Tanrı'nın fikrini değiştirmeden önce neden insanları sevdiğini anlamaya başladım. | Open Subtitles | أنا بدأت أفهم لماذا احب الله الجنس البشري قبل أن يغير رأيه. |
"Oh, peder, aman acele et fikrini değiştirmeden" | Open Subtitles | هيا أيها الراهب أسرع قبل أن يغير رأيه. |
Bakın, bunun zor olacağını biliyorum fakat babam üzerinde çalışmaya devam edeceğim ve umarım fikrini değiştirir. | Open Subtitles | - حسنا، وأنا أعلم هذا سيكون صعبا ، ولكنني سوف اواصل العمل وبشأن والدي، ونأمل أن انه سوف يغير رأيه. |
fikrini değiştirecek tek şey bu silahlara bir şey olması. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سيجعله يغير رأيه هو إذا حصل شيء ما لهذه الأسلحة |
Aziz Teresa Fikrini değiştirmesini sağla. | Open Subtitles | أيتها القديسة تيريزا, ارجو ان تدعيه يغير رأيه. |
- Ne demek istediğimi anladınız. Ona yaranmalısınız. Fikrini değiştirmek için bir haftanız var. | Open Subtitles | أنت تعلم ماذا أعني، تملقه يجب أن تجعله يغير رأيه |
Fikrini değiştirmesi için uğraşacağını biliyor. | Open Subtitles | هو يعرف انها ستحاول جعله يغير رأيه |
Haydi, adam fikir değiştirmeden acele et. | Open Subtitles | هيا، تبدين جميلة أسرعي قبل أن يغير رأيه |
Bana yapacağınız hiçbir şey onun fikrini değiştirmez, General. | Open Subtitles | مهما تفعله لي, فلن يغير رأيه أيها الجنرال. |
Adam fikrini değiştirmeden içeri al. | Open Subtitles | حسنا، أدخليه قبل أن يغير رأيه. |
- fikrini değiştirmeden diz çök. | Open Subtitles | انزل على ركبتيك قبل أن يغير رأيه |
İşte. fikrini değiştirmeden gitsen iyi olur. | Open Subtitles | هيا بسرعة قبل أن يغير رأيه |
Adam fikrini değiştirir, ya teklifimi bir dolarla değiştirsem? | Open Subtitles | الرجل يغير رأيه ويقول ماذا لو غيّرت عرضي ألى" "دولار واحد؟ |
Belki fikrini değiştirir diye çok sabrettim. | Open Subtitles | لذا أظنني توقعت أن يغير رأيه |
Belki fikrini değiştirir diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما يغير رأيه |
Belkide biz sadece İnsan Kaynakları bölümüne bir öz geçmiş bırakmalı ve fikrini değiştirecek mi diye beklemeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا ترك السيرة الذاتية في دائرة الموارد البشرية لربما قد يغير رأيه |
Sence fikrini değiştirecek mi? | Open Subtitles | كيف مر الوضع؟ هل تعتقدين انه سوف يغير رأيه |
Gözaltı planımız konusundaki Fikrini değiştirmesini geçtim, çoktan kurulmuş olan gözaltı merkezlerini de kapatıyor. | Open Subtitles | لم يغير رأيه بخصوص خطة الإعتقال فقط ولكنه ينقلب على منشآت الحجز الموجودة بالفعل |
Fikrini değiştirmesini sağla. | Open Subtitles | اجعله يغير رأيه |
Fikrini değiştirmek için büyü yapmak gerek. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر شعوذة حتى يغير رأيه |
Fikrini değiştirmesi için ne yaptın, kızım? | Open Subtitles | ماذا فعلتِ لتجعليه يغير رأيه يا (سانا)؟ |
İzin ver, fikir değiştirmeden Santos'a ulaşayım. | Open Subtitles | دعني اتواصل مع سانتوس قبل ان يغير رأيه |
Hayır, asla fikrini değiştirmez o. Dediğim dedik, çaldığım düdüktür. | Open Subtitles | لا إنه لا يغير رأيه أبداً ما يقوله هو ما يحدث |
Duruyor, ama elbiselerini değiştirdiği gibi fikrini değiştiren birini işe almayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | موجود، لكنني لست مهتماً بتوظيف شخص يغير رأيه مثلما يغير ملابسه |
Rahatsız etme onu. Asla fikrini değiştiremezsin. Koy yerine. | Open Subtitles | دعيه وشأنه، لن يغير رأيه مهما حاولتِ إقناعه. |