ويكيبيديا

    "يفيده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • faydası
        
    • ona iyi
        
    Pralidoxime'in bir faydası olmuyor. Pacing yapmak zorunda kalacağız. Open Subtitles البراليدكسيم لا يفيده سنضطر لتركيب سلك بقلبه
    O yüzden umarım onu suçlamanın sana faydası oluyordur çünkü ona bir faydası olmadığı çok açık. Open Subtitles لذا أتمنى أن يكون لومه مفيدًا لكِ، لأنه بالتأكيد لا يفيده.
    Tek yapmamız gereken, Gregor'un Kovar'la yaptığı anlaşmanın Bratva'ya hiçbir faydası olmadığına, tek faydasının ona olduğuna dair kanıt bulmak. Open Subtitles كل ما علينا القيام به هو العثور على دليل أن عمل جريجور مع كوفار يفيده وليس براتفا
    Yemekten sonra biraz dondurma ve ketçap yeyip biraz karnının ağrıması ona iyi geliyor. Open Subtitles قد يفيده ألم المعدة بعد المثلجات و الكاتشب
    Evet ama kalabalık bir ortam ona iyi gelebilir. Open Subtitles نعم، ولكن قد يفيده الإختلاط بالناس
    Kaçışın yine de ona faydası olmayacak, efendim. Open Subtitles لن يفيده الهروب كثيراً
    Nathan'a şefkat göstermenin ona bir faydası olmaz. Open Subtitles بأن أكون دافئاً ومشوشاً مع (ناثان) -فلن يفيده ذلك أبداً -إنّه قويّ للغاية
    faydası yok. Open Subtitles لن يفيده
    Josh amcasıyla çok yakındı ve Sean'ı öldüren şey hakkındaki bu mübalağalı hikayeleri duymak ona iyi gelmez.. Open Subtitles جوش)كان قريبا من عمه) ولا يفيده ان يسمع قصص عن ما قتل عمه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد