ويكيبيديا

    "يفعلوه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaptıkları
        
    • yapıyorlar
        
    • yaptığı
        
    • yaptıklarını
        
    • yapmaları
        
    • yapacaklarını
        
    • yaparlar
        
    • yaptıklarından
        
    • yapmadığı
        
    • yapmalarını
        
    • yapacakları
        
    • yapmadıkları
        
    yaptıkları işte o kadar iyiler ki bazen onlara fazla güveniyorum. Open Subtitles هم ماهرين جدا فيما يفعلوه أنا أعطيهم المنح فى بعض الاوقات
    Ama merkezde yaptıkları şeyin bilimle alakası yok. Demek istediğim... Open Subtitles ولكن ما يفعلوه بالمركز ليس له علاقه بالعلم , اقصد
    Bunca zaman ne yapıyorlar diye sorduğunuzda... Open Subtitles لو سألتهم عما يفعلوه طوال اليوم، سيخبروك بأنهم يدهنون الجسر بشكل مستمر.
    Son derece anlamlı değil mi? Sonuçta, onların bu yaptığı insanlığın ve onun en temel ihtiyacının özünü oluşturuyor. TED ومن المنطقي، لأن ما يفعلوه هو شيء أساسي للغاية لتلبية أبسط احتياجات البشر الأساسية والإنسانية
    Orada Queen's Park Rangers taraftarlarına ne yaptıklarını biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعلم مالذي يفعلوه لمناصرين كيو بي آر هناك, اليس كذالك؟
    Şüphe yok ki sevimli olabilirsin ama çalgıcıların ne yapmaları gerektiğini söylemeni bekler. Open Subtitles بكل الطرق، يمكنكِ أن تكوني لطيفةً، ولكن عازفينكِ يريدون أن يؤمَروا بما يفعلوه.
    O çocukların oyunda yapacaklarını yaptırabilmeniz için ikinizin sorumluluğunu almaya da niyetim yok. Open Subtitles أنا لست مجنون لآخد فكرتكم أنتوا الإثنين عن ما يفعلوه هناك هؤلاء الأولاد
    Şaka kaldıramadıklarında neler yaparlar bilirsin. Open Subtitles أتعرف ما يمكنهم أن يفعلوه إذا لم يحصلوا على نكته؟
    Ama merkezde yaptıkları şeyin bilimle alakası yok. Demek istediğim... Open Subtitles ولكن ما يفعلوه بالمركز ليس له علاقه بالعلم , اقصد
    Çin, Rusya ve bir çok ülke sanal saldırı yeteneklerini arttırmaya çalışıyor kesinlikle yaptıkları şey bu. TED في الصين و روسيا و في العديد من الدول الأخرى و التي تشهد أعمال قرصنة على الانترنت، هذا ما يفعلوه بالتحديد.
    yaptıkları iş nedeniyle takıntılı ve acımasızdırlar. TED فهم عديمي الشفقة و لديهم هاجس تجاه ما يفعلوه.
    Tek yaptıkları kendilerinden daha çok yapmak. Open Subtitles الشيء الوحيد الظاهر انهم يفعلوه هو إستنساخ أكثر من نوعهم
    Duvarlarda bok var mı, bakın. Çünkü bunu yapıyorlar. Open Subtitles سترى القذارات ملطخة على الجدران لأن هذا ما يفعلوه عادةً.
    Bu günlerde böyle yapıyorlar. Open Subtitles إن هذا ما يفعلوه فى تلك الايام ,. كما تعلم
    Ki bu insanların hiçbir surette yaptığı bir şey değildi, buna mecbur da değildiler. Open Subtitles الأمر الذى ما كان فى نية أحد أن يفعله على الأطلاق، ولا حتى كان يجب عليهم أن يفعلوه
    Bence Eskimolar'ın yaptığı gibi yapmalıyız. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن نفعل ما يفعلوه الإسكيمو:
    O büyücülere yaptıklarını ödetmeyi o kadar isterdim ki... Open Subtitles أتمنى ان اجد طريقة ما لأرد لأولئك الماجيين بعض مما يفعلوه
    tam olarak ne yaptıklarını bilmiyorum... ya da ne yapacaklarını. Open Subtitles انا لا اعرف مالذي يفعلوه بالضبط او مالذي سيفعلونه
    Elektronik cihazlar da, korkularını yatıştırmaları için ne yapmaları gerektiğini söyleyen mesajlar yayınladı. Open Subtitles و بدأت الأجهزة الكهربائية أن تقول لهم بالتحديد ماذا يفعلوه في محاولة منهم لتقليل هذه الرهبة
    Sonrasında ne yapacaklarını kestiremezsin. Open Subtitles لا أحد يمكنه أن يتنبأ بما يمكن أن يفعلوه
    -Hep böyle yaparlar. -Kapat lanet çeneni. Open Subtitles ..هذا ما يفعلوه منذ – أغلق مؤخرتك المكرمشة –
    Şu rafın üstündeki broşürler, heryerde onlardan var. İnsanlara yaptıklarından nefret ediyorum. Open Subtitles هم يلحقون بهم في كل مكان أكره ما يفعلوه بالناس
    O yaz, Grasse yorgan grubu daha önce hiç yapmadığı bir şey yaptı. Open Subtitles فريق صناعة الألحفة فعلوا شيئ لم يفعلوه من قبل هذا الصيف
    Ödüllendirilmeleri gerekiyor, Yüzbaşı. Yoksa, neden yapmalarını istediğimiz şeyleri yapsınlar ki? Open Subtitles يجب أن يكافئوا كابتن و كيف سيفعلون مانريدهم أن يفعلوه ؟
    Onları kızdırırsanız ne yapacakları bilinmez. Open Subtitles ليس هناك شىء شديد الأثر لما يمكن أن يفعلوه حينما تغيظينهم
    İnsanlar sık sık yapmadıkları şeyler için suçluluk duyarlar genelde bunun temeli çocukluğa dayanır. Open Subtitles النـاس غـالباً مـا يشعرون بالذنب على شيء لم يفعلوه أسـاساً عـادة مـا يعود إلى طفولتهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد