ويكيبيديا

    "يعتذر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • üzgün
        
    • özür diliyor
        
    • özür dilemek
        
    • özür dilemesi
        
    • özür diler
        
    • özür diledi
        
    • özür dilemez
        
    • özür dilemedi
        
    • özür dilemesini
        
    • özür dilemeli
        
    • özür dilemiyor
        
    • özür dilesin
        
    • özür diliyordu
        
    • özür dileyecek
        
    • özür dileme
        
    Habersiz geldiği için üzgün olduğunu ama önemli bir mesele olduğunu söyledi. Open Subtitles يعتذر على مجيئه من دون سابق إنذار لكنه قال إن الأمر مهم.
    Piskoposluğa gitti ve biraz gecikeceğine dair haber yolladı bu yüzden özür diliyor. Open Subtitles إنه في الأبرشية وقد أرسل رسالة أنه سيتأخر قليلاً، وأنه يعتذر عن هذا
    Hem ikimiz de geçmişimiz yüzünden özür dilemek zorunda olmamalıyız. Open Subtitles و لا يجب على احد منا ان يعتذر بشأن ماضية
    Hayır, özür dilemesi gereken biri varsa o da benim. Aptallık ettim. Open Subtitles لا، إن كان على أحدهم أن يعتذر فهو أنا، فلقد كنتُ غبيًّا
    Hep özür diler, topu geri vereceğine sözler verirdi. Open Subtitles كان دائماً يعتذر لأحدنا يقسم أنه سيرجع كراتهم
    Hayır. Dün gece için özür diledi. Evli olduğumuzu bilmediğini söyledi. Open Subtitles لا لا , انه كان يعتذر عن ما حدث ليلة أمس ويقول انه لم يكن يعرف اننا متزوجين
    Size sormadan arabanızı ödünç alır, onu parçalar ve sonra özür dilemez. TED إن الحزن يستعير سيارتك بدون استئذان، ويحطمها، ولا يعتذر بعد ذلك.
    Benden asla özür dilemedi onun süveterinin yakasını genişleteceğimi söylediği için. Open Subtitles لم يعتذر لي قط عن قوله بأني كنت سأوسّع فتحة عنق كنزته.
    O benim arkadaşım, ve onu senden kurtardıktan sonra ondan özür dilemesini istemeyeceğim. Open Subtitles أنا صديقته أنا حتى لن أطلب منه أن يعتذر عندما أخرجك منه
    Bay Boyle son dakikada ortaya çıkan acil bir durum nedeniyle planlandığı gibi artırmayı yönetemeyeceği için çok üzgün. Open Subtitles رجاء خذوا مقاعدكم مستر بويل يعتذر عن القدوم هنا لأدارة المزاد كما هو مخطط
    Sana ve annene yaşattığı tüm acı için üzgün olduğunu söylüyor. 5 Yıl Önce Open Subtitles إنه يعتذر عن الألم الذي سببه لكِ ولوالدتكِ
    Kont adına özür diliyor. Aslında zaman konusunda çok titizdir. Open Subtitles هو يعتذر عن الكونت هو دقيق جداً عادة بالوقت
    Ufak tezgahı için özür diliyor sonraki nefesinde büyük tezgahı için ortam hazırlıyor. Open Subtitles يعتذر عن عمليّة الإحتيال القصيرة وبعدها بقليل يوقع بنا في العمليّة الكبرى
    Avustralya'ya bedava bir gezi için Bart'ın yapması gereken tek şey özür dilemek mi? Open Subtitles كل ماعلى بارت أن يعتذر وسنأخذ رحلة مجانية لاستراليا؟
    12 hafta önce pişmanlık belirtisi göstermiyordu şimdi özür dilemek için hayatını riske atıyor! Open Subtitles وهذه أول مرة منذ 12 أسبوع والآن عرّض حياته للخطر كي يعتذر
    Eğer son birkaç aydır kocamın çoraplarını yerlerden topluyorsanız özür dilemesi gereken odur. Open Subtitles إن كنتِ تحملين جوارب زوجي خلال هذه الأشهر الماضيه فعليه ان يعتذر لك
    Biri randevu verip, gitmiyorsa özür dilemesi gerekir, değil mi? Open Subtitles ألا توافقين على أن من لا يحافظ على الموعد عليه أن يعتذر
    Law özür diler ve bunun tek seferlik bir şey olduğunu söyler. Üstünü örter. Open Subtitles من ثم يعتذر القانون مصرحاً أنها حالة إستثنائية, يمكنه دفنه.
    Benden özür diledi ve ben de ona: 'sorun değil. Biliyorsun ben aslında gerçekten hazır..' Open Subtitles انه يعتذر وكل شي انا قلته لاباس به هل تعرف, لست مستعد بعد
    Kazadan kurtulan bir adamdan bile özür dilemez misin? Open Subtitles أنه لن يعتذر الى رجل وهرب مع فرشاة سيارته؟
    Kimse, Kurtuluş Festivali sırasında, kuzenimin vahşice katledilmesinden ötürü gelip benden özür dilemedi. Open Subtitles لم يعتذر لي أحد عندما قبض على أبن عمي لعمله الفدائي
    Bugün herkesin önünde ölen üç işçi ve ailelerinden resmi olarak özür dilemesini söyle. Open Subtitles أخبره أن يعتذر رسمياً إلى العمال الـ3 الميتين و عائلاتهم
    Bana bu kadar çürümüş yüzü verdi, benden hergün özür dilemeli. Open Subtitles إنه أعطاني هذا الوجه العفن يجب عليه أن يعتذر لي كل يوم على هذا
    Elbette, 90'lar Amerika'sındayız. Artık kimse özür dilemiyor. Open Subtitles كلا، هذه هي أمريكا التسعينات لا أحد يعتذر بعد الآن.
    En iyi dostunun karısıyla yatmışsan niye senden özür dilesin? Open Subtitles إذا نمت مع زوجة صديقك المفضل -لماذا قد يعتذر لك؟
    Ne mırıldanıyordu? Ölmesi bu kadar uzun zaman aldığı için özür diliyordu. Open Subtitles بماذا كان يفكر لقد كان يعتذر, لأنه أحتاج الكثير من الوقت ليموت
    ve yine özür dileyecek. Open Subtitles وبعد ذلك عليه فقط أن يعتذر ثانية وبعد ذلك
    - Cole Porter için asla özür dileme. Open Subtitles أبدا لا يعتذر لكول بورتر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد