Bakan senin işini çok takdir ediyor mükafat olarak seni Kyoto'ya davet etmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | الوزير يقدّر عملك كثيراً.. وهو يفكّر في دعوتك إلى كيوتو كمكافأة. |
Bekle bir dakika. Ne yani sen takdir edilmediğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | انتظرى اذاً أنتِ تشعرين أن لا أحد يقدّر جهدكِ؟ |
Demek ki onu seviyorsunuz ve eminim o da bunu çok takdir ediyor. | Open Subtitles | هذا يثبت بأنكم تحبونه وأنا واثق بأنه يقدّر ذلك |
Gönüllü iş birliği yaparsanız FBI memnun kalacaktır. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدرالي يقدّر تعاونك الطوعي، سيد ذلك الطريق يعمل. |
Bana paha biçilemez deme çünkü para verip aldım bebek. | Open Subtitles | ولا تقولي إن ذلك لا يقدّر بثمن لأن ذلك مشترى ومدفوع ثمنه |
Bilim insanlarının tahminine göre her yıl binlerce hayvan, bitki, böcek ve diğer organizma türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya; doğuracağı sonuçlar ise henüz bilinmiyor. | Open Subtitles | يقدّر العلماءُ أن آلاف الأصناف من الحيوانات وَ النباتات وَ الحشرات، وَ كائنات حية أخرى تتعرض للإنقراض كلّ عام، وَ عواقبُ هذا مجهولة. |
Umarim annen bu büyük sorumluluklar için bana minnettar olacak. -Iste biraz özüt. | Open Subtitles | آمل أن يقدّر أخوك هذه المسؤوليّة المُجحِفة الملقاة على عاتقي |
Eğer klas ve imtiyazlı birisiyseniz kaliteye önem verirseniz size bir Aeon 3 gerekli. | Open Subtitles | ،إذا كنتَ رجلاً من طبقة راقية رجلاً ذو وجاهة رجلاً يقدّر الجودة على أيّ شيء "فأنت بحاجة إلى "أيون 3 |
Demek ki onu seviyorsunuz ve eminim o da bunu çok takdir ediyor. | Open Subtitles | هذا يثبت بأنكم تحبونه وأنا واثق بأنه يقدّر ذلك |
Sağ ol. Yaptıklarımı takdir eden birinin olması güzel. | Open Subtitles | شكراً لك, من اللطيف مقابلة شخص ما يقدّر عملك |
Bilirsin, O bir İngilizce hocası Şairane adaleti takdir eder. | Open Subtitles | تعرف ، انه مدرس اللغة الانجليزيه ربما يقدّر النزعة الشعرية العادلة |
Todd, seksi insanları cinsiyetten bağımsız olarak takdir eder. | Open Subtitles | تـود يقدّر الـجـاذبيـة بغـض النظـر عـن الجـنـس |
Müfettiş Bir beyefendi olarak takdir edersiniz ki | Open Subtitles | انا متأكد ان رجلا محترم مثلك يمكن ان يقدّر هذا |
Aslında, burada yaptığımı senden daha fazla takdir edecek biri aklıma gelmiyor | Open Subtitles | في الواقع ، لا أستطيع التفكير بشخص آخر. ومن يقدّر ما أقوم به أكثر منك. |
Ölmeden önce kafasının ikinci kopuşu... Tahminim Scratchy doğum günü hediyesinden çok memnun. | Open Subtitles | أعتقد أن (سكراتشي) كان يقدّر عيد مولده قبل أن يموت |
Eminim çok memnun olmuştur. | Open Subtitles | متأكد أنّه يقدّر ذلك. |
Ama o senin için paha biçilemez ve bu çok daha önemli. | Open Subtitles | ولكن أتدري؟ إنه لا يقدّر بثمن بالنسبة إليك وذلك أهمّ بكثير |
Uzmanların tahminine göre, dalgalar sahile ulaştığında yükseklikleri 20 metreyi aşıyordu. | Open Subtitles | يقدّر الخبراء أنه في الوقت الذي تضرب فيه "تسونامي" الساحل فإنهم سيكونوا على ارتفاع 60 قدماً من سطح البحر |
- Bay Lin herkesi bir araya getirmek adına harcadığınız çabaya minnettar. | Open Subtitles | إنّ السيدَ (لين)يقدّر كل مجهوداتكَ لربطِ الجميع معاً. |
Eğer klaz ve imtiyazlı birisiyseniz kaliteye önem verirseniz, size Aeon 3 gerekir. | Open Subtitles | وإذا كنتَ رجلاً من طبقة راقية ...رجلاً ذو وجاهة رجلاً يقدّر الجودة على أيّ شيء "آخر، فأنتَ تحتاج إلى "أيون 3 |
Bazı bilim insanları yer altında yaşayan mikrop kütlesinin Dünya'nın yüzeyinde yaşayan canlı kütlesine eşit olduğunu tahmin ediyor. | TED | إذ يقدّر بعض العلماء أنّ كتلة الجراثيم التي تعيش عميقًا تحت سطح الأرض تساوي كتلة جميع الأحياء فوق سطحها. |