"يطرد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kovuyor
• kovulduğu
• kovulacak
• kovulmasını
• dışarı
• kovuldu
• atılmak
• kovulur
• kovulmadı
• atılabilir
• kovmaz
• kovmak
• kovması
• kovulabileceğini

Benim müşterilerimi otelden kovuyor. Kasabadaki kadınların yarısına çarşafları birbirine ekletiyor.
يطرد الناس خارج فندقى جمع نصف نساء البلدة لخياطة الملاءات معاً

Dur bakalım! Hiç kimsenin kovulduğu falan yok.
انتظر انتظر لن يطرد احد هنا

Beyaz Saray'ı çalan bir adamın, bunun için ofisten kovulacak olması tamamen ironik.
أن الرجل الذي سرق البيت الأبيض سوف يطرد من منصبه لسبب كهذا.

Bunu yapan senin kardeşindi, ve onun kovulmasını istiyorum, tamam mı?
انه أخاك من فعل هذا وأريده ان يطرد , حسناً؟

Hala o pisliği vücudundan dışarı atmaya uğraşıyor olmalı.
لابد أن جسمه لازال يحاول أن يطرد السموم.

Arka kapıdan kovuldu. - Yok canım.
لقد طُرد من المدرسة - لا, لم يطرد -

Başka kim dersimden atılmak istiyor?
من يريد ان يطرد من صفي ؟

İşler yolunda gitmediğinde, insanlar kovulur. Gerçek dünyada böyledir.
إن لم يكن أحدهم على الوقت , يطرد فوراً هذه هي قيمته في العالم

Kötü kavgalar oldu, ama hiçbir zaman takımdan kovulmadı.
كان هناك شجاراً سيئاً لكنه لم يطرد من الفريق أبداً

Sınavı veremezse, Scorpion'dan atılabilir.
و إذا ما فشل، ربما قد يطرد من فريق العقرب

Herkesi kovuyor, kimseyi yanına yaklaştırmıyor.
هو يطرد الجميع و لا يترك احدا يقترب

Demir haç şeytanı kovuyor. Bölmemelisiniz!
الصليب الملتهب يطرد أبليس. لايجب أن تتدخل!

- Kirli ruhu mu kovuyor?
هل يطرد الروح القذرة ؟

Ve sonra ilk duyduğumuz şey, Calvin'in kovulduğu ve daha önce hiç bir kıdemsizle görüşme yapmamış olan...
والشيء التالي الذي نعرفه ...كالفين) يطرد و) بورت ووتون)، الذي لم) ...يقم حتى بمقابلة

Siz yapmanız gerekeni yaparsınız ama birisi daha fazla para isterse yine de kovulacak.
حسناً، لا أحتاج بأن أرى الفلم فلتفعلوا ما تشاؤون لكن، إن أراد أي منكم رؤية المزيد من المال فلازال يجب أن يطرد

- Kong Qiu'nun kovulmasını istedi.
طَلبَ ان كونغ تشيو يجب أن يطرد

Bayanı rahatsız ediyorsun, ben de seni dışarı atıyorum.
هذا بالتحرش الفتاة، لذلك أنا يطرد ذلك.

Neden futbol takımından kovuldu ki?
ولماذا يطرد من الفريق ؟

Çünkü, okuldan atılmak üzere.
إنه على وشك ان يطرد

Bu kurallara uymayan kişi kovulur.
اي أحد لا يلتزم بهذه القواعد فسوف يطرد

Henüz kimse kovulmadı.
لم يطرد اى شخص لحد الآن.

Okuldan atılabilir.
قد يطرد من الجامعة

İyi bir müdür insanları kovmaz. İnsanları işe alır ve onlara ilham verir.
المدير الجيد لا يطرد الناس, إنه يوظف الناس ويلهم الناس

Alfa, bunların her birini kendi bölgesinden kovmak zorunda.
الذكر المسيطر عليه أن يطرد كل واحدٍ منهم من منطقته

Dedi ki, karısı öyle soğukmuş ki ne zaman onunla yatağa girse penguenleri kovması gerekiyormuş.
قال لي أن زوجته باردة جداً عندما يدخل الفراش معها عليه أن يطرد البطريق

Yarın bu saatlerde akıl hocamın kovulabileceğini bilmek çok garipti..
كان أمراً غريباً معرفتي بأن معلمي قد يطرد من عمله غداً