ويكيبيديا

    "يصر على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ısrar ediyor
        
    • ısrarcılar
        
    • muşsun
        
    • konusunda ısrar
        
    • konusunda ısrarcı
        
    Ve her zaman, her yerde bana eşlik etmek için ısrar ediyor. Open Subtitles وقال انه يصر على المرافق لي في كل مكان، في كل الأوقات.
    Köye dönüp misafiri olmamız için ısrar ediyor. Open Subtitles أنه يصر على عودتنا إلى القرية لنكون ضيوفه
    Yanına feneri tutmak için hizmetkâr almadan. Yalnız başına gitmek konusunda ısrar ediyor. Open Subtitles وبدون خدم لحمل الفوانيس يصر على الذهاب وحيداً
    - Korkarım avukatlarım ısrarcılar. Open Subtitles أخشى أن محاميي يصر على فعل ذلك.
    Bu delikanlıya göre, yeniden doğmuş Hektor'muşsun sen. Open Subtitles هذا الصغير يصر على أنك (هيكتور) وعدت من جديد
    Kral daha iyi şartlar altında istirahat etmeniz konusunda ısrarcı. Open Subtitles إن الملك يصر على أن تستريحي بمكان أفضل حالاً.
    New York Times'ın inatçı muhabirlerinden biri Pazartesi sabahı, ilk iş seninle görüşmek için ısrar ediyor. Open Subtitles انه مراسل لحوح من جريدة نيويورك تايمز انه يصر على عمل حديث معكى اول شئ نهار الاثنين
    Pazartesi günü ilk iş olarak seninle bir görüşme yapmak için ısrar ediyor. Open Subtitles وهو يصر على مقابلتك اول شئ يوم الاثنين صباحا
    Aslında, Başkan, yazıların yedekte bulunmasında ısrar ediyor. Open Subtitles في الواقع، الرئيس يصر على وجود مستندات مكتوبة احتياطي
    Hastaneden kapılacak bir enfeksiyondan ölme ihtimalinin komaya neden olan şeyden ölme ihtimalinden fazla olduğunda ısrar ediyor. Open Subtitles يصر على أن احتمال موته بعدوى من المستشفى أكبر من الموت مما سبب له الغيبوبة
    ...zaten kullanılan Kadim teknolojisinden yararlanarak yapılacak bir uyarlamanın arayüzü mükemmelleştireceği konusunda ısrar ediyor. Open Subtitles يصر على أن لدينا فرصة أكبر لإتقان الوصلة إذا عكسنا هندستها بواسطة تقنية القدماء وهذا بالفعل ما سيتم عمله
    Ama Bay Aziki onu daha sıradan bir renge boyamakta ısrar ediyor. Open Subtitles ولونها يتطابق مع مفرش الطاوله لكن السيد ازيكي يصر على صبغه
    Ben size başka türlü işkence yapmak istiyorum, ama Kon Dooku Prens'i yakalamam için ısrar ediyor Open Subtitles سوف اعذبك بنفس الطريقة لكن الكونت دوكو يصر على ان امسك الامير
    "Ama kendisi yazabilmek için huzuru ve sessizliği korumak konusunda ısrar ediyor. Open Subtitles لأنه يصر على الهدوء الذي يحتاجه اثماء الكتابة
    Bu Joseon tüccarı evinde kalmamız için ısrar ediyor. Open Subtitles رجل الاعمال الجوسوني هذا يصر على دعوتنا للأقامه لديه
    - Korkarım avukatlarım ısrarcılar. Open Subtitles .أخشى أن محاميي يصر على فعل ذلك
    Bu delikanlıya göre, yeniden doğmuş Hektor'muşsun sen. Open Subtitles هذا الصغير يصر على أنك (هيكتور) وعدت من جديد
    Peki, uygulaman konusunda ısrarcı olursa? Open Subtitles ما إذا كان يصر على أن تفعل ذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد