Jane, seni arıyorlar. Son derece acil olduğunu söylüyorlar. İkinci hat. | Open Subtitles | (جاين)، ثمّة إتصال لك يقولون بأنّ الأمر طارئ، على الخط الثاني |
Ölme isteğin olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأنّ لديك رغبة عارمة للموت. |
derler ki;sıradaki evlenecek olan buketi yakalayan kişidir derler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ إذا امسكتى الباقة، أنتى التاليه للزواج |
Gözler ruhun aynasıdır, derler. | Open Subtitles | حسنًا، يقولون بأنّ العيون هي النافذة إلى الروح |
Bu tapınağın Mak'ın huzur bulacağı yer olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ هذا المعبد أيضا مكان إستراحة زوجها ماك. |
Dışarıda seni bekleyen bir şerif olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ هنالك نائبٌ ينتظرك في الخارج |
Mutluluğun görülmez Olduğunu söylerler | Open Subtitles | يقولون بأنّ السعادة شيئٌ لا تستطيع أن تراه |
Korkunç bir kaza olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | . يقولون بأنّ هذه حادثةٌ مروّعة |
İnsanlar bu yerin lanetli olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | الناس يقولون بأنّ هذا المكان ملعون |
Filmin gerçekten çok iyi olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأنّ هذا الفلم رائعٌ جداً |
Hani derler ya terapide konuştuğun her konu seni iyi bir noktaya götürür diye? | Open Subtitles | أتعلمون هذه المقولة، عندما يقولون بأنّ أيّ مُحادثةٍ في مجلس التحكّم بالغضب تؤدي إلى شئٍ جيّد؟ |
derler ki, yeryüzünde yaşayan ilk zebraların hepsinde aynı deriden varmış. | Open Subtitles | يقولون بأنّ أول حمير وحش ... مشت على الأرض ... كان لديهِم جميعاً نفس جِلدك |
Açık yol düşünmene yardım eder derler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ الطريق المفتوح ...يساعد على التفكير |
Tüm evli arkadaşlarımla konuştum teorinin çok saçma olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ نظريتُك خاطئة تماماً. |
Böyle söylerler çünkü gerçek için kendilerini kurban etmezler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ لأنهم سوف لن ضحّ بأنفسهم إلى الحقيقة. |
Güneşin orada hep parladığını söylerler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ الشمس مشرقة دائماً هناك |