Sonra da bana çalıştığı yerde iş görüşmesi ayarlamak için kendini suçlu hissettirdi. | Open Subtitles | ثم جعلته يشعر بالذنب كي يرتب لي مقابلة عمل بالمكان الذي يعمل به |
çalıştığı bir bölüm var mıydı? Ya da aletlerini sakladığı bir yer? | Open Subtitles | هل كان لديه مكان يعمل به مكان يحتفظ فيه بأدواته ؟ |
Dostum, neden Stu'nun çalıştığı yerde bir iş bulmayı denemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تحاول أن تجد عملا في المكان الذي يعمل به ستو؟ |
Bu saldırı, kardeşinin üzerinde çalıştığı her şeyin tam tersi. | Open Subtitles | هذه الضربة عكس كل شىء كان يعمل به شقيقكِ |
Belki de saldırganın yaşadığı ya da çalıştığı bir binayı belirleriz. | Open Subtitles | قد نتمكن من ايجاد مبنى كان يعمل به المجرم او يعيش فيه ما مدى الوقت؟ |
Ama Haley eğer basketbol bursunu alamazsan, babanın çalıştığı fabrikada seni bir işin beklediğini söylemişti. | Open Subtitles | لكن هايلي ذكرت لي أنه اذا لم تحصل على المنحة الدراسية سيكون هناك عمل لك بالمصنع الذي يعمل به والدك |
Oğlanın evine gidin. çalıştığı marketi kontrol edin, ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | اذهب إلى بيته ، اذهب للمحل الذي يعمل به سوف يظهر |
Babamın çalıştığı Garnett fabrikasından şeker almıştır mutlaka. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون قد اشترى حلويات من المصنع الـّذي يعمل به أبي |
çalıştığı boya ve alet fabrikasını satın aldım ve bu şerefsiz bunu bilerek yaptı. | Open Subtitles | أنا أملك المصنع الذي يعمل به وذلك الوغد فعل هذا عن عمد |
Ama şimdilik bilmen gereken bu bina onun bir zamanlar çalıştığı yerdi. | Open Subtitles | لكن حالياً، كلّ ما يجب أن تعرفيه أننا في المبني الذي كان يعمل به. |
Bu sabah babanın çalıştığı apartmanda bir şeyler gördün. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً هذا الصباح فى الشقة الموجودة بالمبنى الذى يعمل به والدك |
çalıştığı laboratuvardan bahsetti. | Open Subtitles | لقد أخبرنا بمكان المختبر الذى كان يعمل به |
Eskiden çalıştığı yer hakkında sorular soracaklarını söylediler. | Open Subtitles | ثانيةً بحجة أنهم يريدون سؤاله عن المكان الذي كان يعمل به |
Ama kuzenlerimden biri, aslında çalıştığı kereste deposunda bir kamyon kazası geçirdiğini söylemişti. | Open Subtitles | إلا أن أحد أبناء عمومتي أخبرني بأنه حادث شاحنة في مخزن الأخشاب الذي كان يعمل به. |
çalıştığı binayı söyle, bu iş burada bitsin. | Open Subtitles | أخبرنى بالمبنى الذى يعمل به وسينتهى هذا الأمر هُنا |
Beraber çalıştığı inşaat işçilerine de sordum. Sevgilisi olmadığını söylediler. | Open Subtitles | حتى عندما سألتُ الأشخاص في موقع البناء الذي كان يعمل به هم قالوا بأنه لم يكن لديه امرأة |
Bob'ın çalıştığı evcil hayvan dükkânı nerede? | Open Subtitles | أين متجر الحيوانات الذي يعمل به " بوب " ؟ |
Şurası babamın çalıştığı yer. | Open Subtitles | هناك المكان الذي كان يعمل به ابي |
Bu babamın şeyden önce üzerinde çalıştığı son projesiydi... | Open Subtitles | كان هذا أخر مشروع يعمل به والدي قبل أن، |
Tony'nin kız kardeşi kuzenimin çalıştığı kuaförde kuzenimi azarlamış. | Open Subtitles | شئ متعلق بإبنة " توني " يقوم بتوبيخه في الصالون الخاص بالشعر الذي يعمل به |