ويكيبيديا

    "يشمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dahil
        
    • dâhil
        
    • kapsıyor
        
    • ilgili
        
    • içeriyor
        
    • içine
        
    • içinde
        
    • içeren
        
    • kapsamıyor
        
    • kapsayan
        
    Bazıları zehirliydi, tropik ipekotu dahil, çok yüksek konsantrasyonlarda kardenolitleri vardı. TED بعضها سام، يشمل الصقلاب الإستوائي، بتركيز عالي جدا من مادة الكاردولين.
    Sence ters davranışlara altı yaşındaki bir çocuğu kaçırma da dahil mi? Open Subtitles أتعتقدين بأن سلوك المتمردين يشمل الإعتداء على صبي في السادسة من العمر؟
    O günler bitti. Artık alkol yok. Öksürük şurubu ve romlu kek dahil. Open Subtitles ولت تلك الأيام، لا مزيد من الكحول، وهذا يشمل دواء السعال والحلوى بالرم
    ...iyice yıkanın, beyler buna yarasa mağaranız ve çalılığınız da dâhil. Open Subtitles لذا ، يا اولاد ، اغتسلوا وهذا يشمل أنوفكم و أفخاذكم
    Aynı durum bot gidilen taraftaysa bottaki hayvanları da kapsıyor. TED وهذا يشمل الحيوانات على الطوافة عندما تكون على جانب معين من النهر
    Ve Kuzey Kalifoniyalı davacılann imemet iletişimi de buna dahil. Open Subtitles وعليه هذا بالضرورة يشمل اتصالات الإنترنت للمستأنفين من شمال كاليفورنيا.
    İstediğin her şeye sahipsin. Yeni bir neslin ilk doğanı da buna dahil. Open Subtitles لقد نلت كلّ شيء أردتِه قطّ، بما يشمل المولود البكر من كل جيل.
    Dediğim gibi, geniş aileniz de dahil olur buna. Seninki de. Open Subtitles وكما أسلفت الذكر، سوف يشمل هذا أيضا عائلتك الممتدة وأيضا أسرتك
    Bildiğim her şeyi denedim. Yeğenimizin kanında bulunan.. güç de buna dahil. Open Subtitles جرّبت كلّ ما أعلمه بما يشمل القوّة الكامنة في دم ابنة أخينا.
    Buna kundaklama, çarpık kentleşme, asit yağmurunu dahil edebiliriz ve tabii ki terörizm ve savaşlar da cabası. TED هذا يشمل الحرق العمد والتوسع العمراني العشوائي المطر الحمضي ودون ذكر الإرهاب والحروب.
    Guarantee Trust Bank geçenlerde, Afrika dışı ilk eurobondu yayınladı ve Güney Afrika dahil edilmedi. TED أصدر بنك تراست مؤخرا أول سند باليورو من أفريقيا، ولا يشمل ذلك جنوب أفريقيا.
    Ve bu da cinsiyetinde dahil olduğu, akciğer kanserine yönelik daha kişiselleştirilmiş bir tedaviye yaklaşımına yol açtı. TED وهذا أدى إلى منهج أكثر شخصنة في علاج سرطان الرئة والذي يشمل النوع أيضا.
    Lazerler dişçilikte, diyabetlilerin yaralarının iyileştirilmesinde ve ameliyatlarda kullanılabiliyorsa eğer, düşünülebilecek diğer her şey için de kullanılabilirdi. Bunlara hücrelerin içine ilaç taşımak da dahil. TED فإذا كان الليزر يستخدم في طب الأسنان وعلاج إصابات مرضى السكر والعمليات الجراحية فيمكن استخدامه في أي شيء تتخيله وهذا يشمل إيصال العلاج إلى الخلايا.
    Bunlara telefonlar, kafesler, karatahtalar ve bilet tertibatı dahil. Open Subtitles يشمل هذا , الهواتف , والأقفاص والألواح السوداء وجهاز البرق
    Buna mantarlar, bitkiler ve hayvanlar da dâhil. TED وهذا يشمل فطرياتكم ونباتاتكم وحيواناتكم.
    Buna dondurma ve kurabiye gibi şeyler de dâhil. TED وهذا يشمل منتجات مثل الآيسكريم، البسكويت
    Bu 20 dolar eder, bahşiş dâhil değil. Open Subtitles سأعتبر هذا بــ20 دولار, ولا يشمل البقشيش
    Çeşitlilik yalnızca insanlar değil, onların içinde olanı da kapsıyor. TED التنوع لا يشمل الأشخاص فحسب، بل ما في داخل هؤلاء الأشخاص أيضاً،
    Çoğu insan, dikkatin odaklandığımız şeyle ilgili olduğunu düşünür, fakat ayrıca, beynimizin filtrelemeye çalıştığı bilgi ile de ilgilidir. TED يعتقد الكثير من الناس أن الانتباه يتمحور حول ما نركّز فيه، ولكنه أيضاً يشمل المعلومات التي يحاول دماغنا تصفيتها.
    Bu ifade, mesela, şempanzelerin bilinçli olduğunu içeriyor. TED الان, يشمل هذا, على سبيل المثال, انهم كانوا واعيين.
    İnsan silahlarına karşı. Ruhunun içine eden kristal kılıçtan değil. Open Subtitles من أسلحة الرجال، وهذا لا يشمل السيف ذو الحجر الكريستالي
    Bu şekilde ifade edildiğinde bu durum büyük şirketleri içeren uluslararası yemek sisteminin problemi olmuyor. TED ليست هي مشكلة، عند تأطيرها بهذه الطريقة، من نظام أطعمة متعدد الجنسيات يشمل شركات كبرى.
    Bunlar birleşmeleri ya da bayrak değişimlerini ya da isim değişimlerini kapsamıyor. TED وهذا لا يشمل اندماج أو تغيير اسم أو تغييرات في الأعلام.
    Eğitime karşı beşeri ilimleri, beden eğitimini, sanat dallarını da kapsayan geniş bir yaklaşımları var. TED لديهم نهج عريض جداً للتعليم يشمل العلوم الإنسانية والتربية البدنية والفنون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد