En iyi avcılarım o köpeğin peşinde ve onlar onu henüz yakalayabilmiş değil. | Open Subtitles | أفضل صياديَّ يطاردون ذاك الكلب و ما زالوا غير قادرين على أسره بعد |
Bak Cortona. Ben kız peşinde koşan tiplerden değilim. Vaktim de yok zaten! | Open Subtitles | إسمع, أنا لست من أولئك الذين يطاردون الفتيات, وليس لديّ الوقت لذلك |
Ekibimden iki kişi Goa'uld'u takip ediyorlardı. Dört saaten fazladır kayıplar. | Open Subtitles | اثنان من فريقي كانوا يطاردون الجواؤلد هم مفقودين من أربع ساعات |
Bu adamlar kim ve neden kızın peşindeler? | Open Subtitles | من هم أولئك الرجال ولماذا هم يطاردون تلك الفتات؟ |
Hayaletleri, şeytanları, vampirleri avlıyorlar. | Open Subtitles | يطاردون الأشباح و الشياطين و مصاصي الدماء |
O polisler herkesi kovalar. | Open Subtitles | اللعنة على رجال الشرطة انهم يطاردون اى شىء. |
Bir sürü çocuk birbirlerini kovalıyor, koşuyor. | Open Subtitles | الكثير من الأولاد يطاردون بعضهم , يركضوا |
Bildiğin gibi CIA'nin yanı sıra DEA ve FBI da bu hayvanların peşindeydi. | Open Subtitles | كما تعلم مركز الاستخبارت في تعاون مع مكتب التحقيق و وكالة مكافحة المخدرات كانوا يطاردون هؤلاء الحيوانات |
Tavşan kovalamak yerine köpekler diploma kovalıyorlar. | Open Subtitles | وعوضاً عن ملاحقتهم للأرنب، أصبحوا يطاردون شهادة الدبلوم |
Burada 3 bin "mafya adamı" aynı şeyin peşinde koşuyor. | Open Subtitles | "المشكلة أن لديك "ثلاثة ألاف حكيم وجميعم يطاردون نفس العمليات |
3000 akıllı çocuk, Hepsi para peşinde koşuyor. | Open Subtitles | لديك ثلاثة آلاف رجل عصابات يطاردون نفس العملة اللعينة. |
Gizli Servisin korumasını gerektirecek kadar çok çocuk Bu kızın peşinde. | Open Subtitles | لا إنك تحفظ جدول دروسها من أجل المتعة فتيان كثيرون يطاردون هذه الفتاة |
Mutlu çiftleri takip ediyorlar ve onların her hareketini ve tavrını inceliyorlar. | TED | يطاردون الازواج السعداء ويدرسون جميع حركاتهم وتصرفاتهم |
İki ayaklı, minik, kıllı insanımsı canlılar... ellerinde bir parça volkanik taş var... bir şeyi takip ediyorlar ya da avlanıyorlar. | Open Subtitles | ذو قدمين صغيرة، أقل غضبا هذه المخلوقات البشرية . قطع من الحمم البركانية في أيديهم. يطاردون أو يصيدون شيء ما. |
Şüphelinin neden takip edildiğini biliyor muyuz peki ? | Open Subtitles | هل نعرف حتى لماذا كانوا يطاردون المشتبه به ؟ |
Kaseti aldılar. Niçin hala daha arabanın peşindeler? | Open Subtitles | لقد أخذوا الشريط لماذا كانوا يطاردون السيارة ؟ |
Kötü çocuklar Russell'ın peşindeler. | Open Subtitles | عليك أن تكون في التلفاز أولئك الأطفال الأشرار يطاردون راسيل |
Bu çocuklar Glades'in sunduğu en zalim timsahları avlıyorlar. | Open Subtitles | أولئك الفتية يطاردون أقوى التماسيح الموجودة في الأنهار |
O polisler herkesi kovalar. | Open Subtitles | اللعنة على رجال الشرطة انهم يطاردون اى شىء. |
Yol gösterenler saatleri kovalıyor ve bulmacalarla oyalanıyorlar. | Open Subtitles | الرُعاة يطاردون الساعات ويلعبون مع الالغاز |
Onlar zengin bir adamla ilişkisi olan Ann Crook'un peşindeydi. | Open Subtitles | و كانوا يطاردون "آن كروك" التي كانت علي علاقة مع سيد ثري |
Birbirlerinin kovalıyorlar birbirlerini takip edip duruyorlar. | Open Subtitles | يطاردون بعض من أجل فرصة محتملة لمطاردة أنفسهم |
Birisini kovalıyorlardı. Ve sanırım siz de izliyordunuz. | Open Subtitles | لقد كانوا يطاردون شخص ما اعتقد انك كنت تتفرج |
Senin gibilerin peşine düşen koyu takım elbiseli, ürkütücü adamlar. | Open Subtitles | إنهم رجال مخيفون يرتدون بذلات داكنة يطاردون رجالاً من أمثالك. |
Hayalet avlayan türden. | Open Subtitles | الذين يطاردون الأشباح |
Diğer mekanlarını basan fahişenin peşinden gidiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطاردون العاهرة التي قامت بمهاجمة جميع مواقعهم الأخرى. |
- Kaçak bir mahkumun peşindeydiler. - Yakaladılar mı bari? | Open Subtitles | لقد كانوا يطاردون سجين هارب - هل قبضوا عليه ؟ |