Çünkü tüm bu tezgahı kuran hıyarın ben olduğumu biliyor! | Open Subtitles | لأنه يعلم بأنني أنا البغيض الذي أعددت هذا الأمر برمته |
Çünkü tüm bu tezgahı kuran hıyarın ben olduğumu biliyor! | Open Subtitles | لأنه يعلم بأنني أنا البغيض الذي أعددت هذا الأمر برمته |
Bundan daha iyisini biliyor. Bağlı olduğumu biliyor. | Open Subtitles | كلاّ، إنه أكثر دراية من ذلك إنه يعلم بأنني أملك صلات |
Bak, sen de ben de biliyoruz ki ben çok sıkıcıyım. | Open Subtitles | اسمعي، كِلانا يعلم بأنني مُمِل و ثقيل كالطينة |
burada olduğumu bilmiyor. Bilse eminim işine karışıyorum diye sinirlenirdi. | Open Subtitles | هو لا يعلم بأنني هنا، أنا متأكدة بأنه سوف ينزعج لأنني كنت أتدخل |
Şimdi her şeyi biliyor, oğlu olduğumu biliyor. Olanlardan haberi var. | Open Subtitles | الآن هو يعلم كل شئ ، يعلم بأنني أبنه يعلم القصة بأكملها |
Yargıç masum olduğumu biliyor ve beni hapishaneye gönderiyor. | Open Subtitles | أنا لا أفهم هذا ! أرسلني القاضي إلى السجن وهو يعلم بأنني بريء؟ |
Evli olduğumu biliyor. Ve onu tahrik eden şey de bu. | Open Subtitles | إنه يعلم بأنني متزوجة و هذا ما يثيره |
- Beni bir Grimm olduğumu biliyor. - Ve bir polis. | Open Subtitles | . " هو يعلم بأنني من سُلالة الـ " جريم - . و شرطيً - |
- İşte olduğumu biliyor ama. | Open Subtitles | حسنُ , لقد إتصل بالمنزل - .بينما يعلم بأنني بالعمل- |
Cezalı olduğumu biliyor. | Open Subtitles | يعلم بأنني معاقبة |
- Burada olduğumu biliyor zaten. | Open Subtitles | ؟ ) -هو يعلم بأنني هنا |
Hepimiz biliyoruz ki ben sadece üçlü kişilik belaya neden oluyorum... ve New York'un benim hakkımda ne düşündüğünü gidip göreceğim. | Open Subtitles | فجميعنا يعلم بأنني لن أشارككم بشيء سوى المشاكل لذا سأذهب لأرى ما تظنه بي "نيويورك" |
Burada olduğumu bilmiyor. İlginç. | Open Subtitles | إنهُ لا يعلم بأنني هنا |
Eşim burada olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | زوجي لا يعلم بأنني هنا. |