"يعلم أحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bilen var
• kimsenin haberi
• kimse bilmemeli
• Kimsenin bilmesine
• kimsenin bilmesini
• kimse bilmiyor
• kimse bilmiyordu
• kimseye
• kimse öğrenemez
• Kimsenin bilmesi
• Kimsenin bilmemesi
• kimsenin haberinin
• kimse ne

Neden gittiğini bilen var mı?
ربما رائحتها جميلة بين الخشب ألا يعلم أحد أين ذهب ؟

Ama bir kere durduğumuzda ne yapacağımızı bilen var mı?
ولكن هل يعلم أحد ماذا سنفعل عندما نتوقف؟

Sanırım suçumu itiraf etmeliydim; ama o zamanlar kimsenin haberi yoktu.
يفترض أنه كان يجب أن أعترف، لكن سابقاً لم يعلم أحد

Tuvalete düşürdüğümü kimse bilmemeli.
لا يجب أن يعلم أحد أنني اسقطتها في المرحاض

Bir yol olmalı. Arkadaş olduğumuzu Kimsenin bilmesine gerek yok.
يجب أن يكون هناك حل آخر لا يجب ان يعلم أحد بأننا صديقين

Buradaki hükümet, bu olayları kimsenin bilmesini istemiyor.
الحكومة هنا لا تريد أن يعلم أحد بتلك الأشياء

Nasıl tanıştıklarını kimse bilmiyor. Constance'ı merdivenlerden aşağı onun ittiğini söylüyorlar.
لم يعلم أحد كيف تقابلا، والبعض يعتقد أنه دفعها على السلالم

Hala inanamıyorum. Bunca zaman arkasında ne olduğunu kimse bilmiyordu.
لا أزال غير مصدقة، كل هذا الوقت لم يعلم أحد ما كان على الظهر.

Neyi aradığını bilen var mı?
هل يعلم أحد عن ماذا كان يبحث؟

Bir dakika. Burada olduğunu bilen var mı?
مهلاً، هل يعلم أحد بوجودك هنا؟

Bunu neden yaptığımızı bilen var mı?
هل يعلم أحد منكم لماذا فعلنا ذلك؟

Adamlarını çağır ve buradan gidin. kimsenin haberi olmaz.
ألغِ العملية وارحلوا من هنا ، ولن يعلم أحد

Buraya erkenden gelebilirim ve kimsenin haberi olmaz.
يمكنني أن أتي بوقت مبكر ولن يعلم أحد بهذا

Xavier kurulda olduğu için kimsenin haberi olmadan her türlü belgeye imza atabilir.
يمكنه أن يوقع جميع الأوراق بدون أن يعلم أحد بالأمر

Hayır, hayır. Tek kelime etme kimse bilmemeli.
لا، لا، لا تنبس ببنت شفة لا يجب أن يعلم أحد

Ama bunun bir sürpriz olması gerek. kimse bilmemeli.
لكن يجب أن يكون الأمر مفاجئًا، لا ينبغي أن يعلم أحد.

Önceleri ne yapıyor olduğunu Kimsenin bilmesine gerek yok.
لا يتعيّن أنّ يعلم أحد بما فعلتيهِ سابقاً.

Yaptığı her neyse, kimsenin bilmesini istemiyordu.
فأيا كان الأمر الذى يفعله فهو لا يرغب فى أن يعلم أحد أخر بأنه مَنْ يفعله

Maalesef rotayı değiştirdiğimizi kimse bilmiyor.
‫إذا غيّرنا مسارنا ‫للٔاسف لم يعلم أحد ‫بأننا غيرنا مسارنا

Frankie bir not bile bırakmadı ve nereye gittiğini kimse bilmiyordu.
لم يترك فرانكلن ملاحظه عن مكانه ولم يعلم أحد بمكانه

Metroda çocuk buldun ve kimseye nerede olduğunu söylemeden onu burada tutabileceğini mi düşündün?
عثرت على طفل في قطار الأنفاق، وظننتبإمكانكإبقائههنا .. دون أن يعلم أحد مكانه؟

Onu öldürürsen, bu komplodaki gerçekleri kimse öğrenemez.
تقتله ولن يعلم أحد يوماً الغرض الكامل لمؤامرته

Olanlar bir hataydı ve bunu Kimsenin bilmesi gerekmiyor.
هذا كان خطأً وحيدا ولا يجب أن يعلم أحد بأمره

Kimsenin bilmemesi gereken gizli bir görev.
مهمة سرية يجب ألا يعلم أحد بشأنها

Bakalım kimsenin haberinin olmadığı bağlantıları da aynı şekilde bulabilecek misin?
والآن كم أنتِ جيّدة في إيجاد الاتّصالات التي يعلم أحد بوجودها؟

Beni kimse Nicky diye çağırmaz ve kimse Richard'ı Ricky olarak çağırmaz, yani kimse ne hakkında konuştuğunu bilmiyordu.
ولا أحد يدعوني بنيكي ولا أحد يدعو ريتشارد بريكي. لذا لم يعلم أحد عمن كانت تتحدث.