Demek istediğim, beni kimse anlamıyor. Yani senin anladığın şekilde kimse anlamıyor. | Open Subtitles | أعني، لا أحد يفهمني، أعني يفهمني حقاً مثلما تفعلين أنتِ |
Kimse beni anlamıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | لا أحد يفهمني . هل تعرفين هذا؟ |
Beni anlayan birisiyle konuşabildiğim için çok memnun olduğumu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب ان اقول أني سعيد بالحديث مع رجل رصين يفهمني |
İşte beni gerçekten anlayan birisi en çok korktuğum düşmanım | Open Subtitles | الانسان الذي يفهمني فعلاً هو عدوّي الاكثر اخافة |
Tamam, yeter! Aksanlı konuştuğumun farkındayım. - Ama insanlar gayet iyi anlıyor beni! | Open Subtitles | هذا يكفي، أعلم بأن لهجتي غريبة ولكن الجميع يفهمني جيداً |
Bana bir şeyler oluyor ve bunu anlayacak tek kişinin sen olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | هناك شئ يحدث لي أعتقد أنك الشخص الوحيد الذي سيستطيع أن يفهمني |
Diğer bir deyişle zirveye ulaşan başarısız oluyor. Herkes anladı mı? | Open Subtitles | بعنى آخر، آخر خاسرٍ هو الراسب الوحيد في هذه المرحلة، هل يفهمني الجميع؟ |
"Sevgili günlük, neden kimse beni anlamıyor? | Open Subtitles | مذكراتي العزيزة لماذا لا يفهمني أحد؟ |
Ama kimse beni anlamıyor. Misiniz? | Open Subtitles | لكن لا أحد يفهمني هل تفهمني أنت ؟ |
Sanırım beni senden başka hiç kimse anlamıyor Ray. | Open Subtitles | أعتقد بأنك الوحيد اللذي يفهمني, راي |
Beni diğer polisler dışında kimse anlamıyor diye? | Open Subtitles | لأن لاأحد يفهمني إلا رجال الشرطة مثلي؟ |
Hayır! Anlamıyorsun. Hiçbiriniz anlamıyor. | Open Subtitles | ،كلاّ، بل لا تفهمني لا أحد منكم يفهمني |
Bu konuyu, beni anlayan birisiyle konuşmam gerektiğini biliyordum. Yakın zamanda beraber olduğum birisi. | Open Subtitles | أحتاج لأن أتحدث مع شخص يفهمني شخص تكون علاقتي معه وديّة |
Beni tek anlayan kişi, benim tek dostum, bir kadın, annem... | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي كان يفهمني ، كان حليفي الوحيد ، كانت إمرأة ، هي أمي |
Beni tek anlayan kişi, benim tek dostum, bir kadın, annem... | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي كان يفهمني ، كان حليفي الوحيد ، كانت إمرأة ، هي أمي |
Girmeyeceksin. Neden beni anlayan bir sen varsın? | Open Subtitles | لذا لن تضميه , لماذا أنت الوحيد الذي يفهمني |
Beni anlıyor musun, hiç kimsenin yapamayacağı şekilde. | Open Subtitles | تفهمني بطرق لم أكن أعتقد أن أحدا يمكنه أن يفهمني بها |
Gerçekten de derin bir bağ kurduk ve beni herkesten daha iyi anlıyor. | Open Subtitles | لقد كانت بيننا علاقة عميقه وهو يفهمني أكثر من أي شخص |
Beni sadece Flavor Flav anlıyor. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي يفهمني هو المغني فلافور فلاف |
Bana bir şeyler oluyor ve ben bunu anlayacak tek kişinin sen olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك الشخص الوحيد الذي سيستطيع أن يفهمني |
O beni anladı, Mary. O başka biri gibi değildi. | Open Subtitles | انه يفهمني يا ماري افضل من اي احد اخر |
Sonunda ne güzel de babamla rahatça konuşabilmiştim ama ne hissettiğimi hiç de anlamaya çalışmıyor. | Open Subtitles | أعتقدت أني أستطيع التحدث معـه ! هو لا يفهمني مطلقاً |
Frank beni anlamıyordu. Artık onun küçük kızı değildim. | Open Subtitles | فرانك لا يفهمني أنا لست تلك الفتاة الصغيرة أبدا |
Tüm istediğim dünyada beni anlayabilecek diğer insanlarla beraber olabilmek. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن أكون فقط مع شخصاً آخر في العالم قادر على أن يفهمني |
Kimse bana yaramaz Sevgilim Lorraine gibi anlamaz | Open Subtitles | لكن لا أحد يفهمني مثل ما تفعل عزيزتي لورين |
Beni anlamayan biriyle olmaktansa yalnız olurum ve kahve ne zamandan beri ocakta? | Open Subtitles | أفضل البقاء وحيداً عوضاً عن شخص لا يفهمني من متى و القهوه على الموقد؟ |
Görüyor musun bak, hiçbir erkek beni bir kadından daha iyi anlayamaz. | Open Subtitles | أترين؟ لا يُمكن لرجل أن يفهمني كما يُمكن أن تفهمني امرأة. |