ويكيبيديا

    "يقطن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşıyor
        
    • oturuyor
        
    • yaşadığını
        
    • kalıyor
        
    • yaşayan
        
    • oturan
        
    • yaşamıyor
        
    • yaşadığı
        
    • oturduğunu
        
    • yaşar
        
    • yaşıyordu
        
    • kalıyordu
        
    • ikamet
        
    • oturmuyor
        
    • yaşıyormuş
        
    Rio'nun 6.3 milyon sakini var Bunun yüzde 20'den fazlası, 1.4 milyonu kenar mahallelerde yaşıyor. TED يقطن ريو ٦.٣ مليون نسمة أكثر من ٢٠ بالمائة ، ١.٤ مليون ، يسكنون احياء فقيرة
    Dağların tepesinde, Afganistan sınırında yaşıyor. TED وهو يقطن في أعالي الجبال تحديداً على الحدود مع أفغانستان
    Şimdi, Aramanıza sebep olan adam, numara 2'de oturuyor, Doğru mu? Open Subtitles حسناً هذا الرجل الذى اتصلت بخصوصه يقطن بالشقة رقم 2 ؟
    Bana bu binada tek bir adamın mı yaşadığını söylüyorsun? Open Subtitles أتخبرني بأنهُ كان هناك رجلًا واحدًا فقط يقطن هذه البناية
    Depo gibi bir yerde kalıyor. Eğer oradaysa, bize yardım edebilir. Open Subtitles انه يقطن في مستودع بأحد الأحيا اذا وجدناه ربما يمكنه مساعدتنا
    Yani, şu anda evde sizinle beraber yaşayan başka birisi var mı? Open Subtitles . اعني, هل هناك احد آخر . يقطن في هذا المنزل برفقتك
    Kadınların sana bakıp hayran olmaları lazım, tabi şu kahverengi evde oturan kızkardeşiz diyen kadınlar hariç. Open Subtitles إجعلي النساء ينظرن إليكِ بإعجاب ما عدا هاتان الإمرأتان اللتان يقطن بالمنزل البني ويقولان أنهما أختان
    Ne zamandır bu birimde kimse yaşamıyor? Open Subtitles منذ متى و كان أحدهم يقطن في تلك الوحدات؟
    Evsahibim burada yaşıyor. Artık tamir etmek zorunda. Open Subtitles مالك مسكني يقطن هناك، سيضطرّ لإصلاحها الآن
    Dostum Dai-Sechen şurada yaşıyor. Onlarda konaklayacağız. Open Subtitles هنا يقطن صديقي داي سيشان و سنمضي الليل عنده
    Devletin ekip biçmek şartıyla arazi verdiği yaşlı bir adam. Torunuyla birlikte yaşıyor. Sizinle konuşmak istediğini söyledi. Open Subtitles رجل عجوز استقرّ هنا، يقطن مع حفيده، قال أنّه يرغب بمحادثتك
    Burada Los Angeles'da yaşıyor. Bana öyle dedi. Open Subtitles انه يقطن بالقرب من لوس أنجليس انه اخبرني بذلك
    Affedersiniz. Delmare Berry burada mı oturuyor? Open Subtitles المعذرة, هل يمكنك إخبارى هل هنا حيث يقطن ديلمور بيرى ؟
    O, yolun karşısında oturuyor. Sizinkini ona bıraktım. Open Subtitles انه يقطن عبر الشارع لقد أعطيته البيتزا خاصتكِ
    Bu katilin aynı bölgede yaşadığını ve tıp eğitimli olduğunu gösterir. Open Subtitles وهذا يفسر أن القاتل يقطن في المنطقه ويدرس الطب
    - meclis 1 ay ertelenmiş... fakat nerede yaşadığını biliyorum. Open Subtitles -تأجلت الجمعية لمدة شهر ولكني أعرف أين يقطن
    Aslında, bir arkadaşım çok yakında kalıyor. Open Subtitles في واقع الأمر، صديق لي يقطن بالقرب من هنا
    Bordeaux, Fransa'da yaşayan Serge Ahmed fareler şeker için, kokainden daha fazla çalışacaklarını gösterdiği çok ilginç bir çalışma yayınladı. Open Subtitles الباحث سيرج احمد الذي يقطن بفرنسا نشر دراسة مثيرة تُظهر ببساطه أن الفئران سيعملون بجهد اكبر للسكر اكثر من الكوكايين
    Asistanımın apartmanında oturan biri. Open Subtitles الشاب الذي يقطن في بناية سكرتيرتي بيتي انه لطيف..
    Bavul teslim etmemiş, başkentte otel odası ayarlamamış ve orada yaşamıyor. Open Subtitles لم يحضر معه أمتعة و لم يحجز غرفة بفندق في العاصمة , و هو لا يقطن هناك
    O da amcasının yaşadığı İngiltere'ye gitmeye karar verdi. TED حينها قرّر التوجّه إلى المملكة المتّحدة، حيث يقطن عمّه.
    Yeni bölge memurunun nerede oturduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلم اين يقطن ضابط المقاطعة الجديد ؟
    Nerde yaşar, nerde çalışır, ve en önemlisi, şu anda nerede olduğu. Open Subtitles أين يقطن ويعمل والأهم من كل ذلك أين يمكن أن يكون الآن
    En son hatırladığımda DC bölgesinde yaşıyordu. Open Subtitles حسب ما أذكره أنه كان يقطن في العاصمة
    katil burada küçük çocukla birlikte kalıyordu. Open Subtitles بأن القاتل كان يقطن هنا مع الطفل
    Kuyutorman'ın cenup hudutlarında ikamet eder. Open Subtitles كان يقطن عند الحدود الجنوبيّة لـ"ميركوود"
    - O burada oturmuyor. Open Subtitles إنه لا يقطن هنا
    Babamı bulmuş ve bu evde yaşıyormuş gibi davransam olmaz mı? Open Subtitles أيمكنني التظاهر بأنّي وجدت أبي وبأنّه الشخص الذي يقطن هنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد