"يفعل أشياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• şeyler yapıyor
• şeyler yapan
• şeyler yapar
• şeyler yaptı
• şeyler yapmak
• şeyleri yapar

Ve şu anda, onun beyni insan beyninin yapmaya tasarlanmadığı şeyler yapıyor.
والآن، دماغها يفعل أشياء الدماغ البشري ليس مصمماً للقيام بها

evet benim için harika şeyler yapıyor.
نعم إنه يفعل أشياء رائعه من أجلي

İnsanlara kötü şeyler yapan çok kötü bir adamım var.
أنا عِندي رجل سئ جداً يفعل أشياء سيئة جدأ للناس

Şu Doktor, kriket topuyla imkansız şeyler yapan, olmayı arzuladığın kişi.
الدكتور هو الشخص الذي ترغب في أن تكونه الذي يفعل أشياء مستحيلة بكرات الكريكيت

Lisede herkes aptalca şeyler yapar.
كل شخص يفعل أشياء غبية في المدرسة العليا

Eminim öyledir ama New York'ta kalırsa daha güzel şeyler yapar bence.
أنا واثق من انه يفعل، ولكن إذا كان سيبقى في نيويورك، أعتقد أنه يستطيع أن يفعل أشياء عظيمة.

Yani diyorsun ki bu adam... sen ona izin verdikten sonra seninle belli şeyler yaptı ve... herhangi bir finansal karşılıkta bulunmayı reddetti öyle mi?
الأن أنت تقولين أن هذا الرجل بعد أن سمحت له أن يفعل أشياء معينة معك رفض أن يظهر أي تقدير مادي

Onun için şeyler yapmak için onları kullanılan, biliyorsun,
منهم في الأسفل . لقد استخدمهم كي يفعل أشياء له

Hiç ummadığınız şeyleri yapar.
إنه يفعل أشياء من هذا القبيل عندما لا تتوقعينها

Bir şey var. Birileri bana bir şeyler yapıyor.
هناك فقط ذلك الشئ شخص ما يفعل أشياء لي

Ne zamandan beri başkaları için bir şeyler yapıyor?
منذ متى يفعل أشياء من أجل الآخرين؟

Fakat korkarım ki kötü şeyler yapıyor.
ولكني اخشى انه يفعل أشياء سيئة

Bilirsin, acayip şeyler yapıyor.
كما تعلم, يفعل أشياء غريبة

Ve bazı şeyler yapıyor.
وجعله يفعل أشياء

BU TÜR şeyler yapan BİRİNİ SEVEMEYECEĞİNİ BİLİYORDUM.
لأنني كنت أعرف أنكِ لن تحبي شخصاً يفعل أشياء كتلك

Aşk için delice şeyler yapan erkekler gördüm.
لا أعرف سبق وأن رأيت من يفعل أشياء جنونية لأجل الحب

Sen, çaresiz şeyler yapan, çaresiz herifin tekisin.
حسنا، أنت الرجل اليائس أن يفعل أشياء يائسة.

Niyetim sizi korkutmak değil ama bu ev insana bazı tuhaf şeyler yapar.
- لم أقصد أن اخيف أحد لكن هذا البيت يفعل أشياء غريبه لك انظروا على يدى

Bir bıçak ve bir parça odunla harika şeyler yapar.
بسكين و قطعة حشب يفعل أشياء جميلة

Bazen komik şeyler yapar.
إنه يفعل أشياء مرحة بعض الأوقات.

Ama daha önce çok kötü şeyler yaptı, size de çok kötü şeyler yapacak.
لكنه كان يفعل أشياء فظيعة للناس. وسيفعل أشياء فظيعة لكم.

İyi biri olmasına rağmen çok kötü şeyler yaptı.
بالرغم من أنّه جيد فهو يفعل أشياء سيئة

Ve tanımadığın ben, yeri geldiğinde bir şeyler yapmak zorunda.
أنا الذي لا تعرفينه عليه أن يفعل أشياء أحيانا

Bir kahraman kimsenin yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapar.
البطل يفعل أشياء ليس لدى أحد أخر الشجاعة للقيام بها