ويكيبيديا

    "يفترض بك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerektiğini
        
    • gerekmiyor
        
    • gerekir
        
    • gerekeni
        
    • gerekmez
        
    • yapmamalısın
        
    Peki ya sen doktor dışarı çıkmaman gerektiğini söylediğinde ne yaptın? Open Subtitles وماذا فعلت حينما أخبرك الطبيب أنه لا يفترض بك أن تخرج؟
    Eğer seninle tekrar konuşmak isterlerse onlara ne söylemen gerektiğini sor. Open Subtitles إسأله عما يفترض بك ان تجيبهم ان رغبوا بالحديث معك مجددا
    Selam. Şu an Atlantik'in yarısını kat etmiş olman gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألا يفترض بك أن تكون قاطعاً وسط الأطلسي في هذه الأثناء؟
    Beni sevip desteklemen gerekir ama sen bile bunun için beni suçluyorsun. Open Subtitles يفترض بك أن تحبني وتدعمني، حتى على الرغم من تلومني على هذا
    Eğer yapman gerekeni yaparsan kardeşine bir şey olmaz, ama başarısız olursan, o zaman elinde bir tek bu resim kalacak. Open Subtitles إذا فعلت ما يفترض بك فعله سيكون أخيك بخير , لكن إن فشلت سيكون هذا آخر شيء تتذكره به
    Bu gibi durumlarda ne yapilacagini bilmen gerekmez mi? Open Subtitles ألا يفترض بك معرفة ما تفعل في مثل هذه الحالات؟
    Bunu yapmamalısın. Open Subtitles لقد أخفتني لا يفترض بك فعل هذا
    Polise götürmen gerektiğini herkes bilir. Open Subtitles الجميع يعلم أنه يفترض بك أن تعيده إلى الشرطة.
    Gazetede yazanı bilmemen gerektiğini söyledin, doğru mu? Open Subtitles تقولين لا يفترض بك معرفة ما تقول الصحف أو التلفاز
    Bir sırrı tutarken alkol almaman gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles تعرفين أنه لا يفترض بك الشرب وأنت تحفظين سراً.
    Neyleri bilmen gerektiğini düşünüyordun peki? Open Subtitles وماذا يفترض بك أن تعرف حسب رأيك؟ علامَ ندفع لك، اللعنة؟
    Çünkü cenaze masraflarının yarısını karşılaman gerektiğini bildiğin halde parayı 1. sınıf bilete harcayan sensin. Open Subtitles لأنك تَصْرفُ آخر مالكَ على تذكرة من الدرجة الأولى عندما تَعلم بأنّه يفترض بك ان تعطيني نِصْفِ مصاريف الجنازةِ.
    Kaba olmanız gerektiğini biliyorum ama bu biraz fazla. Open Subtitles أعلم أنه يفترض بك أن تكون فظاً ولكن هذا قاسٍ بعض الشيء.
    Ne demek "ne"? Başka bir şey yapman gerekmiyor mu? Open Subtitles ماذا تعني بحديثك، ألا يفترض بك أن تفعل أمراً مختلفاً؟
    Burda ne arıyorsun senin Meksika'da veya biyerde olman gerekmiyor muydu? Open Subtitles ماذا تفعل هنا ؟ ألا يفترض بك التواجد بالمكسيك بمكان ما ؟
    Diğer salaklarla birlikte gölde yüzüyor olman gerekmiyor muydu senin? Open Subtitles يفترض بك ان تلقى فى بحيرة محزما ببعض الحجارة
    Sen aktörsün. Senin parkta Shakespeare oynaman gerekir. Open Subtitles أنت ممثل، يا ماكس.يفترض بك أن تمثل شكسبير في الحديقة العامة
    Bu hanımefendiyle ilgilenmeniz gerekir. Kimsenin baktığı yok. Open Subtitles يفترض بك أن تعتني بتلك السيئة إنها لا تعير اهتماماً
    Yapman gerekeni yapmalısın çünkü Jerry düşünüyor ki ben seni dağıtıyormuşum. Open Subtitles يحسن بك أن تفعل ما يفترض بك فعله. لأن "جيري" يظن أنني ألهيك بوجودي هنا.
    Tanrım Wes. Yapman gerekeni bilmiyor musun? Open Subtitles الا تعرف ما يفترض بك أن تفعله ؟
    Ayrıca kendin için endişelenmen gerekmez mi? Open Subtitles على أي حال، ألا يفترض بك أن تكون مهتما بأنفسكم الآن ؟
    Ben senin patronunum. Böyle şeyleri benden saklaman gerekmez mi? Open Subtitles أنا رئيسُك، ألا يفترض بك أن تحاولي القيام بذلك أمامي أيضا؟
    Böyle yapmamalısın. Open Subtitles لا يفترض بك فعل هذا
    Bunu yapmamalısın. Open Subtitles لا يفترض بك فعل هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد