Bu da neden hamilelik testini çöp kutusunda bulduğumuzu açıklar. | Open Subtitles | ما قد يفسر لماذا وجدنا اختبار الحمل في سلة المهملات. |
Bu, telefonuna cevap vermemesinin ya da bir kredi kartı kullanmamasının sebebini açıklar. | Open Subtitles | هذا قد يفسر لماذا لم تُجب على هاتفها أو عدم إستعمالها لبطاقتها الإئتمانية. |
Bu, hiçbir şey yapmadan tırnaklarımın içinin neden simsiyah olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسر لماذا أصابعي تتسخ حتي عندما لا أقوم بأيّ شيء |
Bu durum, telefonda annesini duyunca sorun olmamasını açıklıyor. | TED | وهذا يفسر لماذا يستطيع أن يعرف أمه من خلال الهاتف، بلا مشكلة. |
Benim daha iyi hissetmemin sebebini açıklamıyor bu durum ama. | Open Subtitles | ولكن هذا مازال لا يفسر لماذا مازلت أشعر أني أفضل |
Ama yine de birilerinin benim o ofisten sağ çıkmamı istemesini açıklamıyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يفسر لماذا اراد احدهم اخراجي من المكتب حي |
Ayrıca konteynırda olmasını da açıklayabilir çünkü O yiyecekleri izledi. | Open Subtitles | ربما أيضاً يفسر لماذا وجدناه في قمامة كان يلحق الطعام |
Rusların o bölgeyi mayınlamamasının sebebi belli oldu. | Open Subtitles | صحيح , ذلك يفسر لماذا الروس لم يتعبو انفسهم بتلغيمه |
Yola çıktı ya da yörüngeyi terk etti ki bu da neden dönemediğimizi açıklar. | Open Subtitles | ثم انطلقت او تركت المدار ما يفسر لماذا لم نتمكن من الاتصال بالوطن |
Bu da onların neden Than'ın asteoid haritasında görülmediğini açıklar. | Open Subtitles | وهذا يفسر لماذا لا تظهر على الرسوم البيانية للكويكب من شركة. |
Kimyasal farklar örneklerin neden uyuşmadığını da açıklar. | Open Subtitles | الفرق في كيمياء من شأنه أن يفسر لماذا عينات لا تتطابق بالضبط. |
Bu sen ve Ronon'ın neden etkilenmediğini açıklar. | Open Subtitles | ذلك أيضا يفسر لماذا أنت و رونن لم تصابوا |
- Bu da neden yere eğildiğini açıklar iyi olup olmadığını kontrol etmek istemişti. | Open Subtitles | هذا يفسر لماذا أنحني ليفحصك ليرى إذا كنت بخير |
İkimizin de sessiz ve incelikli olması muhtemelen aramızdaki güçlü bağı da açıklıyor. | Open Subtitles | ربما سبب اننا هادئين انا وهو يفسر لماذا كنا قريبين من بعض |
Pekâlâ, bu oynayabildiğini açıklıyor ama neden beni yendiğini değil. | Open Subtitles | و لكن لا يفسر لماذا تسطيع هزيمتي في كل مره! |
Bu da 45'te bir ekibin gezegen kaymalarını telafi etmeden nasıl bir geçit açabildiklerini açıklıyor. | Open Subtitles | مما يفسر لماذا نجح الفريق سنة 1945 في الاتصال دون أي إنحرافات في المسافات الكونية |
Bu, Jack'in Goa'uld'ların bile bilmediği geçitleri bilmesini açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسر لماذا عرف جاك عن بوابات نجمية لم يعرفها الجواؤلد حتى الآن |
Goa'uld Kheb'den korkuyorsa, bu o gezegende neden maden aramadıklarını açıklıyor. | Open Subtitles | لو كان الجواؤلد يخافون كيب ، فهذا يفسر لماذا لم ينقبوا فى هذا الكوكب |
Bu kardeşinle neden anlaşamadığını açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا لا يفسر لماذا أنت وأختك لم تكونا سوية |
Bu hala kızın, onun dairesinde ne aradığını açıklamıyor. Onun dairesiydi ama artık değil. | Open Subtitles | مما لا يفسر لماذا كانت في شقته وقد كانت لكنها الآن ليست كذلك |
Gıda ve İlaç Bürosu ve Florida kanunları ile ilgili konuşmaların kendi bölgemde Oxy satışlarımın neden düştüğünü açıklamıyor. | Open Subtitles | الآن تقولون أن منظمة الدواء وقانون الولاية لا يفسر لماذا مبيعات بضاعتي أوقفت في مقاطعتي الشرعية بالتصويت |
Bu neden sadece üç kan lekesi olduğunu açıklayabilir. | Open Subtitles | هذا ربما يفسر لماذا هناك ثلاث برك دم فقط |
Hücrelerinde hiç kara madde izi bulunmamasının sebebi belli oldu. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، هذا ما يفسر لماذا لم يكن لديه أي آثار المادة المظلمة في خلاياه. |