"يعطونه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• verirler
• verdikleri

Beş gün sonra, pisliğin teki yerini alır rozetini ona verirler ve sen unutulursun.
بعد خمسة أيام يصبح لديهم البعض براز الطيور الكرزي ليأخذ مكانك يعطونه درعك وأنت تصبح منسي

Savaşa göndermeden önce genç çocuklara verirler.
انهم يعطونه للصغار قبل ان يخوضوا المعركة

İnsanlar striptizcilere bahşiş verdiklerinde, genellikle bir banknottan fazlasını verirler, değil mi?
عندما الاشخاص يعطون البقشيش للراقص , هم في العادة يعطونه اكثر من ورقه نقديه ,أليس كذلك ؟

Ona verdikleri haplar hakkında bir şey biliyor musun?
هل تعلم اي شيء بخصوص حبوب او دواء يعطونه اياه؟

verdikleri o jölelerden olmalı.
لابد أنه بسبب ذلك الجيلو الذى يعطونه لك

Bir memur görev başında öldüğünde diğerlerine mecburi günlük izin verirler, değil mi?
تعرفين , عندما يقتل الضابط أثناء تأدية الخدمة يعطونه إجازة إلزامية , صحيح ؟

Arada sırada ona, bir kaç boş yer verirler ve geçen hafta, o yerleri kızına vermiş.
لذا بين وقت والآخر، يعطونه بضعة مقاعد... والعطلة الماضية، أعطاها لإبنته...

Ki her zaman severler. Ve genelde ona istediğini verirler.
و عاده يعطونه ما يريده

Crestview'da öğrencilere verdikleri yetenek testlerini biliyor musun?
هل تعلمين بشأن اختبار الكفائة الذي يعطونه للطلبة في "كريستفيو"؟

İnsanlara verdikleri şeyin ne olduğunu kimse bilmiyor.
لا أحد يعلم بالضبط ما يعطونه للناس

Benim esas çok inanılmaz bulduğum şey ise ilaç endüstrisinin de hemen hemen aynı yöntem ve numaraları kullanması, ama bunu biraz daha sofistike bir şekilde yapıyorlar, doktor ve hastalara verdikleri bilgileri çarpıtıyorlar, ki bizler bu bilgiler ışığında hayatsal önemi olan kararlar alıyoruz.
وما وجدته مثيراً بالفعل هو أن الصناعات الدوائية تستخدم نفس الخدع والأساليب بالضبط، لكنها فى صور أكثر أناقة وتطور لكى تشوه وتحور الدليل الذى يعطونه للأطباء والمرضى، الذى نستخدمه نحن لأجل إتخاذ قرارات مصيرية.