mercanlar oluşturdular, gelgit akıntısı başlatınca uzaklara yayıldılar. Open Subtitles وهم يشكلون صغار الشعاب المرجانية, عند التقاط تيارات المد والجزر, ينتشروا على مسافة بعيدة وواسعة.
    Ancak Bodnar'ın peşinden giden herkese tehdit oluşturduklarını biliyoruz. Open Subtitles ولكننا نعلم أنهم يشكلون تهديد لأى شخص يبحث عن بودنار
    Ve Akdeniz'in kılıçbalığı çiftliklerinde yakalanan balıkların %90'ı Mola balıklarıdır. TED وفي منطقة البحر الأبيض المتوسط، في مصائد الأسماك في صافي أبو سيف، انهم يشكلون ما يصل الى 90 في المئة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد