"يقص" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kesmek
• kesecek
• kesmeyi
• kesiyormuş
• keserdi
• anlatırdı
• kesiyor
• çimleri

..aslında tek bir kural vardı, kurallara uymazsa saçını kesmek.
طليقتي هي أنها لا تجعل سواي يقص شعرها إبنتي تأتي

Kim 60 yaşına geldiğinde saç kesmek ister ki ?
من يرغب بأن يقص الشعر عندما يكون عمره 60 عاما؟

Maskeli bir adam suçlarımı okuyacak ve kafamı kılıçla kesecek.
رجل يختبئ خلف قناع يقرأ لائحة بجرائمي ثم يقص رأسي بالسيف

Öyle günleri olmuş ki tüm gün berberde kalıp sadece saç kesmeyi dilediği zamanları olmuş.
كان يقول تأتي أوقات وسط هذا القلق يتمنى فيها لو كان قد مكث بالمحل طوال الوقت يقص الشعر فحسب

Elroy Çiftliğine bir uğrayın. Herif ona ait olmayan çitleri kesiyormuş.
حسناً , وضع مزعج بمزرعة آيلوري , آرثر ويبلي , الكبير كان يقص سياج الزهور الذي لا يخصه

Baban olsa saçımı keserdi.
كالفين ، كان ابوك دائما يقص لي شعري

Çocukken babam bana Dallas, Fort Worth'lu bir polisle ilgili hikâyeler anlatırdı.
تعلم.. حينما كنتُ صغيراً كان والدي يقص علي تلك القصص

İçindeki sanatçıyı ortaya çıkardığında, bir de çek mi kesiyor sana?
عندما تنتزع الفنان من الداخل هل يقص لكَ إيصالاً, أيضاً؟

Hiçbir şey olmamış gibi çimleri biçiyor.
يقص العشب فقط ن و كأن شيئاً لم يحدث ماذا سنفعل؟

Oh, kardeş Xiong benim de saçımı kesmek istediğini söyledi.
الأخ"شيونغ" يريد ان يقص شعري لاجلي

Senin, erkek saçını erkek gibi kesecek bir erkeğe gitmen gerekiyor.
يتوجبُ عليكَ الذهابَ إلى رجلٍ يقص شعر الرجال بما يتناسب مع نمط الرجال

O, uh, bu yerin kurdelesini yarın kesecek.
سوف يقص الشريط على هذا المكان غدا

siyahların saçını kesmeyi bilen bir berber bulmanız gerekli.
تحتاجين حلّاقاً يعرف كيف يقص شعر السود.

Bütün milyonerler kâğıt kesmeyi bilir.
غبي هكذا يقص مايكل الورقة

Elroy Çiftliğine bir uğrayın. Herif ona ait olmayan çitleri kesiyormuş.
حسناً, وضع مزعج بمزرعة آيلوري, آرثر ويبلي, الكبير كان يقص سياج الزهور الذي لا يخصه

İyi kesiyormuş.
يقص

Çocukken saçımı babam keserdi.
أبي كان يقص شعري عندما كنت ولدا

Saçlarını keserdi.
كان يقص شعرهم.

Bütün öğleden sonra bana burada sanatla ilgili hikayeler anlatırdı.
طوال فترة ما بعد الظهر، وهو يقص علي قصصا حول الفنّ هنا

Her zaman aynı banka otururduk ve bana annemle ilgili hikayeler anlatırdı.
وكنا نجلس بذات المقعد وكان يقص عليّ قصصاً عن أمي

Ayak tırnaklarını kesiyor, dişlerini fırçalıyor ve balıklarına yem atıyor.
يقص أظفار قدميه ويغسل أسنانه ويطعم سمكته

Yanda oturan adam çimleri biçiyordu ve ayağını koparttı.
الرجل الذي يقطن جانبنا كان يقص حشيشه وقطع قدمه.