ويكيبيديا

    "يقولون إنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söylüyorlar
        
    • söylenen
        
    • içindir "
        
    • olduğunu söylüyor
        
    Norris'in evi, Bay Koji. Lanetli olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles إنه منزل آل نورس يا سيد كوجى فهم يقولون إنه ملعون
    Norris'in evi, Bay Koji. Lanetli olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles إنه منزل آل نورس يا سيد كوجي فهم يقولون إنه ملعون
    Binanın boş olduğunu söylüyorlar ama yalan söylüyorlar. Ortalık çok pis. Open Subtitles ‫يقولون إنه غير مستخدم، لكنهم يكذبون ‫المنطقة ملوثة
    Sütlü olan ama, şimdilerde yararlı olduğu söylenen siyah şey değil. Open Subtitles حليب الشوكولاته، ليس بالشيء المظلم الذي يقولون إنه أفضل لك
    Bazıları bunun sürecin bir parçası olduğunu söylüyor, kitabın dediğini yapmamız gerek. TED يقولون إنه جزء فقط. لابد من أن ننجز الكتاب.
    - Schatzie, bu beyler bir tümörüm olduğunu söylüyorlar. - Tümör mü? Open Subtitles شازي، هؤلاء السادة المحترمين يقولون إنه ورم - ورم؟
    Onun bir komünist olduğunu söylüyorlar. Arthur yoksa, Marilyn de yok. Open Subtitles يقولون إنه شيوعى , إن لم يتواجد (آرثر) فلن تتواجد (مارلين)
    Daha hafif olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إنه أكثر نعومة.
    Çok iyi doktor olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إنه الطبيب الأفضل.
    Durumun umutsuz olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إنه أمر ميؤس منه
    Durumun umutsuz olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إنه أمر ميؤس منه
    Polisler, onun deli olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إنه قد جن
    Ya sırtına taktığı söylenen çanta? Open Subtitles ماذا عن حقيبة الظهر التي يقولون إنه كان يحملها؟
    Ya sırtına taktığı söylenen çanta? Open Subtitles ماذا عن حقيبة الظهر التي يقولون إنه كان يحملها؟
    Bazıları bunun sürecin bir parçası olduğunu söylüyor, kitabın dediğini yapmamız gerek. TED يقولون إنه جزء فقط، لابد أن ننجزالكتاب.
    Bir çok kişi öyle olduğunu söylüyor. Open Subtitles الكثيرون يقولون إنه وسيم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد